
Tarihi günden annelerin mesajı: Barış kalıcı olsun
- 09:04 13 Temmuz 2025
- Güncel
Derya Ren
RIHA/DÎLOK –Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun silah yakma adımına dair konuşan anneler, bu adımın tarihi bir önem taşıdığını vurguladı. “Devlet de dürüst bir şekilde adım atsın” diyen aileler, “Sayın Öcalan’ı buradan selamlıyoruz; başlattığı süreç herkese barışı getirecektir” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine, Barış ve Demokratik Toplum Grubu tarafından Silêmanî kırsalında, Şikefta Casenê bölgesinde silahlar yakılarak imha edildi. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat ve Nedim Seven’in öncülük ettiği 15 kadın ve 15 erkekten oluşan gerilla grubu, yaptıkları açıklamanın ardından silahlarını yaktı.
Törene siyasi partilerin yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu da katıldı. Törenin görüntüleri birçok kentte izlendi. Bu görüntüler üzerinden ajansımıza konuşan özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin aileleri, JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
Ali Çiçek’in kardeşinden asker ailelerine çağrı
PKK’li Ali Çiçek’in kardeşi Ayşe Çiçek, silahların imha törenin yapıldığı günü, “tarihi” olarak değerlendirdi. Ayşe Çiçek, “Artık bizim döktüğümüz gözyaşlarını kimse dökmesin. Ne gerilla aileleri ne asker aileleri böyle bir acıyı yaşamasın. Atılan büyük bir adımdır. Bizim taraftan adımlar atıldı, sıra devletin adım atmasında. Asker ailelerine sesleniyorum: Gelsinler, hep birlikte el ele verelim. Düşmanlığı ortadan kaldıralım. Artık yeter” dedi.
‘Hem mutlu hem hüzünlüyüz’
1995 yılında Kürt Özgürlük Mücadelesi’nde yaşamını yitiren Müslüm Kaplan’ın ablası Makbule Yavuzer, Kürt halkı için çok önemli bir gün olduğunu söyledi. Makbule Yavuzer şunları dile getirdi: “Bugün hem mutluyuz, barış geldiği için, hem de hüzünlüyüz; çünkü bu mücadele uğruna çok şehit verdik. Biz artık kimsenin yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Nasıl ki PKK adım attıysa, Türkiye’nin de adım atması gerekiyor. Silahlar teslim edilmedi, silahlar yakıldı. Bu adım çok önemlidir ve devlete çağrıdır. Evet, çok üzgünüz ama aynı zamanda çok mutluyuz. Bu barış sürecini görmek binlerce kişi içindi.”
‘Sayın Öcalan’ın özgür olması gerekiyor’
Devletin çok daha cesur adımlar atması gerektiğini vurgulayan Makbule Yavuzer, şöyle devam etti: “Biz kimsenin ağlamasını istemiyoruz. Nasıl ki Sayın Abdullah Öcalan halka silah bırakma çağrısı yaptı ve gerilla da gerekli adımı attı; buna karşı Erdoğan’ın da asker ailelerine çağrıda bulunması gerekiyor. Kardeşiz diyorlar; bir kardeş dışarıda, bir kardeş zindanda olmaz. Barış bu şekilde gerçekleşmez. Sayın Abdullah Öcalan’ın da özgür olması gerekiyor. Barış bu koşullarda olmaz.”
‘Çağrı bizi mutlu etti’
2018’de çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren PKK’li Halil Kaygusuz’un ve hasta tutsak Şaban Kaygusuz’un annesi Duri Kaygusuz, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını hatırlattı: “Yıllardan bu yana Kürdistan’da bir savaş var. Binlerce bedel verdik, kendi çocuklarımızı yitirdik ama yine de barış istemeye devam ettik. Ne Kürt ne Türk annesi ağlasın. Sayın Öcalan’ın çağrısı bizi çok mutlu etti.”
‘Silah bırakanları kucaklıyorum’
“Ben bir şehit ve tutsak annesi olarak verilen mücadeleyi kutluyorum” diyen Duri Kaygusuz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugünden sonra kimse yaşamını yitirmesin. Yaşadığımız acılar kitaplara sığmaz. Ama biz yine de çocuklarımızın verdiği mücadeleden pişman değiliz ve onların kararının arkasındayız. Tüm gerillaları kutluyorum; attıkları adım kutsaldır. Artık sıra devlette: Doğru bir siyaset yürütsünler. Eğer yıllar önce bu imkânlar oluşsaydı, şu an binlerce kişi yaşamını yitirmeyecekti. Silah bırakanları kucaklıyorum. Artık siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü temel isteğimizdir. Devlet de dürüst bir şekilde adım atsın. Sayın Öcalan’ı buradan selamlıyorum; başlattığı süreç herkese barışı getirecektir.”