Meral Danış Beştaş: Barış çağrısı hepimizedir 2025-03-19 14:10:19   BEDLÎS - Tetwan Newroz’unda konuşan Meral Danış Beştaş, İstanbul’daki operasyonlara tepki göstererek, “Bu barış yürüyüşüne engel çıkarmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar. Barışa çok yakınız, hep birlikte kazanacağız” dedi.   "Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk/ Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu" şiarıyla 2025 Newroz kutlaması Bitlis Tatvan’da fuar alanında gerçekleştirildi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti ) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın konuşmasının ardından Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş söz aldı.   ‘Sayın Öcalan’ın koşullarını oluşturun’   Newroz’un barış ve direnişi temsil ettiğini belirten Meral Danış Beştaş, alanlarda barışı hep birlikte haykıracaklarını söyledi. Meral Danış Beştaş, “Biz onurlu bir barış istiyoruz diyoruz. Biz İmralı'da Sayın Öcalan'ın bu sürecin yürütülmesi için koşullarının, çalışma düzeninin düzeltilmesini istiyoruz. Biz buraya gelerek Nevroz alanlarında yüzbinlerle buluşarak diyoruz ki ‘cezaevlerinde haksız yere tuttuğunuz Figen Yüksekdağ’ı, Leyla Güven'i, Selahattin Demirtaş'ı, Selçuk Mızraklı'yı, Bekir Kaya'yı ve binlerce arkadaşımızı serbest bırakın’ diyoruz. Bu haksız tutuklamalara, rehin alma politikalarına dur diyoruz” dedi.    ‘İktidar barış ve demokrasiyi birbirinden ayırmaya çalışıyor’   İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ve kayyımlara değinen Meral Danış Beştaş, 27 Şubat çağrısının gerekliliklerinin yerine getirilmediğini dile getirdi. Meral Danış Beştaş şu ifadeleri kullandı: “Bu kayyum siyasetine son verin. 15 Şubat'ta atadığınız kayyumu, Van ile beraber diğer 13 yerde atadığınız kayyumları geri çekin. Halk iradesini temsil etmiyorlar. Bu, halka en büyük hakarettir. Kayyum sistemini ve anlayışını kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Biz HDK olarak, DEM Parti olarak 27 Şubat'tan önce ve bugüne kadar gecemizi gündüzümüze katarak bu ülkeye demokrasi, barış, özgürlük getirmek için, asrın çağrısının gereklerinin yerine getirilmesi için konuşuyoruz. Ama maalesef iktidar bu beyanlar, bu iyi niyet, bu çaba karşısında ne yapıyor? Barış ve demokrasiyi birbirinden ayırmaya çalışıyor. Kürt meselesini, Kürtlerin eşit ve özgür yurttaşlık talebini demokrasiden ayırmaya çalışıyor. Barış ve demokrasi birbirinin karşısında değildir, yan yanadır. Siz İstanbul'a kayyum atama hazırlığı yaparak nasıl barış getireceksiniz? Van'a kayyum atayarak nasıl barışı inşa edeceğiz?”   ‘Türk Kürt yan yana olmasın diyorlar’   İktidarın, demokrasi güçlerini yargı eliyle susturmaya çalıştığına dikkat çeken Meral Danış Beştaş, “Bu sabah bir operasyon daha oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yüzü aşkın kişi gözaltına alındı. Neymiş? Kent uzlaşısıymış. ‘Kürt ile Türk yan yana durmasın’ diyorlar. ‘Kürt'ün yanına kimse gitmesin, Kürtler kimseyle ittifak yapamaz’ diyorlar. Bu, kayyum atamanın başka bir şeklidir. Halkların Demokratik Kongresi’ni de dosyalara yerleştiriyorlar. Diyorlar ki; HDK yapmış Kent uzlaşısını 30 arkadaşımızı bir gün, 8 arkadaşımızı başka bir gün tutukladılar ve dosyada hiçbir şey yok. Bunun suç olan bir tarafı yok. HDK'yi hedef almalarının üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelmelerinin sebebi Türkiye'de demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesini engellemektir. Ama engelleyemeyecekler. Biz Kürtlerin hak ve özgürlük mücadelesinin siyasete malzeme yapılmasına izin vermeyeceğiz” diye kaydetti.    ‘Barışa çok yakınız’     Meral Danış Beştaş, devamında şöyle konuştu: “Bunun üzerinden çatışılmasını izlemeyeceğiz ve karşısında duracağız. Demokrasilerde seçimler en büyük sınavdır. Şimdi bunlar seçimde kaybediyorlar. Yargı eliyle rakiplerini gözaltına alıyorlar, cezaevine kapatıyorlar, sonra kayyum atıyorlar ve ‘buna da demokrasi diyelim.’ Yok öyle bir şey. Böyle bir demokrasi olmaz. Bu barış yürüyüşüne bir engel çıkarma girişimidir aynı zamanda. Biz bunu görüyoruz. Biz asla barış ve demokrasinin birbirinden bağımsız olduğunu düşünmedik, düşünmeyeceğiz. Bu yargı operasyonları açıklama yapıyorlar ya kimse dokunulmaz değildir diye. Evet, kimse dokunulmaz değil ama iktidar dokunulmaz. İktidar ne suç işlerse işlesin hiçbir savcı onlara dokunmaz ama muhalefete dokunur. Biz barışı inşa etmek için tabii ki çalışacağız ve bunu en çok sizler hak ettiniz. Özgür yarınları, aydınlık geleceği ve bir arada özgürce yaşamayı en çok sizler hak ettiniz. Bunun için barışı kazanacağız. Başta biz kadınlar önde olmak üzere gençler yediden yetmişe herkes bu topraklara barışı getireceğiz. Sayın Öcalan’ın çağrısı bütün dünyada yankılandı. ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı hepimizedir. Bu çağrının gereğini hep birlikte yerine getireceğiz. Dilimiz, kültürümüz, kimliğimiz ile her yerde özgür yurttaşlar olarak yaşayacağız. Buna çok yakınız. Çok yakında bu barışı avuçlarımıza alacağız. Hep birlikte alacağız. Bu Nevroz, aydınlık yarınların Nevrozu’dur. Yüzyılımızı kaybettik, yeni yüzyıllar kaybetmek istemiyoruz.”