Dolmabahçe’den 28 Şubat’a: İmralı’da kritik görüşme

  • 17:02 26 Şubat 2025
  • Güncel
 
Dilan Babat 
 
HABER MERKEZİ - Türkiye’de yeni bir çözüm sürecinin başlayıp başlamadığı tartışılırken, dikkat çeken temaslar sürüyor. DEM Parti heyeti, yarın üçüncü kez İmralı Adası’na giderek Abdullah Öcalan ile görüşecek. Tarih olarak 28 Şubat’ın seçilmesi dikkat çekti.
 
1 Ekim’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) temsilcisiyle tokalaşmasının ardından, “Abdullah Öcalan Meclis’te konuşsun” söylemleri gündeme geldi. Bu gelişme, Türkiye’de "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?" sorularını da beraberinde getirdi.
 
Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki görüş trafiği de dikkat çekiyor. 23 Ekim’de Ömer Öcalan’ın Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmesinin ardından, DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder 28 Aralık’ta İmralı Adası’na giderek kendisiyle görüştü.
 
Heyetin ziyareti sonrası, Meclis’teki siyasi parti temsilcileriyle temaslar kuruldu. Görüşmelere katılan tüm siyasi partilerin, olası bir sürece destek verebileceği mesajını verdiği ifade edildi. Heyet, ayrıca cezaevinde bulunan siyasi tutsaklar Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Leyla Güven ve Semra Güzel ile de görüşmeler gerçekleştirdi. Ardından, 20 Ocak’ta ikinci bir ziyaret düzenlendi. Bu temaslar sonrası heyet, Güney Kürdistan’a giderek bir dizi görüşme yaptı.
 
Şimdi ise üçüncü bir İmralı ziyareti planlanıyor. Heyet, yarın İmralı Adası’na giderek yeni bir görüşme gerçekleştirecek.
 
Mesaj görüntülü mü, yazılı mı olacak?
 
Üçüncü görüşmeye yedi kişilik bir heyetin katılacağı belirtilirken, bu ziyaretin ardından heyetin 28 Şubat’ta Ankara’da kapsamlı bir açıklama yapması bekleniyor. En merak edilen konu ise Abdullah Öcalan’ın bu süreçte bir görüntülü mesaj gönderip göndermeyeceği. DEM Parti ve PKK Yürütme Konseyi’nden yapılan açıklamalarda, yazılı bir mesajın yeterli olmayacağı yönünde değerlendirmeler öne çıkıyor.
 
Neden 28 Şubat?
 
Heyetin açıklamasının 28 Şubat’ta yapılması planlanırken, bu tarihin neden seçildiği ise merak konusu. 28 Şubat, Kürt siyaseti ve Türkiye siyasi tarihi açısından kritik bir anlam taşıyor.
 
Özellikle 28 Şubat 2015’te İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda, dönemin hükümeti (AK Parti) ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti arasında gerçekleştirilen toplantı hafızalarda yer edinmiş durumda. Bu toplantıda, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın hazırladığı 10 maddelik metin kamuoyuna açıklanmıştı. “Dolmabahçe Mutabakatı” olarak adlandırılan bu metin, Çözüm Süreci kapsamında önemli bir dönüm noktası olarak görülmüştü.
 
Abdullah Öcalan’ın 10 maddelik Dolmabahçe Mutabakatı
 
“*Demokratik siyasetin içeriğinin tanımlanması.
 
*Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının netleştirilmesi.
 
*Özgür vatandaşlık kavramının demokratik ölçülerle çerçevelendirilmesi.
 
*Demokratik siyasetin güçlendirilmesi için gerekli yasal ve anayasal değişikliklerin yapılması.
 
*Demokratik toplumun ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması.
 
*Kadın özgürlüğü ve eşitliğine dayalı yeni bir anlayışın geliştirilmesi.
 
*Ekolojik toplum ve ekonomik gelişme konularında düzenlemeler yapılması.
 
*Demokratik çözüm ve barışın korunması için adımlar atılması.
 
*Kimlik, kültür ve tarihsel hafızaya duyarlı bir eğitim sisteminin oluşturulması.
 
*Savunma ve güvenlik alanında dönüşüm, demokratik çoğulculuğa uygun adımların atılması.”
 
Şimdi gözler, üçüncü İmralı ziyareti ve 28 Şubat’ta yapılacak açıklamaya çevrilmiş durumda.