‘Serkeftin’ kitabı okurla buluşuyor
- 09:14 10 Mayıs 2022
- Kültür Sanat
HABER MERKEZİ - PKK’ye katıldıktan sonra 2004’te yaşamını yitiren Tekoşîn Tolhildan’ın günlüğü “Serkeftin” adıyla kitaplaştırıldı.
1997’de PKK’ye katılan ve 1 Ağustos 2004’te Dersim’de yaşamını yitiren Tekoşîn Tolhildan’ın (Ruhal Akyıldız) günlüğü “Serkeftin” ismiyle kitaplaştırıldı. Newaya Jin gazetesi tarafından basıma hazırlanan kitap, Tekoşîn’in 2000 ile 2003 yılları arasında tuttuğu günlüklerden derlendi. 176 sayfadan oluşan ve birçok şiirin de yer aldığı kitabın ilk baskısı Meyman Yayınevi tarafından yapıldı.
Köklerine koşar adımlarla gider
Tarih kaydı niteliğindeki günlüğünde Tekoşîn arayış, çelişki, sevgi, mücadele ve hayata dair duygu ve düşüncelerini not düşmüş. Ailece taşındıkları İzmir’in şaşalı cazibesine kapılmayarak geçmişte yaşanmışlıkların izdüşümünü yapar. Tekoşîn’in PKK’deki yaşamına dair detaylar ise, farklı tarihlerde kaleme aldığı iki günlükten oluşan şiir ve anlatılarında saklı.
“Özgür günler” başlığını koyduğu bir şiirinde yaşananları şöyle yorumluyor Tekoşîn:
Geliyor tarih
Başkaldırının, karşı koyuşun
Ezilen, muhteşem halkın diriliş tarihi
Görüyoruz, boşa değil bu ölümler
Karanlığa layık değil doğan güneş
Karanlığı söküp atma günüdür
Güneşi avuçlarımıza alma zamanıdır
Değerlidir bugünler
Günleri özgürlükle doldurma zamanıdır”
Dağları mesken tutmuş bir kadın
Tekoşîn’in aile fertlerine yazdığı mektupların da yer aldığı kitapta, aile fertleri ile mücadele arkadaşlarının ona dair anlatılarına yer verildi.
Kitabın Önsöz’ünü yazan mücadele arkadaşı Fatma Adir, kitabının, ideallerinin gerçekleşmesi adına yola çıkan bir özgürlük arayışçısının yaşamından kısa bir kesit olduğunu aktardı. Fatma, Tekoşîn’i şu cümleler ile tanımladı: “Sevgi ile bezenmiş bir kadın, dağları mesken tutmuş, özlemlerini kilam ve şiirlere döken bir derviş. Tekoşîn, Tuncelileşmeye karşı Dersim’di. Sadeliği toprağının en yalın halidir. Yıkıma uğratılmış yaralı bir ülkeyi yeniden war/welat yapmak adına yollara düşmüş bir düş yolcusudur…”
Özgür ruhlu bir kadın
Tekoşîn’i “Hakikatin savaşçısı, efsanelerin unutulduğu bir çağda kötülüklere karşı savaşan umudun kahramanı” olarak tanımlayan diğer bir mücadele arkadaşı Nujiyan Şevger ise, Tekoşîn’in “özgür ruhlu bir kadın” olduğunu belirtti. Tekoşîn’in kısa zamanda dağ yaşamının inceliklerini kavradığını, dağı ve gerillayı sevdiğini, bir nehir gibi aktığını belirten Nujiyan, ona dair şu ifadeleri not düştü: “Duyarlı ve incelikli bir yüreği vardı. Empati gücü yüksek olduğundan kimin neye ihtiyacı olduğunu, nerede zorlandığını ve acı çektiğini anlar, sağaltmak için her türlü çabayı gösterirdi. Bu yüzden her arkadaşın yüreğine dokunmuştur mutlaka.
Umudu ilke edindi
Şiir yazar, şarkı söyler, taklit yapar, küçük tiyatro oyunları oynardı ve hep gülerdi. Yaşamın her anını bir yaratıma dönüştürmeyi severdi. Her zorluğun içinde bir umut, gülünecek bir an çıkarmayı da… Tüm zorluklara rağmen özgürlüğün ardından yürümek her koşulda umudunu kaybetmemeyi gerektirir. Tekoşîn tüm hayatı boyunca yaşamının her anında umudu ilke edindi. Bu yüzden hiçbir zorluk, yalnızlık, savaşın acımasızlığı O'nu yıldırmadı. Her teline bir hayalini yüklediği beline dökülen yaldızlı saçlarıyla Tekoşîn’in izleri hala Dersim dağlarında.”