
Kürt Kadın Konferansı: Ulusal birliğin temelleri atılıyor
- 09:08 17 Haziran 2025
- Güncel
Leyla Ayaz – Rojda Aydın
AMED - Kadına yönelik şiddet, kültürel asimilasyon ve kimlik mücadelesine karşı ortak bir ses oluşturmayı hedefleyen Kürt Kadın Birliği Platformu, Amed’de düzenlenecek 3’üncü konferansla kadın dayanışmasını ve ulusal birliği güçlendirmeyi amaçlıyor.
Kürt kadınların ortak mücadelesini güçlendirmek ve ulusal birlik temelinde bir kadın perspektifi oluşturmak amacıyla kurulan Kürt Kadın Birliği Platformu, 21-22 Haziran tarihlerinde Amed’de “Bi yekitiya jinên kurd, ber bi yekitiya neteweyî ve” şiarıyla düzenlenecek 3’üncü Kürt Kadın Platformu Konferansı için hazırlıklarını sürdürüyor. Kürt Kadın Birliği Platformu üyesi ve yerine kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir, hem konferans süreci hem de platformun kuruluş amacı ve hedeflerine dair değerlendirmelerde bulundu. Kadınların ortak yarasına dönüşen şiddet, kimlik ve toplumsal baskılara karşı kolektif bir ses oluşturma hedefiyle yola çıkan platform, Kürt kadınlarının çok bileşenli, çok kimlikli ve çok yönlü birlik zeminini oluşturmayı amaçlıyor.
Platformun temel amacının, Kürt kadınlar arasında ortak bir perspektif ve ortak bir söz oluşturmak olduğunu belirten Devrim Demir, kadınların yaşadığı şiddet, kimlik ve toplumsal sorunlara karşı ortak bir ses yükseltme ihtiyacının bu platformun temelini oluşturduğunu söyledi. “Platformun kurulma amacı Kürt kadınları arasında ortak bir bakış açısının oluşmasıydı. Kadın özgürlüğüne dair söz sahibi olunması gerekiyordu. Asimilasyon ve soykırım politikalarına karşı ortak bir refleks geliştirilmeliydi. Bu nedenle platforma çok büyük emek verildi” diyen Devrim Demir, ilk konferansın 2017 yılında düzenlendiğini, öncesinde ise uzun süren bir hazırlık döneminin yürütüldüğünü aktardı. Devrim Demir, platformun örgütlenme çalışmalarının ise hâlen devam ettiğini vurguladı.
‘Kadın sorunu ortak yaradır’
Devrim Demir, platformun kuruluşuna kadınların gösterdiği ilgiyi de şu sözlerle anlattı: “Görüşme yaptığımız her kadın, platformun çalışmalarını büyük bir heyecanla karşıladı. Çünkü kadın meselesi, tüm kadınların ortak meselesidir. Kadına yönelik şiddet, dil ve kimliğe dönük baskılar, Kürt kadınlarının ortak yarasıdır. Bu nedenle farklı düşüncelere sahip kadınlar dahi platformun kurulmasını memnuniyetle karşıladı.”
İki konferansın sonucu: Ortak mücadele ve dayanışma
Daha önce düzenlenen konferanslara da değinen Devrim Demir, 2017’deki ilk konferansın ardından 2019’da daha kapsamlı bir konferansın gerçekleştirildiğini belirtti. İkinci konferansa yalnızca Kuzey Kürdistan’dan değil, ülkenin diğer bölgelerinden de katılım olduğunu ifade eden Devrim Demir, “Her iki konferansta da ortaya çıkan ortak görüş, kadın mücadelesinin büyütülmesi ve güçlendirilmesi yönündeydi. Tartışmalardan çıkan sonuçlar, mücadeledeki ortak çizgiyi ve dayanışmayı yansıtıyordu” dedi.
Amaç: Kürt ulusal birliğini güçlendirmek
Devrim Demir, Güney Kürdistan’da yapılan görüşmeler ve çalışmaların da diğer bölgeler üzerinde etkili olduğunu ifade ederek, yürütülen çalışmaların temel amacının, Kürt kadınları arasında ulusal birliğin inşasına katkı sunmak olduğunu belirtti. “Platformun çalışma amacı, ulusal birliğin inşasının temellerini atmaktır. Yapılan tüm toplantılar ve ziyaretler büyük bir olumlu yankı uyandırıyor. Buna örnek olarak Amed’de düzenlenen Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı gösterilebilir. Hem diaspora’dan hem de Kürdistan’ın diğer parçalarından katılım sağlandı ve bu oldukça anlamlıydı” diyen Devrim Demir, bu tür buluşmaların Kürt kadınların ortak perspektif geliştirmesi açısından değerli olduğunu vurguladı.
