Dilan Babat

 

WAN - 6 gün süren “İradeye Saygı Yürüyüşü” dün Hakkari Valiliği önünde yapılan basın açıklamasıyla sona erdi. Yüzlerce kişinin katıldığı açıklamada bir kez daha “İradeye saygı duyulması” mesajı verilirken, 6 günlük süreçte yürüyüşçüler sıcak havaya ve ayaklarının su toplanmasına rağmen yürüyerek, iktidara iradesine sahip çıkma mesajı verdi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) bünyesinde bulunan Colemêrg Belediyesi’ne 3 Haziran’da kayyım atanarak yerine kent valisi atanmıştı. DEM Parti, Kürt halkının iradesinin gasp edilmesine karşı Colemêrg’e 6 günlük “İradeye Saygı Yürüyüşü” başlattı. 30 Haziran’da Türkiye kentlerinden Wan’a gelen kitle burada buluşarak, yürüyüşü devam ettirdi.

 

 

Kilometrelerce yol giden yürüyüşçüler soluklandığı alanlarda ise açıklamalarda bulundu. Kürt halkının iradesinin derhal tanınması gerektiği çağrısında bulunan yürüyüşçüler, “İradeye saygı kayyıma geçit yok” pankartı astı. Açıklamalardan sonra kitle bir kez daha kavurucu sıcağın altında kilometrelerce yol gitti.

 

 

3 Temmuz’da Wan’dan çıkan yürüyüşçüler, sık sık PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride dikkat çekti. Bir dakika dahi sloganların dinmediği yürüyüşte yürüyüşçüler, “Bê Serok Jiyan Nabe” sloganları attı. “Tecride hayır, özgürlüğe ses ver” pankartı sıra sıra dizilen dağlara karşı açılırken, bir kez daha Kürt sorunun çözümü için İmralı işaret edildi.

 

 

Sıcak hava ve ayakların su toplamasına rağmen iradelerinin tanınmasından ısrar eden yürüyüşçülere yer yer bahçelerde çalışanlar da destek verdi. Yürüyüşçülere soğuk su ikram eden insanlar, yürüyüşçülere kısa da olsa kendileriyle beraber olduklarını dile getirdi.

 

 

Xoşap Mahallesi’ne yakınlaşan yürüyüşçüler, Xoşap Kalesi’ne karşı, “Hırsız kayyım Kurdistan’dan defol” sloganları attı. Xoşap Kalesi’ne karşı mola veren yürüyüşçüler bir yandan dinlenirken bir yandan Xoşap Kalesi’ni çekmeyi ihmal etmedi.

 

 

Yürüyüşün en dikkat çekici görüntülerinden birisi ise 13 yaşında olan bir çocuk. Annesiyle beraber Adana’dan gelen çocuğu yürüyüşçüler her ne kadar yürütmek istemeseler de çocuğun, “Benim iradem var yürürüm” sözleri bir kez daha Kürt halkının iradesini ortaya koydu.

 

 

Kilometrelerce yol alan yürüyüşçüler, molalarını köylerde vermeye özen gösterdi. Köy halkı ile bir araya gelen yürüyüşçüler , köy  halkının çayını içerken neden iradelerine sahip çıkılması gerektiğini de anlattı. Molalardan sonra kadın yürüyüşçüler yola, “Jin Jiyan Azadi” sloganları ile çıktı.

 

 

Kadın özgürlük mücadelesinin ilerlemesi için bugüne ışık tutanları da unutmayan yürüyüşçüler, Nuda Karker’in köyünün bulunduğu yerde anma gerçekleştirdi. “Nuda buka Kurdistan” şarkısını seslendiren kadınlar, özgürlük mücadelesinde Nuda gibi binlerce kadının yollarına ışık tutmaya devam edecekleri mesajını verdi.

 

 

Yürüyüşün en dikkat çekici isimlerinden biri de 83 yaşında olan Abdulhafız Amca. Yaşına rağmen dinamik ve en zor yolları dahi aşan Abdulhafız amca boynundaki kırmızı şal ile yürüyüşün gözde isimlerinden biri oldu. Onca yol yürüdükten sonra mola veren yürüyüşçüleri halaya kaldıran Abdulhafız amca, yürüyüşün moral kaynağı haline geldi.

 

 

Colemêrg sınırlarına yaklaşan yürüyüşçülerin ayakları su toplayıp, patlamasına rağmen büyük bir azim ve kararlılıkla yürümeye devam etti. Saatler akşamı gösterdiğinde yürüyüşçüler Depin’e meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi.

 

 

Colemêrg’e giren yürüyüşçüleri kadınlar karşıladı. Şehir merkezine gidilen yokuşta bir an sloganlarını bırakmayan kadınlardan biri, balkonlardan kendilerine bakanlara, “Kalkın iradenize sahip çıkın” çağrısında bulundu. Ellerinde kesk sor ve zer renklerini bir an olsun bırakmayan kadınlardan bir tanesinin giydiği ulusal kıyafetinin kesk, sor ve zer olması da dikkat çekti. Yokuşta birbirilerinin ellerini tutmayı da ihmal etmediler.

 

 

Günün sonunda valilik önüne gelen yürüyüşçüler, esnaflar ve yoldan geçenler tarafından ilgi ile karşılandı. Kitlenin içerisinde kadın yoğunluğu dikkat çekerken, valilik önünde tutulan kalkanlara rağmen, Kürt halkı tüm gasplara rağmen 6 günün sonunda bir kez daha tüm zorluklara rağmen iradeye nasıl sahip çıkılması gerektiğinin mesajını verdi.