Amidart Diyarbakır’ın sembolik seslerini gün yüzüne çıkarıyor

  • 09:05 16 Mayıs 2021
  • Kültür Sanat
Marta Sömek
 
HABER MERKEZİ - Amidart Kültür Sanat Topluluğu, Kültür İçin Alan desteğiyle sürdürdükleri “Somut Olmayan Kültürel Miras Örneği Olarak Kentin Sesi Diyarbakır” projesi kapsamında kentsel-kültürel seslere olan farkındalığı artırırken, bu seslerin korunmasını kolektif bir çalışmaya dönüştürecek. 
 
Amidart Kültür Sanat Topluluğu, Kültür İçin Alan desteğiyle sürdürdükleri ve farkındalık yaratmak amacıyla Diyarbakır’ın sembolik seslerini kayıt altına aldıkları “Somut Olmayan Kültürel Miras Örneği Olarak Kentin Sesi Diyarbakır” başlıklı projelerinin startını verdi.
 
Günlük alışkanlıkların kentsel doku ile ilişkisini işitsel bir perspektif kurarak, kültürel sesler konusundaki farkındalık ve toplum bilincini artırma amacıyla startı verilen “Somut Olmayan Kültürel Miras Örneği Olarak Kentin Sesi Diyarbakır” adlı projenin koordinatörü Murad Aygün ile hedefleri ve çalışmaları üzerine konuştuk.
 
“Pek farkında olmasak da günlük hayatımızın ve kültürümüzün ayrılmaz parçaları olan sesler, somut olmayan kültürel miras açısından eşsiz bir öneme sahiptir” diyen proje koordinatörü, startı verilen projeyle kayıt altına alınmayan veya arşivlenmeyen sesleri gün yüzüne çıkardıklarını aktardı.
 
Dinamik bir şehrin yaşayışı sonucunda kent seslerinin hızla değişmesi sebebiyle şehrin ses sembollerinin korunmasını amaçladıklarını belirten koordinatör, kültürel hafızanın ve kültürel kimliğin sürdürülebilirliği açısından farkındalık oluşturma fikriyle hayata geçirilen projeye dair “Günümüz Diyarbakır’ının sembolik seslerini proje boyunca gerçeğe en yakın işitsel deneyim sağlayacak teknik donanımla kaydediyoruz” dedi.
 
Söz konusu projenin amaçları şu şekilde sıralanıyor:
 
* Günümüz Diyarbakır’ının sembolik sesleri gerçeğe en yakın işitsel deneyim sağlayacak teknik donanımla kaydedilmesi ve türlerine göre sınıflandırılıp dijital koleksiyon ve kütüphane ile erişime açılması.
 
* İlerleyen aşamalarda korunmaya değer bulunan tüm seslerin paylaşılabileceği, ilgilenen herkesin katkıda bulunabilecekleri interaktif bir platform olarak hayata geçirilmesi ve çevre kentlerle başlayacak şekilde ses haritalarının arttırılması.
 
* Farklı disiplinlerde sanatçılarla kentin sesinin işlenerek disiplinler arası üretim sağlanması ve eserlerin dijital olarak sergilenerek kalıcı ve ulaşılabilir olması.
 
* Bellek, ortak bellek, hafıza, kent belleği, yaşam, kent sesleri konuları konuşularak toplum bilincine etki etmek.
 
* Projenin en temel amacı olan kentsel-kültürel seslere olan farkındalığı artırırken bu seslerin korunmasını kolektif bir çalışmaya dönüştürmek.
 
Atölye, seslerin kaydedilmesi, söyleşi, sergi ve ses kayıtlarının paylaşılması proje faaliyetlerinin temel unsurları arasında yer alıyor. İTÜ Müzik Teknolojileri Bölümü’nden Doç. Dr. Sertaç Kaki yürütücülüğünde ses kayıt atölyesi çalışmaları yürütülen projede, atölyenin asıl hedef kitlesinin proje kapsamında sahada aktif olarak çalışarak sesleri kaydedecek kişilerden oluştuğu paylaşıldı.
 
Ayrıca, cinsiyet dengesi gözetilerek açık çağrı ile kentte yaşayan ve konuyla ilgili olan yaklaşık 15 kişinin de söz konusu atölyeye katılmasının hedeflendiği belirtildi. Söz konusu atölyede ses çeşitleri, ses geçişleri, ses köprüsü, ses kaydı, ses dalgaları, mikrofon türleri, mikrofon kaydı, ses kayıt cihazları, analog ve dijital ses, mono, stereo, surround, ses eşleme, kesintisizlik ve iyi sesin nasıl olması gerektiği gibi konularda dersler ve uygulamaların yapılacağı aktarıldı.
 