Kürt kadın mirası her yerden hissediliyor
Devrim Demir, Kürdistan’daki kadın mücadelesinin diğer parçaları da etkilediğini ve bunun artık açık bir gerçek olarak kabul edildiğini belirterek, “Bu durum sadece Kürdistan’ın diğer bölgelerinde değil, aynı zamanda diaspora’daki diplomatik temaslarda da net bir şekilde ortaya çıkıyor. Dünya kadın örgütleri, özellikle Kuzey Kürdistan’daki kadın hareketine odaklanıyor çünkü çok köklü bir mirasa sahip ve bu mirasın etkisi farklı alanlarda da hissediliyor” ifadelerini kullandı.
Üç parçanın gözü kuzeyde
Güney Kürdistan’da birçok kadın kurumu ve siyasi partiyle yapılan görüşmelere de değinen Devrim Demir, bu görüşmelerde Kürdistan’daki kadın mücadelesine büyük değer verildiğinin altını çizdi. “Kadınlar, Güney, Doğu ve Batı Kürdistan’da mücadelenin derinleşmesi için Kuzey’deki perspektifi bekliyorlar. Bu, yapılan tüm tartışmalarda net biçimde ortaya çıkıyor” dedi.
‘Sorumluluğumuz var’
Devrim Demir, Kuzey Kürdistan’daki kadınların da bu ilgiyi karşılıksız bırakmaması gerektiğini ifade ederek, “Kadın özgürlüğü mücadelesi konusunda yıllardır biriken deneyimi her yerde paylaşma sorumluluğumuz var” diye kaydetti.
Yaklaşan 3’üncü Kürt Kadın Platformu Konferansı’na ilişkin hazırlık sürecine dair konuşan Devrim Demir, konferansın 21-22 Haziran tarihlerinde Amed’de gerçekleştirileceğini belirterek, bu yılki buluşmanın sadece Kürdistan bileşenlerinin katılımıyla yapılacağını belirtti.
‘101 delege kabul edildi’
Devrim Demir, “İkinci konferans 2019’da yine Amed’de düzenlenmişti ve sadece Kuzey’le sınırlı kalmamış, Güney, Doğu ve Batı Kürdistan’dan da katılımcılar yer almıştı. Bu yılki konferans ise Kuzey delegasyonuyla gerçekleşecek. Şu ana kadar 101 delege kabul edildi. Elbette bu sayı konferans gününe kadar değişebilir” diye ekledi.
Son 3-4 ay içinde kapsamlı bir hazırlık süreci yürütüldüğünü söyleyen Devrim Demir, örgütlenme çalışmalarının da eş zamanlı olarak sürdüğünü ifade etti. Özellikle platforma yeni katılmak isteyen çok sayıda kadınla birebir görüşmeler yapıldığını aktaran Devrim Demir, bu görüşmelerin olumlu geçtiğini ve 60 kadının katılım kararının sevinçle karşılandığını belirtti. Konferans delegasyonunun çeşitliliğine dikkat çeken Devrim Demir, “Katılımcılar arasında siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerinden isimler ve bireysel kimlikleriyle katılan kadınlar yer alıyor. Bu konferans, farklı geçmişlerden, ideolojilerden ve siyasi eğilimlerden gelen kadınların ortak bir çizgide buluşma iradesinin göstergesidir. Bu hem kadın hem de Kürt olmanın sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
Yeni bir inşa süreci
Konferansın sadece bir kadın buluşması değil, aynı zamanda ulusal birlik ve özgür kadın bilinci temelinde bir inşa süreci olduğunu vurgulayan Devrim Demir, “Özgür kadın mücadelesi açısından bu konferans, ulusal birliğin temellerini atmak ve ulusal yapıyı bütünlüklü şekilde güçlendirmek için önemli bir adımdır” diye belirtti.
4 ana başlıkta atölyeler
Konuşmasının devamında konferansta gerçekleşecek olan atölyelere de değinen Devrim Demir, şunları belirtti: “Konferansın ilk gününde öğleden sonra 4 ayrı atölye düzenleyeceğiz. Her atölyenin bir başlığı ve teması olacak. Bütün kadınları, bütün görüş ve düşüncelere sahip kadınları, bütün ideolojilere sahip kadınları ilgilendiren bazı temel konular vardır. Bunlardan biri de kadına yönelik şiddet ve katliam meselesidir. İkincisi, Kürt ulusunun kültürüne, diline, kimliğine yönelik soykırım politikalarıdır. Kamuoyunun gündeminde şu sıralar tartışılan bir diğer konu ise barışçıl ve demokratik bir toplumun inşa sürecidir. Kadınların barış sürecinde ve demokratik bir toplumun inşasında rolü ve misyonu nedir, kadınlar nasıl bir rol üstlenecek? Bu barış sürecinin ve demokratik toplumun inşasında kadınların etkisi ne olmalı? Bu kapsamda atölyelerde tartışmalar yapılacak.
