Annesinden devraldığı dengbêjliği sürdürüyor
- 09:03 27 Ocak 2024
- Kültür Sanat
Elfazi Toral
İSTANBUL - Annesinden etkilenerek kültür taşıyıcılarından biri olan Dengbêj Guloş Bêrtî, “İlham kaynağımız hep kadınlar olmuştur. Kıymetli kültürümüze sahip çıkmak, kendi gerçekliğimizden uzaklaşmamaktır. Başta kadınlar olmak üzere tüm toplumun sesimizin altında toplanmasını istiyoruz” sözleriyle sesleniyor.
Yüz yıllardan beridir Kürt halkının köklü kültürüne ait ve dilden dile günümüze dek sürdürülen dengbêjlik, hala büyük bir emek ve sahiplenmeyle yaşatılıyor. Yıllardır asimilasyon politikalarına karşı direnen dengbêjlik kültürü, anadili de günümüze dek taşıyan sözlü değerler arasında yer alıyor. Kürt halkının acısı, sevinci, mücadelesi ve hikayelerini harmanlayan dengbêjlik, AKP iktidarının yıllardır Kürt diline yönelik asimilasyon ve baskı politikalarına karşı da direnmeye devam ediyor. Bu politikalara karşı hem sanatını hem de dilini kararlılıkla yaşatan Kürt halkı, dengbêjlik geleneğiyle mücadele azmini de yineliyor. Özellikle kadın dengbêjlerin çalışmaları, her kesimden kadınlara ilham oluyor. Bu isimlerden biri de Dengbêj Guloş Bêrtî.
Koçer bir ailenin en küçük çocuğu olan Dengbêj Guloş’un, dili, kültürü ve Kürtçe stranlar ile renklendirdiği yaşamı ve mücadelesine uzanıyoruz.
Çocukluktan dengbêjliğe…
1983 yılında Çewlîg’in (Bingöl) Şerevdîn (Şereffetin) Yaylası’nda doğan ve koçer bir ailenin çocuğu olan Guloş, çocukluk yılları boyunca koçer olarak yaşamını sürdürür. 6 yaşından sonra ailesiyle birlikte köye yerleşen Guloş, 8 kardeşin ve evin en küçük çocuğudur. Dengbêjlikle daha küçük yaşlarda tanışan Guloş, yurtsever bir ailede büyür. Çocukluk yıllarında annesinin söylediği Kürtçe stranlarla büyüyen Guloş, Erîvan Radyosu’nda dengbêjlik yapan kadınlarla tanışır. Büyük bir hayranlıkla dinlediği stranları yaşamsallaştıran Guloş, “Kürtçe stranlar, kimliğimiz, kültürümüz, özümüz ve doğamızdır” diyor.
Dengbêj annesinin mirasını devralıyor
Bu bilinç ve heyecan ile dengbêjliğe başlayan Guloş, dengbêjliğe olan bağlılık ve ilgisinin en temel sebeplerinden birinin annesinden kalan miras olduğunu söylüyor. Guloş, “Benim annem stran söylemeyi çok severdi. Annemin de en büyük hayranlığı ve etkilendiği kişi Meryem Xan’ın dengbêjliydi” sözlerini kullanıyor. Dengbêjliğin hem çok zengin hem de çok özel bir sanat olduğunu dile getiren Guloş, “Yaşamımızın her alanında taht kurmuştur. Dengbêjliği annem çok yapardı. Düğünlerde annem stranlar söyler, herkes de etrafından toplanır halaylar çekerlerdi. Onun için annemin etkisi çok fazla var üzerimde. Annem dengbêjlik ilhamını Meryem Xan’dan aldı, ben de annemden aldım. İlham kaynaklarımız hep biz kadınlar olmuşuzdur” vurgusunu yapıyor.
Saldırılara karşı Kürt sanatını sahiplenme çağrısı
Dengbêjlik ile Kürt sanatının, Kürt halkının mücadelesi sonucu bedeller ödeyerek bugünlere kadar gelebildiğinin altını çizen Guloş, “Sistem Kürt diline, kültürüne ve kimliğine dönük çok farklı politikalar yürüyor. Devletin politikalarına karşı da bizler kendi kültürümüze, sanatımıza sahip çıkmalıyız. Sistem zaten kirli bir sistem. Devlet Kürt halkının diline saldırarak asimile etmeye çalışıyor. Kürt halkını özünden koparmak istiyor. Bundan dolayı da öncelikle Kürt halkının sanatına ve diline saldırılarak uzaklaştırmaya çalışılıyor. Bizlere düşen görev de, bu kıymetli kültürümüze sahip çıkmak oluyor. Kendi gerçekliğimizden uzaklaşmamalıyız” sözleriyle hem Kürt halkının hem de gençlerin dengbêjlik kültürüne sahip çıkması gerektiğini aktarıyor.
‘Dengbêjlik direnişin öncüsü kadınların eseridir’
Kürtçe stranlar ile dengbêjlik kültürünün kadınların mücadelesi ve direnişi sayesinde yaşam bulduğunu paylaşan Guloş, “Kadınlar yaşamın her alanında direniş mücadelesiyle topluma örnek olmuştur. Dengbêjlik kültürüyle birlikte kadınlar sanatla bütünleşti ve bugüne kadar taşıyıcıları oldu. Dengbêjlik kadın eseridir. Mücadele direnişi başladığında kadınların direnişi de her alanda büyüdü. Bunu kendim üzerinden de örneklendirebilirim. Çünkü mücadele beni bu noktaya getirdi. Mücadele kadınla bütünleşmiştir. Sistemin politikalarına karşı da bizler kendi sanatımıza kenetlenmeliyiz. Sahip çıkmak önemlidir” sözleriyle dengbêjliğin önemini ele alıyor.
Fistan ve stranlarıyla kadınlara sesleniyorlar
Kürt kültürünün yaşatılabilmesi için her bir Kürt’ün kültürüne sahip çıkması gerektiğini belirten Guloş, bu geleneği var eden ve sürdürenlerin başında kadınların geldiğini söylüyor. Dengbêjlik yaparken de kadınlara seslendiklerini dile getiren Guloş, “Biz fistanlarımız ve dilimizle stranlar söylerken, kadınları sesimizin çatısı atında topluyoruz. Sadece kadınlar da değil, çocukları, gençleri, hitap eden etmeyen herkese dengbêjliği tanıtıyor ve yaşatmaya çalışıyoruz. Tüm topluma hitap etmek istiyoruz. Başta kadınlar olmak üzere tüm toplum, bizim sesimizin altında toplansın istiyoruz” diyerek herkesi dengbêjliğe sahip çıkmaya çağırıyor.