‘Kürt dilini geliştirmek ve yaymak için mücadele etmeliyiz’

  • 09:18 12 Ocak 2020
  • Kültür Sanat
DİYARBAKIR - Dil ve Kültürler Ağı öncülüğünde gerçekleştirilen 1. Dil Çalıştayı’nı değerlendiren kadınlar, “Dil var oluş nedenimizdir” diyerek, onu geliştirmek, yaymak ve alternatif eğitim kurumları oluşturmak için mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
 
Diyarbakır’da Dil ve Kültürler Ağı'nın düzenlediği ve iki gün sürecek olan 1. Dil Çalıştayı Demir Otel'de ikinci gününde ediyor. Çalıştayda aralarında yazar, akademisyen, eğitimci, yayıncı, iş insanları, kadın örgütleri ve kültür sanat kurumlarından katılımcıların da olduğu yaklaşık 300 kişi yer aldı. Çalıştayın amacına ve dil asimilasyonuna dönük konuşan kadınlar, devam eden çalıştay doğrultusunda önemli adımların atılacağının ve dil asimilasyonuna karşı birliktelik ruhuyla dillerine sahip çıkacaklarının altını çizdi.
 
‘Bugün bir araya gelişimiz Kürt dili açısından önemlidir’
 
Çocuk alanında çalışmalar yürüten Evin Taşdemir, çocukların kültür, sanat, dil noktasında karşı karşıya kaldıkları zorlukları tespit edip bu noktada çözüm odaklı çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Evin, çalışmaları kapsamında çocukların anadillerinde eğitim almaları için de alternatif eğitim modeline dönük çabalarının olduğunu söyledi. Çalıştayın amacına değinen Evin, “Bu çalıştayda dil ve çocukların yaşamındaki baskılar üzerine yoğunlaşmalarımızı aktaracağız. 12 masa oluşturuldu ve her masa farklı alanlarda bu çalıştaya öneriler sunacak. Gazeteciler, eğitimciler, sanatçılar, yazarlar, yayıncılar hepsi bugün burada bir araya gelerek yok edilmek istenen Kürt dilinin daha fazla korunması için bir çaba içerisine girdi. Bu çok önemli ve değerli bir buluşmadır” dedi.
 
‘Çocuklar için alternatif alanlar oluşturmalıyız’
 
Çalıştay kapsamında çocukların anadilde eğitimi için nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiği noktasında öneriler yapıldığını kaydeden Evin, “Anneler çocuklar üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu nedenle çocuk anadilinde büyümelidir ve bu noktada en önemli rol annelere düşüyor. Sadece anneler değil toplumun da çocuk üzerindeki etkisi göz ardı edilmemelidir. Bu yüzden Kürt dilini her alanda yaşamsallaştırmalıyız ve sahip çıkmalıyız. Dil var oluşumuzun ana temelidir. Onu geliştirmek, yaymak ve alternatif eğitim kurumları oluşturmak için mücadele etmeliyiz” diye konuştu.
 
'Çocukların asimile olmasına göz yummamalıyız'
 
Çalıştaya katılan Sevcan Bağırcı, Adıyaman'da bulunan ve dil, kültür alanında çalışmalar yürüten FERAD-DER'in üyesi. Sevcan, Adıyaman'da da birçok baskı ve zorluğa rağmen dil üzerindeki asimilasyona karşı gençleri ve kadınları anadilde konuşmaya teşvik etmeye yönelik çalışma yürüttüklerini belirtti. "Dil topraktır, var oluştur, kimliktir, özümüzdür. Bu nedenle dil üzerindeki baskılara göz yummamalıyız” diyen Sevcan, çalıştay kapsamında dilin asimilasyonuna karşı neler yapılabileceğini konuştuklarını ifade etti. Sevcan, şunları söyledi: “Bu konuda önemli adımların atılacağını düşünüyorum. Annelere, babalara, nine ve dedelere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Çocuklarına, torunlarına anadillerini ve kültürlerini öğretmeliler. Çocukların asimile olmasına ve özlerinden uzaklaşmalarına izin vermemeliyiz. Bugün gazetecilerden, akademisyenlere çok farklı yerlerden ve kesimlerden kişiler var ve hepimizin tek konuştuğu anadilimizin gelişmesi ve yayılması için neler yapabileceğimiz. Bu konuda hepimizin payına büyük sorumluluklar düşüyor."
 
‘Dil nasıl gelişir diye tartışıyoruz’
 
Kürtlerin ve dilinin üzerinde büyük bir baskının olduğunu kaydeden ve çalıştaya katılan Kürt Dili Enstitüsü’nde öğretmen Özlem Kut, özellikle olağanüstü halin (OHAL) ardından baskıların daha da arttığına dikkat çekti. Özlem, “Geçtiğimiz yıllarda olağanüstü hal yaşanıyordu. OHAL’de sadece dil üzerinde değil toplumun üzerinde genel olarak bir baskı vardı. Amacımız Kürt dilinin ne durumda olduğunu ve hangi aşamada olduğunu öğrenmektir. Var olan durumu değerlendirip, eksiklikleri ve ihtiyaçlarımızı değerlendiriyoruz. Bu ikinci toplantımızdır. Öncesinde bir toplantı yaptık, dile ilişkin bir ağ geliştirdik. Bu toplantıda da Kürt dili daha nasıl ilerleyebilir üzerinden planlama yapıp neler yapabileceğimizi konuşuyoruz” diye belirtti.
 
‘Aileler Kürtçe öğretsin’
 
Dil eğitiminin ilk olarak ailede başladığını belirten Özlem, şöyle konuştu: “Konuşarak dili koruyup savunmalılar. Aileler ilk adımdır. Çocuklarıyla Kürtçe konuşsunlar yabancı dili yani Türkçeyi konuşmasınlar. Çocuklarla Kürtçe konuşulup öğretildiği zaman onlar da büyüyüp çevresindekilerle Kürtçe konuşmaya devam eder. Ailelere sesleniyorum çocuklarınız ile Kürtçe konuşun, Kürtçe öğretin.”