4 çocuk kitabı 'muzır' ilan edildi: Yayımlama özgürlüğüne saldırı
- 14:18 1 Ekim 2019
- Kültür Sanat
HABER MERKEZİ - Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, dört kitap hakkında, “Küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna" karar verdi. Yayıncılar Birliği, "Yayımlama özgürlüğüne saldırı" diyerek tepki gösterdi.
Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, Elisabeth Brami’nin “Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi” ve “Kız Çocuk Hakları Bildirgesi” (Yapı Kredi Yayınları); Francesca Cavallo ile Elena Favilli’nin “Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler Olağanüstü 100 Hikâye” (hep kitap) ve “Sünnetçi Kız” (Cinius Yayınları) çocuk kitaplarını “Muzır” ilan etti.
Kitaplar hakkındaki karar, Resmi Gazete’de 27 Eylül 2019’da yayımlandı. Gazetede, "kitapta yer alan bazı yazıların 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna karar verildi” denildi.
Konu hakkında açıklama yapan Türkiye Yayıncılar Birliği, eserlerin serbestçe açıklanması ve yayımlanmasının anayasada korunan bir hak olduğunu belirterek, bu hakkın demokratik toplum için önem taşıdığına dikkat çekti.
'Özgürlüklere müdahale'
Birlik, bu sebeplerle idari ve yargı birimlerinin, açıklama ve yayımlama özgürlüklerine gereksiz müdahalede bulunmama yükümlülüğü olduğunu belirtti. Kurulun vermiş olduğu muzır neşriyat kararlarının açıklama ve yayımlama özgürlüğüne müdahale olduğunu ifade eden Türkiye Yayıncılar Birliği şunları söyledi:
"Eserlerin değerlendirmesinin, türüne göre değişen uzmanlar tarafından yapılan ön incelemeden geçmeksizin, Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı’nın atadığı beş birim amirinden oluşan kurulca yapılması; düşünsel, toplumsal ya da sanat eseri olarak değerlendirilmesi gereken eserlerin, bu nitelikleri haiz olmadığı yönünde raporlar verilmesine, anayasal bir hak olan açıklama ve yayımlama özgürlüğünün ihlal edilmesine yol açmaktadır.
‘Demokratik toplum ilkesini tehdit etmekte’
Bu şekilde içinde pedagog ve cinsel sağlık uzmanı dahi olmayan kişilerden oluşan kurul tarafından, eserler hakkında oldukça özensiz bir biçimde, genel ve soyut ifadelerle hazırlanmış kararlarla muzır neşriyat kararı verilmesi, ifade ve basın özgürlükleri açısından tehlike oluşturmakta ve demokratik toplum ilkesini tehdit etmektedir.
Karmaşık ve muğlak bir olgu olan ‘müstehcenlik’ gerekçesiyle bir eserin yayımlanmasına müdahalede bulunulurken sanat alanının veya eserin özelliklerine, edebi eser olup olmadığına, müstehcen olduğu değerlendirilen kısımların ifade edildiği bağlama, yazarın kimliğine, yazılma zamanına, amacına, hitap ettiği kişilerin kimliklerine ve onların estetik anlayışlarına, eserin muhtemel etkilerine ve eserdeki diğer ifadelerin tamamına bir bütün olarak bakılması, eserin edebi değerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
‘Bunun kabulü mümkün değildir’
Eserin, türüne göre ayrı ayrı uzmanlıklar gerektiren ve anayasal bir hakkı kısıtlayıp engelleyen bir kararın, Bakanlık tarafından atanmış beş birim amiri tarafından verilebilmesi; ifade, bilim ve sanat ile açıklama ve yayımlama özgürlüklerinin ihlal edilmesidir. Demokratik toplum ilkesinin esas alındığı bir sistemde bunun kabulü mümkün değildir.
Temel hak ve hürriyetleri adalet ilkesi ile bağdaşmayacak şekilde sınırlayan Koruma Kurulu yapısı, bir an önce ulusal ve uluslararası içtihatlara uygun bir şekilde değiştirilmeli; hak ve özgürlüklere zorunlu olmadıkça müdahalede bulunmama yükümlülüğü ve sorumluluğuna uyulmalıdır."