Karabağlar’da TJA yürüyüşü: Barış, kadınların sesiyle mümkün 2025-11-23 15:36:15     İZMİR Karabağlar ilçesinde 25 Kasım kapsamında yürüyüş düzenleyen TJA, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin kadınların öncülüğünde başarıya ulaşacağına inanıyoruz” mesajı verdi.    Tevgera Jinên Azad (TJA), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İzmir’in Karabağlar ilçesinde  ‘Demokratik Toplumla Şiddetsiz Özgür yaşama’ şiarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Yüzbaşı Şerafettin mahallesinde bir araya gelen kadınlar Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Karabağlar İlçe Örgütüne kadar yürürken “Bı Cıvaka Demokratîk Ber Bi Jiyana Azad A bê Tundî ve ” pankartı taşıdı. Yürüyüşe Dem Parti İlçe Örgütü yöneticileri, TJA aktivistileri ve çok sayıda kadın katıldı. Eylemde “Bı Hev Re Rexistinbun Xwedi derketina Li Jiyane Ye” “Dilovası’nda yaşananlar kaza değil cinayet”, “Umut ilkemiz direniş yolumuz, Jin jiyan Azadî” dövizleri taşınırken sık sık “Jin Jiyan Azadî” , “Deniz Poyraz ölümsüzdür” sloganları atıldı. Basın metninin Türkçesini Gülsever Turgal, Kürtçesini Emine Bozdağ okudu.   ‘Kadınların ve çocukların yaşamı değersizleştiriliyor’   Türkiye’de kadınlar ve çocukların en temel haklarına ulaşmak için mücadele yürüttüğünü vurgulayan Gülsever Turgal, yaşam hakkı, güvenlik, adalet ve özgürlüğün yalnızca birer hak değil, her gün yeniden savunmak zorunda bırakılan bir yaşam mücadelesi olduğunu dile getirdi. Gülsever Turgal, “Dilovası’nda iş cinayetinde yaşamını yitiren 6 kadın ve çocuğun ölümü de ihmalin, güvencesizliğin ve kadın emeğinin yok sayılmasının en çarpıcı örneklerinden biridir. İş cinayetlerinden toplumsal cinsiyet temelli şiddete, yargıdaki cezasızlıktan kurumların sorumluluktan kaçınmasına kadar her vaka, kadınların ve çocukların yaşamlarının sistematik biçimde değersizleştirildiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Benzer biçimde, kadınların özgürlük ve örgütlülük mücadelesine yönelik politik saldırıların simgesi hâline gelen Deniz Poyraz, bu mücadeleye yönelen şiddetin somut örneklerinden biridir. Ardından Rojin Kabaiş, devletin ve kurumların sorumluluğunu gizlemeye çalıştığı adaletsizliğin görünür kıldığı bir isim olurken; Gülistan Doku kayıp ve belirsizlikle örülü sessizliğin, devletin kayıtsızlığının ve kaybettirme politikalarının adı hâline gelmiştir” şeklinde konuştu.   ‘Çocuklar sokakta ve gündelik yaşamda güvende değil’   Çocukların yaşam hakkı ihlalinin sistemin gerçeğini gözler önüne serdiğini kaydeden Gülsever Turgal, “Narin Güran, şiddet ve yoksulluğun iç içe geçtiği düzenin çarpıcı bir sembolüyken; Cizre’de onlarca öğrenciyi taciz eden öğretmen Burak Ercan’ın beraati, çocukların eğitim kurumlarında dahi güvende olmadığını acı biçimde ortaya koymuştur. Adana’nın Kozan ilçesinde ise bir çocuğun  babasının iş yerine giderken bisikletli 63 yaşındaki Osman Y. tarafından tacize uğraması, çocukların sokakta ve gündelik yaşamda bile güvende olmadığını bir kez daha göstermektedir” dedi.   ‘Barış süreci kadınların öncülüğünde başarıya ulaşacak’   Bu coğrafyanın hafızasında kapanmayan yaralardan birinin de Uğur Kaymaz olduğunu hatırlatan Gülsever Turgal, Uğur Kaymaz’ın sokak ortasında 13 kurşunla yaşamının elinden alındığını aktardı. Gülsever Turgal, “Ardında yalnızca acı değil; adalet çağrısını, hesap soran bir vicdanı ve asla unutulmayacak bir tanıklığı bıraktı. Uğur’un adı bugün, ‘bu topraklarda bir daha asla’ demenin; devlet şiddetini görünür kılmanın ve çocukların yaşam hakkını savunmanın simgelerinden biri olarak yaşamaktadır. Tam da bu nedenle, taşıdığı mücadeleyle filizlenen Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin kadınların öncülüğünde başarıya ulaşacağına inanıyoruz. Çünkü barış, kadınların sesiyle, emeğiyle ve adalet arayışıyla mümkündür. Barış sürecinin kendiliğinden ya da tek taraflı yürümeyeceğini bilerek, her yerde örgütleniyor ve barışı toplumsallaştırıyoruz. Yaşasın kadın mücadelesi” ifadelerine yer verdi.   Gerçekleştirilen eylem halaylar ve sloganlarla sona erdi.