AMED - Devletin özel savaş politikaları ile Kürtlerin dil, kültür ve sanatını yok etmeye çalıştığını ve bu politikaların en çok da genç kitleler üzerinde denendiğini söyleyen Lisa Çalan, “Tüm bunların tecritle bağlantısı var” dedi.

 

Kürtçe’nin baskılanmasına dönük örnekler, özellikle kültür sanat alanında yaşanıyor. Kürt sanatçılar dil, kimlik ve kültürlerini yansıtan çalışmaları gerekçesiyle etkinlikleri yasaklanıyor, gözaltına alınıyor, hatta Kürtçe şarkılar seslendiren sokak sanatçıları katlediliyor. Yönetmen Lisa Çalan, tüm bu baskıların yaşanmasının tecritle, özel savaş politikaları ile ilişkisini değerlendirdi.  

 

‘Sistem politikaları şiddetli ve sert’

 

Kültürün toplumla olan ilişkisine dair konuşan Lisa, devlet politikasının Kürtler üzerindeki etkisine dair, “Kültür toplumla bağlantılıdır ve formunu da toplumdan oluşturuyor. O açıdan kültür ve sanat toplumdan uzak duramaz. Kürtlerin kültürüne ve sanatına asimilasyon politikalarıyla, devletin oluşturduğu sistem politikaları ve saldırıları da şiddetli ve sert. O yüzden Kürtler en çok bu alanlarda direniyor. Bazen ileriye bazen de geriye giden ve devamlı bir arayış içerisinde olan bir direniş var” dedi.

 

‘Algılar özel savaş politikalarıyla bağlantılı’

 

Lisa, Kürt toplumunun yaşam yapısına göre şekillenen politikalar ve saldırılar olduğuna işaret etti. Algı oluşturmak için en çok kullanılan yerlerden birinin de dijital medya olduğuna dikkat çeken Lisa, “Kolonyalist bir zihniyet olduğu için toplumun hafızasını ve formunu yok etmek istiyorlar. O yüzden sanat, kültür, dil toplumun hafızasıdır. O yüzden özellikle Türkiye’de bizim hafızamızı yok etmek istiyorlar. Her şeyden önce dile, sonra kadınlara daha sonra ise kültüre saldırıyorlar. Bunların hepsi birbiriyle bağlı. Bu saldırıların çok yönü var, bunlardan biri şiddet, bir diğeri ise özel savaş politikalarıdır. Şu anda görüldüğü gibi toplumda çok büyük bir deformasyon yapıldı. En çok sosyal medyada bir şeyler söylenip, yapılıyor. Bütün bu algıların hepsi özel savaş politikalarıyla bağlantılı. Bu saldırılar Kürt kültür ve sanatının üzerinde her zaman olacaktır” sözlerini kaydetti.

 

‘Tüm kadınlar mücadeleye dahil olmalı’

 

Devletin halkın tarih, dil, kültür, sanat, form ve ulusal kıyafetlerini yok etmek istediğini bunu da sanatçılara yaptığı saldırılarla gerçekleştirdiğini söyleyen Lisa, bütün bunların yaşanmasının tecritle bağlantılı olduğuna vurgu yaptı. Lisa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim annelerimiz ve babamız bize bir şeyler veriyor ve biz de onlardan öğrendiğimiz şeyleri başka bir jenerasyona aktarıyoruz. Şu anki jenerasyona sistem politikalarıyla kimlikleri unutturulmaya çalışılıyor.  Bir topluma girdiğinde gençlerle iletişime girmek istiyorsun ama şimdilerde gençlerin aileleriyle alışverişi neredeyse yok. Çünkü özel savaş politikalarına maruz kaldılar. Bunların hepsinin savaş ve tecritle bağlantısı var. Tecrit uygulamalarının etkileri her alana tesir ediyor. Gençlere, kadınlara, ekonomiye, kültüre ve sanata etki ediyor. O yüzden bu anlamda yapılacak çalıştaylar, paneller önemli. Böyle bir durumda eleştiri de çok önemli. Özellikle biz kadınların kendini eleştirebilmesi çok önemli. Enternasyonal kadınlar, diğer kurumlar da bu mücadeleye  dahil olmalı, ancak bu şekilde başarı elde edebiliriz.”