Kültürel asimilasyona karşı toplumsal direniş yılı

  • 09:01 24 Aralık 2022
  • Kültür Sanat
Sema Çağlak
 
HABER MERKEZİ - Kürt halkına yönelik kültürel imha ve soykırım politikaları 2022'de de farklı biçimleriyle devam etti. Yıl boyunca Kürt kültürüne, diline ve hafızasına yönelik tüm yasaklamalara rağmen Kürt halkının değerlerine sahip çıkma kararlılığı direnişin temel dinamiği oldu.
 
Bir halkın kimliğini oluşturan temel yapıtaşı olan kültür her zaman iktidarların hedefidir. Toplumları kültürel olarak asimile ederek benzeştirmek aynı zamanda kimliksel olarak yok etmek anlamına gelir. Toplumlar dilleriyle, renkleriyle ve hatta yaşadıkları coğrafyanın mekânsal etkileriyle şekillenirler. Tekçi bir zihniyete sahip olan ulus devletler bütün farklılıkları yok ederek aynılaştırma yöntemini temel bir politika olarak uyguluyor. Bugün Türkiye’de AKP-MHP iktidarının yapmaya çalıştığı şey tam da budur.
 
Fiziki saldırıların yanı sıra ciddi bir kültürel soykırımın kıskacında olan Kürt halkı 2022 yılı boyunca da birçok saldırıya maruz kaldı. Sadece Kurdistan’da değil Türkiye’de de Kürt diline ve kültürüne dönük tahammülsüzlükler yaşandı. Yıl boyunca Kürt sanatçıların konserleri yasaklandı, Kürtçe tiyatro oyunları engellendi, sokaklarda söylenen Kürtçe şarkılar suç sayıldı ve Meclis’te bile Kürtçe konuşmaları dinlemek iktidar için dayanılmaz bir hal aldı. AKP-MHP iktidarının Kürt halkına ve kimliğine dönük bu yaklaşımları tepkilerin hedefi olurken birçok kesim tarafından protesto edildi.
 
2022 yılı boyunca öne çıkan kültürel saldırılardan bazılarını derledik. 
 
Kürtçe stranlar ve konserler ve tiyatrolar engellendi
 
Ocak ayında İstanbul İstiklal Caddesi’nde bir grup genç, sokakta Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçesiyle polisin ve zabıtaların saldırısına maruz kaldı. Sokak sanatçılarının enstrümanlarına da el konuldu. Ardından bu saldırılara karşı çok sayıda tepki ve itiraz gelmiş, birçok sanatçı ve kuruluş ve sivil kuruluş sokaklarda Kürtçe şarkılar söyleyerek Kürtçeye yönelik saldırıları protesto etmiştir.
 
Mart ayında Cizre kaymakamı, Şermola performans’ın 12 Mart'ta gösterime girecek Kürtçe oyunu "Mem û Zîn"i gerekçe göstermeden yasakladı. Yasaklamaya ilişkin yazılı açıklama yapan Şermola Performans, kaymakamlığın yasak için herhangi bir gerekçe göstermediğini belirtti.
 
Mayıs ayında AKP'li Derînce Belediyesi, Kürt sanatçı Aynûr Doğan'ın 20 Mayıs'ta Kocaeli'de vereceği konseri iptal etti. Belediye, Twitter hesabından konserin iptaline ilişkin şu mesajı paylaştı: "Yapılan detaylı inceleme sonucunda ilçemizde özel bir şirket tarafından organize edilmek istenen konserin uygun olmadığı sonucuna varılarak belediyemiz tarafından iptal edilmiştir.”
 
Metin-Kemal Kahraman’ın 17 Mayıs 2022’de Muş’ta ve Mem Ararat’ın 29 Mayıs 2022 tarihinde Bursa’da yapacağı konserler başta “kamu güvenliği” olmak üzere çeşitli sebeplerle yasaklandı.
 
Amed Şehir Tiyatrosu'nun Kürtçe tasarladığı Miguel de Cervantes'in "Don Kişot" kitabından uyarlanan "Don Kîxot" oyunu AKP'li Çayırova Belediyesi tarafından salon verilmeyerek engellendi. Kocaeli'de Çayırova Belediyesi'ne bağlı Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde 28 Mayıs'ta oynanması planlanan oyun için sözleşme imzalanmasına rağmen Çayırova Belediyesi, "Başka bir kuruluşa verilmiş" diyerek oyunun oynanmasına izin vermedi.
 
Tatvan Kaymakamlığı, Mencel Tiyatrosu'nun 31 Mayıs'ta oynanması beklenen "Hay Lo Disa Tevlihev Bû" adlı tiyatro oyununu iptal etti. Edinilen bilgiye göre, kaymakamlık önce "Kültür merkezinde teknik bir sorun var" dedi. Bunun üzerine ekip kültür merkezine giderek teknik sorunu anlamak istedi. Kültür merkezi ekibe "sorun yok, oynayabilirsiniz" dedi. Böylece kaymakamlığın sebepsiz bir şekilde oyunun oynanmasını engellediği ortaya çıktı.
 
