Pirsûs Katliamı anması: Gerçek bir yüzleşmeye ihtiyaç var
- 19:07 20 Temmuz 2025
- Güncel
İSTANBUL - 33 Düş Yolcusu'nun katledilmesinin 10'ncu yılında anılırken, anmada konuşan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "33 genci katleden DAİŞ'in bombaları değil, yaşanan ihlallerdi. 33 Düş Yolcusu Kürt ve Türk halkının örmeye çalıştığı kardeşliğin örneğiydi. Gerçek bir yüzleşmeye ihtiyaç var" dedi.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Riha'nın Pirsûs ilçesinde DAİŞ'in bombalı saldırısı sonucunda katledilen 33 düş yolcusu için Kadıköy ilçesinde bulunan Halitağa Caddesi'nde anma gerçekleştirdi. Anmaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SDGF), DEM Parti bileşenleri, Sivil Toplum Kuruluşları (STK), siyasi partiler ve binlerce kişi katıldı.
33 düş yolcusunun foroğafının ve "Suruç katliamı 10'ncu yılında" yazılı pankart açılırken, anma boyunca "Şehit namirin", "Suruç'u unutma unutturma", "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç şehitleri ölümsüzdür", "Suruç'un izinde gençlik ayakta", "Zindanlara yıkılsın tutsaklara özgürlük", "Bijî berxwedana Kobanê" sloganları atıldı.
Katliamda yaşamını yitiren Vatan Budak'ın babası Murat Budak basın metnini okudu.
10 yıllık mücadele
Pirsûs katliamının üzerinden 10 yıl geçtiğini hatırlatan Murat Budak, 120 aydır adalet nöbetinde olduklarını ifade etti. Murat Budak, "Kalplerimiz 10 yıldır hep birlikte adalet için atıyor. 33 düş yolcumuz bu toprakların dört bir yanından buluşmuş, umudun adı olmuşlardı. Türktüler, Kürttüler, Çerkezdiler. Suruç Katliamı davası ise bu topraklardaki adaletsizliğin, haksızlığın sembolü oldu. Suruç Katliamı davası aydınlatılmadığı süre boyunca bu on yılda adaletsizlikler hep arttı. Tam 10 yıldır buradan, Halitağa'dan, Urfa'dan, Ankara'dan, İzmir'den, sesimizin ulaştığı her yerden adaletsizliği anlatıyoruz, 'Herkes için adalet' diyoruz. Bu on yılda katliamın sorumlusu IŞİD'liler, katliamın siyasi sorumluları, kamu görevlileri değil biz yargılandık. 33 düş yolcumuzdan Evrim Deniz Erol'un annesi Besra Erol oğlunun mezar başında yaptığı konuşma nedeniyle yıllardır tutsak ediliyor. Suruç yaralımız Onur Yılmaz geçtiğimiz günlerde tutuklandı. Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden Ezgi Gürbüz ve Emrah Topaloğlu 6 aydır tutuklu. Suruç oturumlarına katılmak, Suruç ölümsüzlerini anmak iddianamelere, yargılamalara konu ediliyor" dedi.
'Hiçbir düş yarım kalmayacak'
"10 yıldır adalete nefes gibi ihtiyaç duyuyoruz" diyen Murat Budak, şunları söyledi: "Suruç Katliamı ile yüzleşmeden, tüm sorumlular yargılanmadan bu ülke nefes alamaz. Yüzleşme için, adalet için yüzümüzü Suruç'a dönmeliyiz. Hiçbir düş yarım kalmayacak!."
Basın metinin okunmasının ardından katliamda yakınlarını kaybeden aileleri, 10 yıldır verdikleri adalet mücadelesini anlattı.
'Düşler yaşatılacak'
Ardından konuşan SDGF Eşbaşkanı Berfin Polat, "Onlar DAİŞ barbarlığı sonucunda yıkılan kentleri onarmaya gittiler. Onlar Rojava Kadın devriminde kendi özgürlüklerini gördükleri için yola çıktılar. 10 yıl önce 33 düş yolcusunu katlederek devrim düşünü yok etmek istediler. Ancak bizler o düşü yaşatmaya devam ediyoruz. Bu düş sınırları aştı, burada herkesin yüreğinde yaşıyor. Bizler halkların eşitliği için mücadele etmeye devam edeceğiz demiştik. Ve o direnişin izinde yürümeye devam ediyoruz. Bizler gençler, kadınlar ve tüm emekçiler olarak 33 düş yolcusunun düşüne sahip çıkıyoruz. Bu meydanda her ay buluşuyoruz. Bugün her kentte o gençlerin düşü yaşatıldı ve yaşatılacak" ifadelerini kullandı.
