‘Dizi ve filmlerde kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran sahneler engellenmeli’
- 09:03 27 Aralık 2019
- Kültür Sanat
Şehriban Abi
VAN - Film ve dizilerde kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran sahnelerin, erkekler tarafından ‘kurtarılmayı’ bekleyen kadın rollerinin, kadınların ‘entrikacı, çocuğunu terk eden kötü insan’ olarak lanse edilmesinin şiddeti meşrulaştırdığını belirten yönetmen Betül Gökçer ve oyuncu Ezgi Yıldız, kadın katliamlarının nedenlerinden birinin de bu olduğuna dikkat çekti.
Kadına yönelik şiddetin ve kadın katliamlarının artmasından yasalar, politika üretilmemesi ve cezasızlık kadar, şiddeti meşrulaştıran film, dizi, reklam, klip ve her türlü iletişim aracının etkisi söz konusu. Türkiye’de sabah kuşağından haberlere, dizi kuşağından reklamlara kadar cinsiyetçilik ve şiddet içerikli sahneler bulunuyor.
Devlet tiyatrolarında yıllardır sahne alan yönetmen Betül Gökçer ve oyuncu Ezgi Yıldız, sanat eserlerinde kadına yönelik şiddetin nasıl meşrulaştırıldığı ve buna karşı yapılması gerekenlere dair konuştu.
‘Kadının nasıl mücadele etmesi gerektiğini sahneliyoruz’
Devlet tiyatrolarında 18 yıldır oyunculuk yapan Ezgi Yıldız, şu anda ‘Umut Kavşağı’ oyununda rol alıyor. 3 kadının yer aldığı oyun, kadın mücadelesini anlatıyor. Erkek egemen zihniyete karşı kadınların savaştığını belirten Ezgi, sahnede kadına yönelik şiddete karşı kadının ne yapması ve nasıl mücadele etmesi gerektiği üzerine mesajların verildiğini bildirdi.
‘Reyting olsun diye şiddet sahnelerine yer veriliyor’
Televizyonlarda sahnelenen dizilerin birçoğunda kadına yönelik şiddet yer aldığına, yine kadınların ‘çocuğunu terk eden, ‘entrikalar çeviren’, ‘kötü insanlar’ olarak lanse edildiğine işaret eden Ezgi, “Bunlar insanlara gerçek hayatta da normalmiş izlenimi veriyor. Birçoğu örnek alıyor. Bunun önüne bilinçli bir şekilde geçilmesi gerekiyor. Sırf reyting olsun diye böylesi sahnelere yer veriliyor” diye konuştu.
‘Televizyonlarda şiddete karşı üretimler olmalı’
Türkiye’de günde en az 3 kadının katledildiğini hatırlatan Ezgi, televizyonun buna karşı yapabileceği çok şeyi olduğuna dikkat çekti. Ezgi, “Her insanın evine çok rahat girebilen bir alet. Her bireyin dilediği gibi istediği diziyi veya filmi izlemeye hakkı var. Bu cinayetlerin sebeplerinden biri de televizyonlarda sahnelenen kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet örnekleridir. Bundan kaynaklı bu sahnelerin engellenmesi gerekiyor. Bizim tiyatrolarda sahnelediğimiz oyunlar, bu sahneleri engellemek amaçlıdır. Kadınların kendilerini daha rahat, özgür hissetmesi gerektiğini, yalnız olmadıklarını anlatan oyunlardır” dedi.
‘Kadın mücadelesine yer verilmeli’
Yaklaşık 30 yıldır hem oyuncu hem yönetmen olan Betül Gökçer (40) Van ve Ankara devlet tiyatrolarında önemli oyunlara imza attı. Çoğunlukla kadın oyunlarını yazan Betül, en çok kadının kendisinin bu şiddete karşı eserler üretebileceğini, daha iyi anlatabileceğini kaydetti. Bundan kaynaklı kadınların daha çok sahnelerde olması gerektiğinin altını çizen Betül, “Dizilerde ve filmlerde şiddeti meşrulaştıran sahneler çıkarılmalı. Kadınların şiddetten sonra nasıl mücadele etmesi gerektiğinin de gösterilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Kadının tek başına yaşamını sürdürebileceği roller olmalı’
Kadına biçilen rollerin de bu konuda yarattığı olumsuzluklara dikkat çeken Betül, son olarak şunları dile getirdi: “Kadını erkek şiddetinden sonra boşanarak tekrar başka bir erkeğin koluna takıyorlar, fakat bu yanlış bir rol. Kadının tek başına yaşayabileceği, erkek olmadan çok daha güzel bir hayat sürdürebileceği rollerin sahnelenmesi gerekiyor. Eğer bu şekilde gösterilirse toplum içinde bir amaca hizmet etmiş olunur. Fakat bunların tersi olursa kadın erkek ‘sayesinde’ ayakta kalıyorsa, o zaman cinsiyetçilik pekiştirilir. Yönetmenlerin ‘halkımız komik sahne, dramatik sahne istiyor bunları verelim’ düşüncesinden ziyade ‘yaşananları doğru olarak nasıl ele alabilirim’ diye düşünmesi gerekiyor.”