Dilimiz olmazsa hikayelerimiz de olmaz, şarkılarımız da…
- 09:04 2 Ağustos 2020
- Kültür Sanat
DERSİM - Tüm şarkılarını anadili olan Kürtçe’nin Kirmançkî lehçesiyle seslendiren sanatçı Zeynep Kılıç, dilin toplum için çok önemli olduğunu ifade ederek, “Dilimiz olmazsa, şarkılarımız da olmaz hikâyelerimiz de” diyor.
Kürtçe gibi varlığı dahi kabul edilmeyen, asimilasyon kıskacına alınmış bir dil için sanatsal üretimler çok daha önemli bir yere sahip oluyor. Dilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bilince çıkaran toplum öncüleri ve sanatçılar, dili yaşatabilmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Dersimli sanatçı Zeynep Kılıç da ‘Ju Game’ albümünde şarkılarını, anadili olan Kürtçe’nin Kirmanckî lehçesinde söylüyor.
‘Dil insanın nefesidir’
İnsanın güzelliğinin dil ile ortaya çıkacağını söyleyen Zeynep, “Dil insanın nefesidir, yüzüdür, yaşamıdır, her şeyidir. Dil olmazsa insan nasıl yaşar” diye soruyor. Artık anadilin çok daha az kullanıldığını belirten Zeynep, “İnsanlar kendi dillerini öğrenmezlerse, kullanmazlarsa her şeyimiz yok olup gider. Böyle devam ederse, geçmişimiz, şarkılarımız, hikâyelerimiz, yaşamımız yok olup gidecektir” diye uyarıyor.
‘Kürtçe şarkılar çalmalı’
Dersim gibi özgün bir yapısı, tarihi, kültürü, dili olan bir bölgede yoğun bir asimilasyon yürütüldüğünü ifade eden Zeynep, “Birçok mekânda Türkçe parçalar çalınarak Türkçe konuşuluyor. Buradaki mekanlar kime hizmet ediyor, bizim halkımıza hizmet ediyor. O halde kendi dilleriyle, kendi kültürleriyle hizmet etmeliler. Kendi dillerinden şarkılar çalmalılar. Ben de bir albüm çıkardım ve bir yerde oturduğumda Türkçe şarkılar dinlemekten ziyade kendi şarkılarımı duymak isterim. Sadece benim değil, başka sanatçılarımızın da çalınmıyor. Eğer biz dilimize, sanatımıza, sanatçılarımıza değer vermezsek, dilimiz ve kültürümüz yok olup gider” ifadelerini kullanıyor.
Tüm şarkılarını Kirmanckî dilinde seslendiren Zeynep, sadece şarkılarda değil günlük hayatta, yaşamın her alanında anadilin kullanılması gerektiğine dikkat ekiyor. Zeynep, “Aksi halde dilimiz sadece şarkılarda kalacaktır” diyor.
‘Bir adım atın’
İstanbul’da müzik üzerine çalışmalar yürüttüğü sırada, Kürtlerin anadillerini kullanmaması dikkatini çekiğini belirten Zeynep, bunun kendisini anadilinde şarkı söylemeye ittiğini anlatıyor. Albüm yapma fikri ile Kürt şairlerin şiirleri üzerine çalışan Zeynep, “O şiirlerde nasıl bir mesaj, nasıl bir kompozisyon olduğu, halkımız için neler barındırdığı üzerine düşünüyordum. Berfîn Jêle’nin bir şiiri var. Orada ‘Bir adım atın, bir adım kendi diliniz için’ diyor. Bu dize beni çok etkiledi ve ben de dilim için bir adım atarak, ‘Ju Game’ albümünü çıkardım. Dilimiz için elimizden ne geliyorsa yapalım, ortaya güzel şeyler çıkaralım. Sanatçı, güzel bir iş çıkardığında halka da aydınlık saçmış olur. İnsanlarda güzel bir fikrin oluşmasını sağlıyor sanatçı. Onlar insanın ve toplumun aydınlığıdır. Güzel bir şey ortaya çıkaran insan, o toplumun ışığıdır” diye ekliyor.
Zeynep sohbetimizin ardından bağlama eşliğinde küçük bir müzik dinletisi ile uğurluyor bizi.