Mücadeleye devam vurgusu
Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'den tutsak bulunan Hatice Deniz Aktaş'ın gönderdiği mesaj okundu. Hatice Deniz Aktaş, 10 yıldır verilen adalet mücadelesini hatırlatarak, bu 10 yıl boyunca hala adaletin sağlanmadığı vurguladı. Hatice Deniz Aktaş, "Onların hayalleri mücadelemizde yaşamaya devam ediyoruz. Bu yıl yanınızda olamasam da burada direnmeye devam edeceğim. 33 düş yolcusunun adalet mücadelesini yükseltmeye devam edeceğim" diye konuştu.
'Suruç barış köprüsüdür'
Ardından söz hakkı alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 33 düş yolcusunun Rojava Devrimi'nde yaşadığını belirterek, " Onları unutmayacağız. Birileri yararlanıyor ama tetikçiyle talimat veren hala oraya çıkmadı. Sadece DAİŞ'li tetikçi değil, ona o tetiği çektirenler yargılanmadı. Sadece bir kişiye ceza verilerek Suruç unutturulamaz. Suruç barış, demokrasi ve halkların barış köprüsüdür. Bizler o köprüyü yaşatacağız. Bizler parti olarak bu katliamı unutmayacağız ve hesap sormaya devam edeceğiz. Onların katillerini ortaya çıkacağız. Onlar yargılanana kadar mücadelemizi yükselteceğiz, layık olacağız" diye ekledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın kaldığı Kandıra Cezaevi'nden gönderdiği mektup okundu.
Figen Yüksekdağ'ın mektubu şöyle:
"Öncelikle 10 yılı bulan iradenizi, kararlılığınızı, Halitağa’dan tüm ülke ve dünyada yankılanan sesinizi saygıyla selamlıyorum.
Varlığınız adalet mücadelesinin, hak arayışından umut kesmememizin sembolü oldu. Gidenler gittiğiyle kalmadı; gözleri arkada kalmadı. Bugün Suruç ölümsüzleri halkımızın bağrında, ruhunda ve özgürlük, kardeşlik, barış hareketinde yaşıyorsa; sizlerin sakin, kendinden emin direnişinin payı büyüktür. 33 düş yolcumuzu toplumsal, siyasal hafızanın derinlerine gömmeye çalışanlara karşı, siz onları hiç unutturmadınız. Düş yolcularımızı ve yarattıkları hakikati hatırlamak yetersiz kalır; çünkü onları hiç unutmadık.
Her yılın, her ayın, her günün ötesinde düşlerin, heyecanlı yürüyüşlerin, çocuk gülüşlerinin sonsuzluğunda yaşıyor canlarımız. Hiçbirinin ahını, amacını yerde bırakmamak için biz geride kalanlar onların izinden gidiyoruz, gideceğiz.
Değerlerine ve düşlerden hakikate ulaşan yollarına bağlılıkla, sizlerin şahsında Suruç ölümsüzlerini selamlıyorum. Acısını gurura ve dirence dönüştüren sizleri saygıyla, sevgiyle, minnetle selamlıyorum yeniden. Bu önemli oturmada, 10. yıldönümünde orada bulunan herkese sevgi ve selamlarımı gönderiyorum ayrıca. Suruç’un izinden adalet ve özgürlüğe."
Kardeşlik vurgusu
HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, katliamın unutulmayacağını ifade ederek, "33 genci katleden DAİŞ'in bombaları değil, yaşanan ihlallerdi. 33 düş yolcusu Kürt ve Türk halkının örmeye çalıştığı kardeşliğin örneğiydi. Gerçek bir yüzleşmeye ihtiyaç var. Bunları yargılamalardan anlıyoruz. Böylesi bir ilçede eğer göz yumulmazsa bu katliam kesinlikle yaşanmazdı. 33 düş yolcusunun vicdanını düşlerini anlatmak çok zor. Ama unutmasınlar onların düşü yaşatılacak. O zaman Suruç'lu bir anne 'Keşke o bomba burada patlasaydı. O çocuklar bilmezdi. Onlar bizim misafirlerimizdi. Biz ailelerine ne söyleyeceğiz' demişti. İşte bu söz kardeşliği en iyi şekilde anlatıyor. Rojava Devrimi yaşıyor onlarda yaşıyor. Rojava devriminde onların yeri çok farklı ve yaşamaya devam ediyor. Söz veriyoruz onların düşü yarım kalmayacak. O düşler omuzlarımızda" diye konuştu.
Anma, kitlenin Süreyya Operası'na yürüyüşe geçmesiyle devam etti.