Serap Avcı davasında öz savunmaya ceza talebi

  • 19:55 2 Aralık 2025
  • Hukuk
İSTANBUL – Yıllarca sistematik şiddete maruz kalan ve hayatta kalmak için özsavunma uygulayan Serap Avcı davasında savcılık ceza talep ederken, mahkeme, karar duruşmasını 9 Aralık Salı gününe erteledi.
 
İstanbul'da, 7 yıl boyunca evli olduğu erkek  Yasin Avcı tarafından sistematik şiddete maruz kalan ve hayatta kalmak amacıyla özsavunma uygulayan Serap Avcı’nın 5’inci duruşması, Küçükçekmece 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmayı çok sayıda kadın örgütleriizledi. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada savcılık mütalaasını açıklayarak, Serap Avcı hakkında ceza talep etti. Mahkeme,  Serap Avcı'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 9 Aralık Salı günü saat 10.00’a bıraktı.
 
“Serap hayatta kaldığı için hapiste”
 
Duruşma sonrası adliye önünde bir araya gelen Serap İçin Feministler Kampanya Grubu, karar ilişkin açıklama yaptı. “Serap hayatta kaldığı için hapiste” pankartının açıldığı açıklamadakonuşan dava avukatı Gülyeter Aktepe, savcılık mütalaasının kadınların yaşam hakkını görmezden gelen bir yaklaşım içerdiğine dikkat çekti. Gülyeter Aktepe, “Serap hayatına sahip çıktığı için hapiste. Bugün duruşmada haksız tahrik tartışması açıldı; oysa tartışmanın dayandığı tüm koşullar Serap’ın ölmemek için öldürmek zorunda bırakıldığını gösteriyor” dedi.
 
‘Erkek adalet değil gerçek adalet’
 
Savcılık mütalaasının iddianameyi “kopyala-yapıştır” yöntemiyle tekrar ettiğini belirten Gülyeter Aktepe, “Her duruşmada Serap’ın meşru savunma uyguladığını ve beraat etmesi gerektiğini ifade ettik. Cumhuriyet Savcısı ise ceza istedi ancak haksız tahrik indirimi talep etti. Oysa bu unsurlar meşru savunmanın kabulü için de geçerlidir” şeklinde konuştu.  Hazırlanan savcılık mütaalasını kabul etmediklerini belirten Gülyeter Aktepe, 9 Aralık’ta görülecek olan karar duruşmasına tüm kadınları dayanışma adına çağırarak, “ Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz” diye konuştu.
 
Açıklama, “Serap Avcı yalnız değildir” ve “Erkek adalet değil gerçek adalet” sloganlarıyla sona erdi.