Yine Haziran ayında da Kürt tiyatroları keyfi olarak yasaklandı ve engellendi. Kürtçe "Tartuffe" adlı tiyatro, Adana Belediyesi Tiyatro Salonu'nda sahnelenecekti. Ama Adana Valisi tiyatro oyununu yasakladı. Tiyatro için yapılan başvuru Adana Valisi tarafından reddedildi. Vali "Tartuffe" oyunu için "izlenmeye uygun değil" dedi. Başvuru, 5 Haziran için yapılmıştı ama valilik kararını 6 Haziran olarak verdi. Daha sonra yapılan açıklamada 6 Haziran'ın yanlışlıkla yazıldığı belirtildi.
 
Öte yandan Mersin Valiliği, 6 Haziran'da Mersin'de sahnelenecek olan aynı oyunun gösterimi için "İzlenmeye uygun değil" dedi. Ve tiyatro oyununu yasakladı.
 
Eylül ayında da sanatçı Xecê’nin 4 Ekim'de Şırnak Üniversitesi'nde vereceği konser, Üniversite Rektörlüğü tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeden iptal edildi. Xecê, konserinin iptal edildiğini dijital medya hesabından duyurdu.
 
Kayyım eliyle cadde ve mahalle adları değiştirildi
 
Kültürel soykırım bu yıl sadece Kürtçe konser ve tiyatroların yasaklanmasıyla olmadı elbette. Birçok alanda devam eden kültürel kıyımlar kayyımlar eliyle gerçekleştirildi. Yine Haziran ayında Amed'in Sûr ilçesine bağlı Kitibil Mahallesi'nin adı "Fetih" olarak değiştirildi. Sur kayyımı Abdullah Çiftçi, 639 yılında Amed’in İslam orduları tarafından işgal edilmesine atfen “Fetih” ismi verdi. Kayyım Kitibil adı için  "söylemesi zor" gerekçesini öne çıkardı.
 
Amed’de AKP iktidarının her defasında hedef gösterdiği Şengal isminin verildiği bir caddenin ismi değiştirilerek, Molla Gürani yapıldı.
 
Hafızaya dönük saldırılar
 
Kayyımın uyguladığı bir diğer kırım politikası da kentin mimarisini değiştirmek oldu. Sûr’daki çatışmalarda ağır ve hafif hasar gören tarihi-tescilli yapılar yıkılarak yerlerini Selçuklu mimarisine benzer evler yapılmıştı. Kentin dokusuna uygun olmayan bu yapılar bu yıl kafe, işyeri, butik otel, restoran gibi işletmeler olarak faaliyetlerine başladı. Bugüne kadar kayyum ve Çevre ve Şehir Bakanlığı eliyle Diyarbakır’da 559 tescilli yapı yıkıldı.
 
Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun, kentin tescilli yapılarından biri olan Turistik Palas Oteli hakkında 29 Mart’ta verdiği “riskli” yapı kararı sonrası otel 3 Nisan’da yıktırıldı. Musa Anter’in de müdürlük yaptığı otel, kent mimarisinde önemli bir yere sahipti. Amed’in Yenişehir İlçesi’nde 1953 yılında Ermeni mimar Harutyun Sarafyan tarafından yapılan Turistik Otel kent mimarinin en önemli örneklerinden biriydi. Amed’de birçok siyasetçiyi de ağırlamasıyla bilenen otel, kentin hafıza mekanlarından biri olma özelliğini taşıyordu. 
 
Amed’in Yenişehir ilçesinde bulunan Deve Geçidi Piknik Alanı’nın ismi, Recai Kutan Piknik alanı olarak değiştirildi. Yanlış politikalar nedeniyle işlevsiz hale getirilen Deve Geçidi, Recai Kutan ismi üzerinden siyasete alet edildiği gibi hafızaya da saldırıdır. 
 
Kuzey Kıbrıs’ta seçimlere müdahale ederek Ersin Tatar’ı Cumhurbaşkanı seçen AKP, Ersin Tatar’ın ismini Amed’in Rezan ilçesinde bulunan bir parka verdi. Amed’de hiçbir karşılığı olmayan birinin isminin parka verilmesi tepkilere neden oldu. Kıbrıs Barış Anıtı ve Ersin Tatar Parkı'nın açılışı 24 Kasım'da gerçekleştirildi.
 
Amed’de halkın ve sivil toplum örgütlerinin tepki gösterdiği bir diğer proje ise MHP Diyarbakır İl Başkanlığı'nın öncülüğünde Kırklar Dağı'nın yamacında 210 dönümlük araziye "Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı" yapılma projesi. Her gün Kürt halkına hakaret eden Devlet Bahçeli'nin adının Kürt kenti Amed'e verilmek istenmesi uzun süreli tepki eylemlerine yol açtı.   
 