Ses kayıtlarının paylaşımı
 
İki aylık süre boyunca devam edecek olan ses kayıt atölyesi akabinde projenin sahada çalışacak olan ekibi, proje danışmanları ile yapılacak görüşmeler ve danışman ekibin yönlendirmeleri sonucunda belirlenen konumlar ve rotaların ses kayıtlarını almak üzere sahada aktif olarak çalışacak. Bu maksatla saha ve ekipman kullanma deneyiminin de elde edilmesi proje hedefleri arasında yer alıyor.
 
Yine bu süre zarfında Diyarbakır’ın daha önceki dönemlerine ait ses kayıtlarına erişilmesi, elde edilmesi ve proje ekibine ulaştırılması için kamuoyuna çağrıda bulunularak ilgili olabileceği düşünülen kurum, kuruluş ve şahıslarla görüşmeler yapılıp arşiv seslerinin de projede yer almasına özen gösterilecek.
 
Söyleşi
 
“Çeşitli dinamikleri içinde barındıran kent kimliği kavramı, yapısı gereği değişen ve dönüşen bir kavramdır ve sahip olduğu dinamiklere yenisi eklenerek ya da sahip olduğu bazı dinamikler yok olarak bu değişim ve dönüşmeyi yaşamaktadır ve bu belirleyiciler genellikle duyusal faktörlere yönelik belirleyicilerdir” diyen proje koordinatörü Murad, UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miraslar” listesinde yer alan belirleyicilerin de proje kapsamında ele alındığını belirtti.
 
‘Toplumsal bilinç ve farkındalık yaratmak istiyoruz’
 
Projede duyusal faktörlerin listede yer alması, korunması, geleceğe aktarılması, araştırılması ve belgelenmesi gibi konuları beraberinde getirmesi maksadıyla öncelikle toplumsal bilinç ve farkındalığın artırılması da ele alınıyor. Konuya ilişkin belirlenen spesifik başlıklar üzerinden hem uzman kişilerin bilgilerine ve görüşlerine kulak vermek hem de kentte yaşayan sosyal-kültürel alanda çalışmalar yürüten ve üreten kişilerin görüşlerine başvurarak konuya dair toplumsal bilinç ve farkındalığın artırılması ve kentte gündem oluşturmak, projenin temel amaçları arasında yer alıyor.
 
Proje kapsamında, "Dijital Çağda Arşivler, Hafıza ve Kültürel Miras" alanında Nevin Soyukaya ve Nurçin Ileri, “Kültürel Tını Algısı, Kentin Sesi ve Dönüşümü”nde Sertaç Kaki ve Ali Doğan Gönültaş, “Kentin Sesi ve Belleği”nde ise Pınar Çevikayak ve Udi Yervant yer alırken, StreamYard aracılığıyla eş zamanlı olarak Youtube, Instagram ve Twitter üzerinden gerçekleştirilecek olan proje, canlı yayın sonrasında sürekli ulaşılabilir bir kaynak olması için video olarak Youtube’da, podcast olarak da Spotify’da paylaşılacak.
 
‘Kentin Sesi ve Sesin Sanatı, Çeşitli Disiplinlerde Karma Sergi’
 
Proje dahilinde bir hafta öncesinden afiş ve sergi sanatçılarının içinde yer alacağı bir video ile tanıtımı yapılarak duyurulacak olan “Kentin Sesi ve Sesin Sanatı, Çeşitli Disiplinlerde Karma Sergi” başlıklı bir sergi açılışı da yapılacak. Sergi kapsamında kentlerin ses mirasının zenginliğini ön plana çıkaracak şekilde farklı disiplinlerden sanatçıların kaydedilen seslerinden yola çıkarak, her sanatçının kendi üretimine has sesi ile sergi küratörü yönetiminde üreteceği işler de projeye ilişkin hazırlanan web sitesinde sergilenecek.
 
Sergi açılışıyla eş zamanlı olarak StreamYard aracılığıyla Youtube, Instagram ve Twitter üzerinden sergi küratörünün ve sanatçıların yer alacağı bir söyleşi gerçekleştirileceğini aktaran proje koordinatörü, “Söyleşi ile hem sanatçıların eserlerine dair karşılıklı görüş alışverişi hem de kentin ses ile olan ilişkisi, dönüşümü, tarihsel süreci ve bu başlıklara ilişkin çeşitli disiplinler açısından kavramsal olarak ele alınarak irdelenmesi ve tartışılmasını hedefliyoruz” sözlerini aktardı.
 
Öte yandan proje süresince gerçeğe en yakın işitsel deneyim sağlayacak teknik donanımla kayıt altına alınan Diyarbakır’ın sembolik sesleri, gerekli edit ve mastering yapıldıktan ve belirlenen tematik üst başlıklar altında sınıflandırılarak, projeye özgü tasarlanacak web sayfası erişimine açılıp düzenlenecek lansman etkinliği ile duyurulacak.