Jinnews’ten okurlara kitap seçkisi

  • 09:10 3 Mayıs 2020
  • Kültür Sanat
HABER MERKEZİ - Kitapların dünyasında kadınlara yolculuğa bu haftada sizlere tavsiye ettiğimiz 5 kitapla devam ediyoruz.
 
Kitaplarla yolculuğumuza bu hafta masalların dünyasından, Ortadoğu’da kadınların dayanışmasına, duygular arasında med cezir yaşayan Anna’nın ruhsal dünyasında gezinecek, kendimize ait bir oda yaratıp dinlenerek bir cins olarak kadınlığımızı tanıyacağız. Kitapların her satırı bir kadına yolculuk yaptırıyor.
 
Bu haftanın kitap önerilerini size sunuyor iyi okumalar diliyoruz.
 
Kurtlarla Koşan Kadınlar
 
Clarissa P. Estes
 
Clarissa, tarih boyunca kadının özellikle 19.yüzyılla birlikte insanlığın doğadan kopuşu ve duygulara yer vermeyen kapitalist bir endüstri çarkının içinde kayboluşundan yola çıkarak, kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu söylüyor. Kadınlar ve kurtlar belirli ruhsal karakteristikleri birbirine benzer diyerek, kadınların içlerinde yatan sınırsız güç ve yaratıcılığın, kurtların doğal yabanıllığında yattığı savını ileri sürüyor yaptığı analizlerde Clarissa. İnsanlığın ortak bilinçaltının aynaları olduğunu düşündüğü masallar, mitler aracılığıyla kadın psişesinin derinliklerine inerek farklı bir bakış açısı yakalamamızı sağlıyor. 
 
Anna Karanina
 
Lev Tolstoy
 
19’uncu yüzyılın geleneksel toplumunda varoluşun keşfine çıkarken kadınlık hallerinin duygusal ruhsal dünyasında gel gitlerini, annelik ile kadınlık arasındaki duygu çatışmasını toplar karakterinde Anna Karanina.  Bir kadının verili tüm roller içinde hayatı ve bu hayatı kendisi için yaşamayı seçme arasında ki derin çelişki ve acıları “hayat tarafından bir birimizden ayrılıyoruz, ben onu mutsuz ediyorum oda beni”   sözlerinde ifadeye kavuşturuyor Tolstoy ‘un karakteri.  
 
İkinci Cins
 
Simone de Beauvoir
 
“Kadın doğulmaz, kadın olunur” sözleri ile ikinci cins kitabı Feminist hareketin toplumsal cinsiyet tartışmalarında ön açıcı olmuştur. Simone’ye göre tarihsel süreç içinde kadınların bir Başkalık tarafından belirlenmiş ve içkinliğe mahkum edilerek ikinci cins haline getirilmiştir ve özdeş kılınmıştır. Bu içkinlik durumu kadın rollerinin ve özelliklerinin ataerkillik tarafından öncesiz ve sonrasız bir kadınlık efsanesine dönüştürülerek kültürel bir kurgu olarak üretildiğini belirtir. Simone, ikinci cinste “İnsanlık bir hayvan türü değil; tarihsel bir gerçekliktir” diyerek bu tarihte kadını felsefi, politik, toplumsal olarak ele alarak toplumsal cinsiyet tartışmalarına katkı sunmaya devam ediyor.
 
Bin Muhteşem Güneş
 
Khaled Hosseini
 
“Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima bir kadını gösterir.” Çocuğu olmadığı, sevdiği, güldüğü, karşı geldiği için suçlu görülen kadınların hikayesi. Nana, Meryem ve Leyla’nın kesişen yollarında her Ortadoğulu kadının onlarla kesişen bir hikayesi vardır. Küçük yaşta evlendirilen, ikinci eş olmak zorunda kalan Meryem ile Leyla’nın kader olarak görülene karşı birlikte mücadelesini, birbirleri için fedakarlık ve bunun oluşturduğu derin dostluğu anlatıyor roman. 
 
Kendine Ait Bir Oda
 
Wirginia Woolf
 
Çıktığı yıllarda feminist bir manifesto olarak kabul edilen kitap erkeklerin hakimiyetinde olan edebiyat başta olmak üzere yazınsal anlamda yeteneğinin olmamasının doğal karşılanması ve bunun kadınların düşünsel anlamda yetersiz kapasitesine bağlayan erkek akla cevaptır. Karantina günlerini yaşadığımız dönemde kendimize ait bir yere çekilip okumamışsak okumaktan zevk alacağımız bir eser.