‘Baskılara cevabımız dilimize ve kültürümüze sahip çıkmak oluyor’
- 09:04 2 Haziran 2020
- Kültür Sanat
VAN - YYÜ öğrencilerinin “Kürt dilini ve tarihini” yaşatmak amacıyla kurduğu Bask-Der, bu yönlü çalışmalarını pandemi sürecinde de devam ettirdi. Dernek üyelerinden Rahime Tekin, “Her alanda maruz kaldığımız baskılara cevabımız, kültürümüze ve dilimize daha çok sahip çıkmak oluyor” dedi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ndeki (YYÜ) Kürt öğrencilerin bir araya gelerek kurduğu “Bilim Antropoloji Sanat ve Kültür Derneği” (Bask-Der), “Kürt dilini ve tarihini yaşatma ve yayma” amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Bask-Der üyesi Rahime Tekin, Kürt dili ve kültürüne dönük asimilasyon politikalarına işaret ederken, buna karşı gerçekleştirdikleri çalışmalara dikkat çekiyor.
‘Bir toplum varlığını kültürüyle korur’
Kültürün toplum için hayati bir unsur olduğunu ifade eden Rahime, "Bu alanda çalışmalar yürütmemek ve yaşatmamak toplumu çürümeye terk etmek olur” vurgusu yaptı. Rahime, “Kürt kültürü yoğun bir asimilasyon altındadır. Son süreçlerde de gördük halk iradesini gasp eden kayyımların bir Kürtçe tabelaya bile tahammülü yok. Her anlamda yoğun bir saldırı altında bir toplum aslını, varlığını ancak kültürünü koruyarak sürdürebilir. Gençlik olarak bunu taşıyıcısı ve sürdürücüsü olacağız” diye konuştu.
‘Bilinci diri tutmaya çalışıyoruz’
Bask-Der'in üniversite alanında gençlere yönelik çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Rahime, şunları söyledi: “Gençliği olmayan toplumun geleceği de olmaz. Kapitalist sitemin oluşturmaya çalıştığı tek tip insan modeline karşı demokratik toplum inşasını ve gençliği alternatif olarak görüyoruz. Toplumu oluşturacak bilinci diri tutmaya çalışıyoruz. Kürt dilini, kültürünü yaşatmaya ve sürdürmeye yönelik çalışmalar yürütüyor ve oldukça önem veriyoruz. YYÜ Kürdistan'da yer alan bir üniversite ve öğrenci profili genellikle Kürt gençlerinden oluşmakta. Kendi varlığından, kültüründen, dilinden kopmayan ve sistemin verili değerlerini benimsemeyen bilinçli bir gençliğin olacağına inanıyoruz. Gençliğin dinamizmi ve rengiyle Kürt kültürünü, tarihini, dilini kapitalist modernitenin asimilasyon politikalarına karşı direnerek yaşatmaya çalışıyoruz."
'Hatırlamak baskıya karşı bir silahtır'
Rahime, derneğin çalışmaları kapsamında Kürtçe, erbane, bağlama, kaval, gitar kursları verdiklerini, Jineolojî atölyeleri, ekolojik faaliyetler, film gösterimleri gerçekleştirildiğini ifade etti. Toplumun hafızasında yer edinmiş önemli günler vesilesiyle de etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyleyen Rahime, “Çünkü hatırlamak baskıya karşı bir silahtır. Okumalar yaparak üzerinde tartışmalar yürütüp fikir alışverişinde bulunuyoruz. Köy okullarına yardım için kendi el emeğimiz bileklik, kitap ayracı gibi ürünlerle yardım topluyoruz. Üniversite derneği olduğumuz için kampüs içerisinde de etkinlikler düzenlemeye çalışıyoruz. Ancak mevcut iktidarın her alanda uyguladığı saldırıları üniversitede de yoğun olarak yaşıyoruz” dedi.
‘Örgütlülüğümüzü büyüttük’
Dernek olarak aynı zamanda kadın odaklı çalışma da yürüttüklerini sözlerine ekleyen Rahime, “Bu süreçte üniversitede yaşanan taciz olayında örgütlülüğümüz ile erk zihniyete boyun eğmeyeceğimizi ortaya koyduk” diye belirtti. Rahime, şunları söyledi: “Kadın Meclisi olarak özsavunma ve şiddet konulu anketlerle üniversiteli kadınları bilgilendirmeye yönelik çalışmalar yürüttük. 8 Mart dolayısıyla düzenlediğimiz etkinliklerle örgütlülüğümüzü büyüttük. Jinelojî atölyelerini online olarak sürdürdük. Kadınlar olarak bu süreci örgütlü ve bilinçli olarak değerlendirdik.”
Çalışmalar pandemide online sürdü
Çalışmalarının koronavirüs pandemisinde de sürdüğünü ifade eden Rahime, bu süreçte her hafta Twitter ve Instagram hesapları üzerinden kitap ve film önerileri yaptıklarını kaydetti. Kürt kültürüne, diline önemli katkıları olan ve kadın özgürlük mücadelesine öncülük edenleri, video ve metin yayınlarla tanıttıklarını dile getiren Rahime, “Kürtçe kursumuzu online olarak sürdürdük. Kapitalist modernitenin doğaya, ekolojiye verdiği ağır tahribatın sonucu olana Covid-19 virüsü sürecinde çalışmalarımızı arkadaşlarımızla yüz yüze yürütemesek de hep aynı coşku ve heyecanla yürütüyoruz ve yürütme devam edeceğiz. Dernek ve gençlik olarak anadilimiz ve rengimizle var olmaya çalıştığımız her alanda baskıya maruz kalıyoruz. Buna karşı cevabımız kültürümüze ve dilimize daha çok sahip çıkmak oluyor" diye konuştu.