Demokratik Toplum Buluşmaları: Barış halklarla inşa edilir 2025-06-29 09:02:06   Pelşin Çetinkaya   AMED - DEM Parti öncülüğünde başlatılan ve birçok kentte devam eden “Demokratik Toplum Buluşmaları”na ilişkin konuşan Pınar Sakık Tekin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan tarihi sürece halkın katılımının belirleyici olduğunu vurgulayarak, bu süreçte barışın halklarla inşa edileceğini ifade etti.   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Heyeti aracılığıyla yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından, başta Kürt halkı olmak üzere bölge halkları tarihi bir sürece adım attı. Tüm dünyada geniş yankı uyandıran bu çağrı, farklı kesimlerin sahiplenmesiyle önemli bir toplumsal destek buldu. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), bu çağrının daha iyi anlaşılması ve halkla birlikte tartışılması amacıyla “Demokratik Toplum Buluşmaları”nı başlattı. Günlerdir kentin birçok noktasında geniş katılımla süren bu buluşmalarda, halkın süreçle ilgili görüş ve önerileri de dinleniyor.   Bu buluşmalara katılan MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, buluşmaların amacına değinerek halkın buluşmalara gösterdiği ilgi ve verdiği tepkiler hakkında değerlendirmelerde bulundu.   Buluşmalarda süreç tartışılıyor   Pınar Sakık Tekin, bu buluşmaların sürece yön verme konusunda büyük önem taşıdığını belirterek, “DEM Parti öncülüğünde Diyarbakır merkezli 17 ilçede halk toplantıları gerçekleştiriliyor. Aslında bir toplantıdan ziyade buluşma, geçmişle yüzleşme ve dayanışmayı ifade ediyor. Geçmişle yüzleşme derken sizlerin de bildiği gibi yüzyıllardır imha, inkar ve asimilasyon politikaları devam ediyor. Buna karşılık her alanda verilen Kürt özgürlük mücadelesinden bahsediyoruz. Bu mücadele acılarla beraber kazanımların da var olduğu bir mücadeleydi. Yapılan çalışmalarda şimdiki anı birbirine entegre edilip geleceğe yön verme buluşmaları şeklinde gerçekleştiriliyor. Bilindiği üzere Abdullah Öcalan 27 Şubat’ta bir çağrı yapmıştı. Sayın Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu bu tarihsel manifesto elbette ki bu sürece yön veren bir yerde oldu. Aynı zamanda başta Kürt Sorunu ve ülkede yaşanan diğer krizlerin çözümü noktasında da etkili bir güç” sözlerine yer verdi.   ‘Geleceğimize yön verme inancıyla halkla bir araya geliyoruz’   “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”ndan sonra başlayan süreçte halkın etkisine değinen Pınar Sakık Tekin, “Ulus devletlerin tekçi, milliyetçi anlayışlarına karşı üçüncü yolu ve yeni yol haritasını belirleyen bir çağrıydı. Demokratik, halkçı, kadın özgürlükçü, ekolojik boyutlarıyla bütünüyle halkı esas alan bir çağrı. Sonuçta bu mücadeleyi veren, bedelleri ödeyen halk oldu. Mücadelenin öznesi de halk oldu. Bugün bunları sadece masa başında konuşmak yeterli değildir. Çünkü bu mücadelenin öznesi olan halkla yüzleşmek, bir araya gelmek, temasta olmak gerekiyor. Bizler dayanışmayı göstererek bir arayışın içerisindeyiz. Beraber geleceğimize yön verme inancıyla bugün halkla bir araya geliyoruz. Halk buna çok yoğun bir ilgi gösteriyor. Zaten onlar da süreç başladığı andan itibaren bir beklenti içerisinde ve kendilerini sürece katmakta hazırlar. Çünkü onlarla ilerleyen bir süreç. Kürt halkı yıllardır barışmak için savaştığı bir süreçte elbette ki söz kurmak ve geleceğine yön vermek istiyor. Elbette geleceğe yön verirken geçmişimizi de unutmamamız gerekir. Roboski’yi, 90’ları, faili meçhulleri, köy yakmalarını, sürgünleri, bugün cezaevlerinde barış ve özgürlük için bedel ödeyenleri ve birçok hak ihlaline maruz kalanları da unutmamak gerekiyor. Ayrıca bu bu durumlar hala devam ediyor” dedi.     ‘Barış halklarla inşa edilir’   Pınar Sakık Tekin, barışın inşasında halkın rolüne dikkat çekerek, “Barış devletten gelen bir lütuf veya sihirli değnek değildir. Barış haklarla inşa edilir. Halkaların inancıyla, birbirine dokunması ve el uzatmasıyla olur, tek taraflı olmaz elbette ki. Bugün barışı inşa etmek savaştan daha zordur. Her zaman için yıkım kolay olmuştur fakat yeniden inşa etmek elbette ki daha zordur ve zaman alır. Başta inanmak gerekir, sonuçta yapılan değişim ve dönüşümün ve yenilenmenin çağrısı. Gelinen süreçte bunu gerekliliğine olan inanç halklar için mecburiyettir. Bütün çatışma ve savaşlar bir araya gelmekle sonuçlanabilir. Buna olan inancımızla halkla bir araya gelerek, ‘nasıl yapılır, nasıl bir yol izlenilir?’ noktasında söz kuruyoruz. Evlatlarının cenazeleri torbalarda gelen anneler duruşlarıyla hem barışı ve umudu büyütürken neden olmasın diyorlar, onlar da elbette ki barıştan yana. Sonuçta son 52 yıllık çatışmalı süreçte birçok kesimden birçok insan bedel verdi. Bunun barışla taçlandırılması, demokrasiyi yeni bir şekilde inşa etmek toplumu barışla yüzleştirmek elbette ki elzemdir” ifadelerini kullandı.   ‘Süreç bir an önce pratiğe dönüştürülmesi gerekiyor’   Bu tarihi süreçte devletin adım atmama halini bir kez daha hatırlatan buna karşın da zaman kaybetmeden devlet tarafından bir an önce pratik adımların atılması gerektiğini altını çizen Pınar Sakık Tekin, “Sayın Abdullah Öcalan’ın sunmuş olduğu 3’üncü yol haritası teorik çerçevede bir kılavuz, pratikte ise bir pusuladır. Bu sebeple bütün kesimlerin bir duyarlılık göstermesi gerekir. Sayın Abdullah Öcalan çözümün halkta olduğuna inandığı bir çağrı gerçekleştirdi. Hepimizin elini taşın altına koyması gerekir. Bu alanda öncülük yapan bizler, kadınlar ve gençlerin enerjisi ve halkın iradesi ile demokrasiyi, barışı yeniden inşa etmenin mümkün olduğunu başta sokaklarda evlerde tüm alanlarda yaymak gerekiyor. İnanç böyle başlar, biz de bu şekilde ilerleyebileceğimize inanıyoruz. Halkın taleplerini dinlerken, halkın barış özlemini daha yakından görebiliyoruz. Göz temasından, kurduğu sözden, yaşadığı travmalardan, tanıklık ettiği acılardan, yaşamış olduğu hikâyelerden çok net açığa çıkarabiliyoruz. Sürecin masa başında kalması değil bir an önce pratiğe dönüştürülmesi gerekiyor. Bu yüzden bu sesi yükseltmek gerekiyor. Bunun için başta cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve devam eden tecrit için derhal somut adımların atılması gerekiyor. Barış buradan başlar diyoruz” sözlerine yer verdi.   ‘Süreçte Abdullah Öcalan’ın etkin olması çok önemli’   Pınar Sakık Tekin, buluşmalara ilginin de katılımın da büyük olduğunu dile getirerek, “Buluşmalar halktan yoğun bir ilgi görüyor. Buna dikkat çekmek gerekiyor. Buluşmalardaki ilgi, aslında bir yandan da bize hep beraber barışı bizlerin getirebileceğini gösteriyor. Bunu çok iyi okumak ve süreci çok iyi anlamak gerekiyor. Geçmişte buna benzer bir süreç yaşandı belki muhatabı olan Sayın Abdullah Öcalan, bu kadar etkin değildi ve bu kadar söz kurmamıştı. Şimdi Kürt halkına önderlik, rehberlik eden Sayın Abdullah Öcalan’ın bu konuda etkin olması çok önemli. Sürece inancı sağlayacak olan şey başkaları tarafından değil, sürecin muhatabı olan Sayın Abdullah Öcalan tarafından sözün kurulacak olmasıdır. Onun bu muhataplığı bir noktada umudu büyütürken bir yandan da inancı somutlaştırıyor. Bu sebeple bu süreci çok iyi okumak ve anlamak gerekiyor ancak bu şekilde geleceğe yön verebiliriz. Bu yüzde yaptığımız buluşmalar, toplantılar çok önemlidir. Çünkü biz hep birlikte halk olarak nasıl ki geçmişten bu güne mücadelemizi hep büyüttük, belki çok küçük bir noktadan başladık ama bugün milyonlar olduk ve bu milyonlar bugün barışın da imzacısı olacaklar” dedi.