Kadına yönelik katliam ve şiddet politikalarının her geçen gün yaygınlaştığını bir kez daha söyledik. Dünyanın her yerinde, sadece Kürdistan ve Türkiye sorunu değil, bu tüm dünyanın sorunudur. Kürdistan'ın dört bir yanında kadına yönelik şiddete karşı ortak bir mücadele hattına sahip olması, aynı zamanda bir perspektif sunması gerekiyor. Atölyede bu konu hakkında tartışmalar yapılacak. Yine en önemli meselemiz, varlığı, kimliği, dili, kültürü soykırım ve imha politikalarına maruz bırakılan bir millet toplumu olmamızdır. Bu politikalardan en çok zarar gören kesim ise kadınlardır. Engellemelerle karşı karşıya kalan dil ve kültür sorunu tartışılacak. Kürt kültürünün yaşatılmasında kadının rolü ve misyonu, neler yapması gerektiği tartışılacak. Kürt dilinin korunması ve geliştirilmesinde kadının rolü ve misyonu bu başlıklar altında ele alınacaktır. Delegasyon bu 4 bölüm üzerinden tartışacak. İkinci gün ise bu atölyelerde yapılan tartışmalar ele alınacak ve sonuç bildirgesi gibi paylaşılacak.”
‘Platform yol haritasının da kaynağı olacak’
Bu tür çabaların başlı başına olumlu olduğunu söyleyen Devrim Demir, “Bu tür çalışmalar olumludur. Hem toplum hem de tüm kadınlar üzerinde olumlu bir etkisi var. Ben kendim de birçok görüşmeye katıldım, bu sonlarda da. Daha önce hiçbir çalışmada yer almamış kadınlar da vardı. Oluşumlarda yer alan ama ulusal birlik temellerini oluşturma perspektifiyle bu tür çalışmalara katılmayan kadınlar da vardı. Görüşme yapılan kadınların hepsi bu yol haritasından çok memnun kaldı. Bu da hem kadını hem de toplumu etkilediğini gösteriyor. Geçmiş çalışmalarımızdan bu belli. Platformun konuştuğu, bir açıklama yaptığı, bir faaliyet gerçekleştirdiği her toplumsal olayın kamuoyunda olumlu karşılanması, bunun sinyallerini veriyor. Kadınların öncülük ettiği tüm çabaların toplumun tamamı üzerinde bir etkisi olduğunu tüm dünya biliyor. Bugün buna en çok Kürt kadınları tanıklık ediyor. Bugün Kürt kadınlarının mücadelesi, dünyadaki tüm kadınların mücadelesinin kaynağı hâline geldi. Bu da bu gerçeği gösteriyor. Umutluyuz. Nitekim son zamanlarda ulusal birlik konusunda tartışmalar yapılıyor. Kürt Kadınları Birlik Platformu aynı zamanda ulusal birliğin temelini de güçlendirecektir. Aynı zamanda yol haritasının da kaynağı olacak” diye konuştu.
‘Toplumsal süreçlerin bir öznesi kadınlar’
Konuşmasını ulusal birliğin inşasında kadınların rolü üzerine sürdüren Devrim Demir, “Genel olarak konuşursak, kadınlar yaratıcıdır. Kadınlar her zaman yaratma meselesini, inşa etme meselesini esas olarak ele alır. Çok farklı fikir ve görüşlere sahip olabilirler, hatta çok farklı ideolojilere sahip olabilirler ama ortak noktaları vardır. Kimlik sorunlarından biri de kadınlıktır, erken bir araya gelinmeli. Toplumda yaygın olarak yaşanan kadın mağduriyetleri de var. Savaşta en çok acı çeken, en çok mağdur olanlar kadınlar oluyor. Barış ve demokratik toplum inşa sürecinde en fazla söz sahibi ve irade sahibi olanlar hâlâ kadınlardır. Tarihsel sürecin her boyutuna bakıldığında kadın her zaman bir olgu, tüm yaşamsal toplumsal süreçlerin bir öznesi olmuştur. Dolayısıyla bu platformun, ulusal birliğin inşasına zemin oluşturmasını ümit ediyoruz” cümlelerini kullandı.
‘Büyümeye devam edeceğiz’
Devrim Demir, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Konferans sonrasında da çalışmalarımız devam edecek. Bu platform büyümeye devam edecek. Benim çağrım, toplumsal kaygısı olan, kadınlık ve ulusal kimliğiyle ilgili kaygısı olan, diline, kültürüne yönelik baskı politikalarından kaygısı olan, ulusal kaygısı olan tüm kadınların bu sürecin parçası olması gerektiğidir.”