
Ali Çiçek’in ablası: Özgürlük mücadelesine olan güvenimiz tam
- 09:07 2 Mart 2025
- Güncel
Derya Ren
RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ali Çiçek’in ablası Ayşe Çiçek, “Özgürlük mücadelesine olan güvenimiz tamdır, ancak devlete güvenmiyoruz” dedi.
Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesiyle beraber Diyarbakır Cezaevi'nde, Esat Oktay’ın başını çektiği birçok işkence tutsaklara yapıldı. Yapılan ağır işkencelere karşı büyük bir direniş gösteren PKK’li tutsaklar, Kemal Pir ve bir grup tutsak, 14 Temmuz 1982’de ölüm orucuna başladı. Devam eden ölüm orucunda, 2 Eylül’de Kemal Pir, 12 Eylül’de Hayri Durmuş, 15 Eylül’de Akif Yılmaz ve 17 Eylül’de Ali Çiçek yaşamını yitirdi.
Cezaevinde arkadaşları tarafından “Kızıl Yıldız” olarak tanınan ve Kemal Pir’in Riha Cezaevi’nden kaçırılma eylemine öncülük eden Ali Çiçek, Riha’nın Cûrnê Reş (Hilvan) ilçesinin Kabahaydar köyünde 1961 yılında dünyaya geldi. Kürt özgürlük mücadelesiyle henüz çocuk yaşta tanışan Ali Çiçek, fedakârlığı, gözü karalığı ve örgüte olan bağlılığı ile tanınır. Ali Çiçek, kısa sürede Özgürlük Mücadelesi’ne katılarak militanvari bir duruş sergilerken, Hilvan-Siverek mücadelesinin yükselişe geçtiği 1979-80 yılları arasında bölgeye geldi. Aynı yıl içerisinde gözaltına alındı. 65 günlük gözaltı süresi boyunca, destansı bir direnişle işkenceye karşı tutumunu ortaya koydu.
Ali Çiçek, 65 günlük gözaltı sürecinin ardından tutuklanarak Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’ne gönderildi. Ölüm orucunun başlatıldığını açıklayan Mehmet Hayri Durmuş’un ardından söz hakkı alarak “PKK bize teslimiyeti değil, direnişi öğretti. Biz de direnmeye devam edeceğiz” diyen Ali Çiçek, PKK zindan direnişinin mihenk taşlarından biri hâline geldi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, 27 Şubat’ta PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı Cezaevi’nde 3'üncü kez görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı metni kamuoyu ile paylaşıldı.
“Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına ilişkin Ali Çiçek’in ablası Ayşe Çiçek, JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
‘Özgürlük mücadelesine olan güvenimiz tam’
Onurlu bir barış istediklerini belirten Ayşe Çiçek, “Çok büyük bedeller verdik. Nasıl bir barış olacak, bu noktada temkinliyiz. Barışın olması herkes için iyidir. Özgürlük mücadelesine olan güvenimiz tamdır ancak devlete güvenmiyoruz. Devlet söylüyor ama olumlu bir adım atarlar mı bilemiyorum” ifadelerini kullandı.
‘Devlete güvenmiyoruz’
Barış görüşmelerinin gündemde olduğunu hatırlatan Ayşe Çiçek, devletin ikili oynadığına dikkat çekti. Ayşe Çiçek, “Her gün tutuklamalar oluyor. Gazetecileri bile tutukluyorlar. Kayyım atıyorlar, halkın seçtiği kişilere bunu yapıyorlar. Neden haklarını gasp ediyorlar? Bundan kaynaklı biz devlete güvenmiyoruz. Onurlu bir barış ve eşitlik istiyoruz. Biz kendi şehitlerimizin mezarına bile gidemiyoruz, engellemeler oluyor. İki yıldır mezarını ziyaret edemedim. Yıl dönümünde gittiğimizde mezarlığın etrafını sarmışlardı, gidip bir dua okuyamadık. Biz de herkes gibi şehitlerimizin mezarlarını ziyaret etmek ve anmalarını yapmak isteriz” diye ekledi.
‘Barışa olan inançları tamdı’
“Ali yaşasaydı, bu süreci iyi değerlendirirdi” diyen Ayşe Çiçek, devamında şunları söyledi: “Ali, barışın elbet bir gün olacağını belirtmişti. Ancak kendisinin görüp görmeyeceğini bilmediğini söylüyordu. Onların barışa olan inançları tamdı. O kadar işkence koşuluna rağmen barışa olan inançları tamdı.”
‘Onlar mücadelenin direği oldular’
Ayşe Çiçek, verilmiş olan bedeller sayesinde barışın şu an konuşulduğunu belirterek, “Onlar Kürdistan’ın direkleri oldular. Evet, Apo temellerini attı ancak onlar bu mücadelenin direği oldular. 63 gün boyunca açlık grevinde kaldılar, büyük direndiler. Ne kadar işkence varsa onların üzerinde denediler. Böylesi bir gün istiyorlardı. Kendi hakları için savaştılar, kendi özgürlükleri için direndiler. Herkese çağrımdır, gelin bu sürece destek verelim. Barışı biz getirelim” diye konuştu.