Hafızalara Rumları, Ermeni ve Kürtleri katletmesiyle kazınan Topal Osman'ın fotoğrafının üzerinde bulunduğu otobüsün Amed'in Lice ilçesinde gezdirilmesi iktidarın halka verdiği bir mesaj olarak algılandı. Amed’in Giresunlu Vali Yardımcısı Murat Öztürk’ün önerisi ve Giresun Valiliği'nin desteğiyle Amed’in Lice ilçesinde düzenlenen “Off-Road Festival”inde kentte üzerinde Topal Osman’ın fotoğrafının ve "Size Giresun yeter" yazısının bulunduğu otobüs gezdirildi. Giresun Valiliği tarafından katılımcıları taşımak için kentte gönderilen araç, Topal Osman’ın silahlı fotoğrafıyla giydirilmişti.
 
Munzur Festivali iptal edildi
 
20. Munzur Kültür ve Doğa Festivali, "Doğanın madenlerinin talanına, hayatın talanına karşı ve yasaklara karşı sanatı savunuyoruz" sloganıyla 21-24 Temmuz tarihleri arasında Dersim ve ilçelerinde gerçekleştirilecekti. Dersim Valisi, Festival öncesi bazı kısıtlamalar getirdi. Festival için Dersim'e gelen binlerce kişi, valiliğin festival öncesi getirdiği kısıtlamaları protesto etmek için yürüyüş gerçekleştirdi. Daha sonra Festival Hazırlık Komitesi, Dersim Valiliği'nin kısıtlamaları nedeniyle festivali iptal ettiklerini açıkladı.
 
Sûr ve Cizîr'de kayyım festivalleri
 
Kürt sanatçıların konserleri yasaklanırken Kurdistan’da yaşayan halkın kültürel değerlerinden uzak şarkıcıların özellikle Kurdistan kentlerine getirilip konser verdirtilmesi asimilasyonun bir parçası olarak uygulandı. Kürdistan'da valiler tarafından festivaller düzenlendi. Festivallerin özellikle halkın özyönetim ilan ettiği yerlerde yapılması dikkat çekti.
 
2015 yılında Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı sırasında 80'den fazla kişi hayatını kaybetti. Sûr'da birçok tarihi yapı yıkıldı ve yerine cezaevine benzer yapılar inşa edildi. Ancak evleri yıkılan vatandaşlara cezaevine benzeyen bu evleri daha yüksek fiyata satmak istediler. Sur ilçesindeki gerçekleştirilen tahribatlar ortadayken Kültür ve Turizm Bakanlığı, 8-16 Ekim tarihleri arasında "Sur Yolu Kültür Şenliği" adıyla bir "şenlik" düzenledi. Bu festivale toplumun birçok kesimi tepki gösterdi.
 
Şirnex'in Cizîr ilçesinde 30 Ekim'de "By Mr. Dosso Dossi Müzik Festivali" adlı bir konser gerçekleştirildi. Konser, Dosso Dossi Holding tarafından Şırnak Valiliği ve Cizîr Belediyesi sponsorluğunda ve valilik yönetiminde düzenlendi. Kayyım, festival için yaptığı bütün hazırlıklara rağmen Cizîrlilerin konsere katılmaması üzerine, Sûr'da olduğu gibi kalabalığı dışarıdan getirdi.
 
Kürtçe’ye dönük yasaklamalar
 
Dilin siyasi arenada yasaklanması da kendisini gösterdi. TBMM'de Kürtçe konuşmak hâlâ yasak. Siyasi partiler, TBMM'de 2023 bütçesini görüşüyor. 6 Aralık'ta HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, Meclis Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri sırasında kurula Kürtçe hitap etti. Meclis Başkanvekili Haydar Akar, İmam’ın konuşmasını yarıda kesti ve Kürtçe konuşması bir kez daha engellendi.
 
Muş'taki Alparslan Üniversitesi'nde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri mezuniyetleri için Kürtçe pankart açmak istedi. Ancak üniversite yönetimi öğrencileri durdurmaya çalıştı ve pankartın açılmasına izin vermedi.
 
Yasakçı zihniyete karşı ‘Em ê bêjin’ konseri
 
Yasaklayıcı zihniyete karşı mücadele kararlılıkla devam ediyor. Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), ‘Em ê bêjin’ sloganıyla İstanbul Küçükçekmece'deki Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde konser verecekti ancak Küçükçekmece Kaymakamlığı, "sisteme ve topluma zarar vereceğini" ve “kamu güvenliğine zararlı" olduğu gerekçesi ile konseri yasakladı. Yasak kararına tepki gösteren MKM sanatçıları, konserlerini Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Bağcılar'daki binasında vereceklerini açıkladı. Konser öncesi polis parti binasını kuşattı ancak tüm kısıtlamalara rağmen çok sayıda kişi konsere katıldı.