‘Dil bir halkın varlığıdır, diliniz yoksa var olamazsınız’

  • 09:16 19 Mart 2020
  • Kültür Sanat
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - “Dil bir halkın varlığıdır, diliniz yoksa var olamazsınız” diyen İstanbul Kürt Enstitüsü Eşbaşkanı Leman Elmas, “Her yerde Kürtçe konuşulmalıdır. Bize dilimizi unutmamızı dayatanlara karşı okulda, hastanede, resmi kurumlarda, sokakta, otobüslerde Kürtçe konuşmalıyız” dedi.
 
Yok olma ile yüz yüze bırakılmak istenen Kürtçe için birçok çalışma yürütülüyor. Asimilasyon politikalarına karşı evde, sokakta, iş yerinde, yaşamın her alanında Kürtçe konuşulması yönünde çağrılar yapılarak, Kürtçenin günlük yaşam dili olması için konferanslar, paneller ve etkinlikler düzenleniyor. İstanbul Kürt Enstitüsü Eşbaşkanı Leyla Elmas, dilin kaybolmaması için çalışmaların yürütülmesi gerektiğini söyleyerek, ebeveynlere de Kürtçe konuşmaları için çağrıda bulundu.
 
‘Dilimizi geliştirmemiz gerekiyor’
 
Leman, enstitü olarak yakın tarihte yapılan kongrede dilin geliştirilmesi için birçok karar aldıklarını belirterek, bu kararları hayata geçirmek için güçlü çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Leyla, “Her toplumun dili, dini, ırkı, inancı, kültürü vardır. Kürt halkı bu topraklarda yaşamış en eski halklardan biridir ve ne yazık ki buna rağmen bugün dilimizi konuşamıyoruz ve yok olması ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle dilimizi geliştirmemiz ve geleceğe taşımamız gerekiyor. Bu konuda en büyük sorumluluk başta ailelere düşüyor. Aileler çocuklarıyla Kürtçe konuşmalı. Kürtçe konuşmak ayıp değil, yasak değil. Eğer biz kendimizi psikolojik olarak o algıya empoze edersek, karşımızdakiler dilimizi yasaklama ihtiyacı hissetmezler. Çünkü nasılsa biz zaten yasakmış gibi yaşıyor olacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Kürtçe şarkılar dinlemeli’
 
Sadece günlük konuşmanın da yetmeyeceğini dile getiren Leman, akademik çalışmalara da ağırlık verdiklerini ve verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kürtçenin günlük yaşam dili olması gerektiğine dikkat çeken Leman, “Bizim asıl amacımız hem konuşmayı yaygınlaştırmak hem de akademik çerçevede gençlere, çocuklara eğitimler vermek olmalıdır. Kürtçe okullar açma hedefimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Belki var olanları kullanamıyoruz ya da kapatıldı. Ama bu asla olmayacağını göstermez. Öte yandan aileler çocuklarını mutlaka Kürtçe dil kurslarına yönlendirmelidir. Gençler asimilasyon politikalarına karşı dillerine ve kültürlerine sahip çıkmalıdır. Kürtçe şarkılar dinlemeli, eski Kürt sanatçılarımızı bilmelidirler. Bir dil ancak bu şekilde hayatta kalabilir” diye konuştu.
 
‘Her yerde Kürtçe konuşulmalıdır’
 
“Dili olmayan bir halk millet olamaz, varlığı kabul görmez” diyen Leman, siyasi alanda da çabaların olması gerektiğinin altını çizdi. Özellikle kadınların bu konuda öncülük etmesi gerektiğine vurgu yapan Leman, “Biz enstitü olarak halkımıza, kadınlara ulaşmak istiyoruz ve bunun için bir çabamız da var. İleriki tarihlerde Kürt dili kurslarımız olacak. Sokakta, alanda Kürt dili eğitimi için alanlar oluşturmayı hedefliyoruz. Halkımızla beraber bu çalışmaları güçlendireceğiz ve büyüteceğiz. Her yerde Kürtçe konuşulmalıdır. Bize dilimizi unutmamızı dayatanlara karşı okulda, hastanede, resmi kurumlarda, sokakta, otobüslerde Kürtçe konuşmalıyız. Şuan tüm Kürt kurumları ve dil çalışmaları yürütenler tarafından güçlü planlamalar çıkarılmış durumda. Biz de bu çalışmalara da dahil olacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Diliniz yoksa var olamazsınız’
 
Türkiye hükümetinden bu konuda bir adım atmasını beklememek gerektiğini belirten Leman, okullarda seçmeli ders olarak verilen dersin bir parmak bal ağızlarına çalmak anlamına geldiğini ancak bunu kabul etmediklerinin ifade etti. Leman, “Sadece seçmeli ders yapılması asla yeterli değildir. Milyonlarca insanın dilinden söz ediyoruz. Her yönüyle zengin bir dilimiz var. Şarkılarımız, türkülerimiz, öykülerimiz, edebiyatımız, yani her yanıyla dil anlamında fazlasıyla zenginiz. Biz omzumuza düşen her şeyi yapmaya hazırız. Başta da belirttim, dil bir halkın varlığıdır. Diliniz yoksa var olamazsınız” dedi.