Depremzede kadınlar için alternatif bir alan 2025-01-19 09:03:02   Pelşin Çetinkaya   HATAY - Depremzede kadınlarla bir araya gelerek dayanışma gösteren Kırkyama Kadın Dayanışması aktivisti Gülizar Işık Çay, deprem bölgelerinde kadınların büyük zorluklarla mücadele ettiğini vurgulayarak, yürüttükleri çalışmalarla bu sorunları hafifletmeyi amaçladıklarını ifade etti.   Hatay’da, şiddetten uzak, güvenli, eşit ve özgür bir yaşam inşa etmek amacıyla faaliyet gösteren Kırkyama Kadın Dayanışması, Mereş merkezli depremin yarattığı yıkımın etkilerini yaşayan kadınlarla dayanışma çalışmalarını sürdürüyor. Deprem nedeniyle yurttaşların yaşam alanları ve iş yerleri enkaza dönüşürken, pek çok kişi çadır veya konteynerlerde barınmak zorunda kaldı.   Bu zor koşullarda, özellikle kadınlar fiziksel ve ruhsal olarak büyük zorluklarla mücadele ediyor. Evlerde idareci rolünü üstlenen kadınlar, bir yandan toplumun kendilerine yüklediği sorunlarla başa çıkmaya çalışırken, diğer yandan tek odalı konteynerlerde yaşam mücadelesi veriyor. Kırkyama Kadın Dayanışması, hem kadınların bu süreçteki yüklerini hafifletmek hem de onlara sosyal ve psikolojik destek sağlamak için çeşitli etkinlik ve projelerle çalışmalarını sürdürüyor.   Depremzede kadınlarla bir araya gelerek onların sorunlarını dinlemek ve taleplerine çözüm üretmek adına yürüttükleri çalışmaları anlatan Kırkyama Kadın Dayanışması aktivisti Gülizar Işık Çay, depremzede kadınlarla birlikte gerçekleştirdikleri faaliyetlere ve dayanışma sürecine dair bilgiler paylaştı.   ‘Amaç, kadınların özgür bir yaşam sürmesi’   Gülizar Işık Çay, derneğin amacının din, dil, ırk, mezhep veya siyasi görüş ayrımı yapmaksızın bütün kadınlara ulaşabilmek olduğunu söyledi. Gülizar Işık Çay, “Aslında bir amacımız da bütün kadınların özgür bir yaşam sürmesi. Kadınlarla bir ağ oluşturabilmek, destek olabilmek ve kadınlarda bir güven sağlamak. Ezildiğini ya da şiddet gördüğünü hisseden bütün kadınların bize ulaşmasını istiyoruz ve bu şekilde çalışıyoruz. Genellikle kadınlar kendileri bize ulaşıyor. Ya sosyal medyadan ya da gittiğimiz panellerde tanışıyoruz, iletişim bilgilerimizi veriyoruz. Çoğu zaman kadınların bize ulaşma şansı olmuyor. Herkes farklı yerlerde, belli adresler yok, mahallelere biz gidiyoruz. Haber geldiği zaman biz o kadınlara ulaşıp neler yapabileceğimizi konuşuyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Çalışmalar kadınların olduğu bütün alanlara dönük’   Depremden sonra çalışmalarını büyüttüklerini, mahalle mahalle bütün kadınlara ulaşmaya çalıştıklarını dile getiren Gülizar Işık Çay, “Kırkyama Kadın Dayanışması olarak depremden önce bir yığın çalışmamız vardı, ama depremde kitleri hazırlayıp mahallelere götürdük. Çocuklar ve kadınlar için iç çamaşırı, ped gibi ürünler geldi. Bunları başvurular doğrultusunda aylarca mahallelere taşıdık. Daha sonra yavaş yavaş kadınlara manevi destek sağlamaya çalıştık. Şehir dışından gelen psikolog arkadaşlarla birçok mahalleye gittik. Deprem etkisini azaltmak adına grup çalışmaları yaptık. Kadın sağlığı, üreme sağlığı ile ilgili bazı kuruluşlarla çalıştık. Hatta o çalışmalarımız yeni sona erdi. Yine mahallelere gittik. Düzenli olarak paneller verildi. Kadınlar özellikle deprem sonrası barınma sorunundan kaynaklı birtakım sıkıntılar yaşadı. Çünkü hem aile olarak çok küçük yerlerde kalıyorlar hem de birkaç aile aynı evde kaldığı zaman çok büyük sıkıntılar ortaya çıktı” diye belirtti.   ‘İmkanlarımız kısıtlı’   Gülizar Işık Çay, konteynerde yaşayan kadınların boşandıktan sonra da hala boşandığı kişiyle aynı konteynerde kalmak zorunda olduğunu dile getirerek, “Deprem hemen hemen ikinci yılını dolduracak ve ciddi anlamda şiddet gören ya da çok mutsuz olan rahatsız olan, rahat edemeyen onlarca kadın bize başvurdu. Ama imkanlarımız kısıtlı olduğu için ilk esnada başvursa da daha sonra bu işi çözmekten vazgeçebiliyor. Özellikle boşanma konusunda. Boşanan ve şiddet gören bazı kadınlar oldu. Sosyal hizmetler tarafından başka konteynerlere yerleştirilen kadınlar oldu ama halen eşleriyle aynı yerde yaşayanlar da var. Bu duruma bir nebze de olsa destek olmaya çalıştık fakat elimizden çok fazla bir şey gelmiyor, ama şiddet gören kadınlarla ilgili psikolojik destek anlamında yol göstericilik yapmaya çalıştık. Ücretsiz psikolog temin etmeye çalıştık. Boşanmak isteyen kadınlara hukukçu arkadaşlarımızdan destek alarak kadınlara ücretsiz olarak avukat tahsis etmeye çalıştık. Bu şekilde moral vermek için destek olmaya çalışıyoruz. Maddi olarak çok fazla imkânımız yok ama gelen yardımlardan ya da etrafımızda ördüğümüz ağlarla bir şeyler yapmaya çalıştık. İmkanlarımız kısıtlı maalesef” sözlerini kullandı.   ‘Her anlamda desteğe ihtiyaç var’   Kadınların her anlamda büyük desteğe ihtiyacının olduğunu aktaran Gülizar Işık Çay, “İsteğimiz öncelikle kadınların belediyeler, sosyal hizmetler kurumu ya da kampanyalar arayıcılığıyla iş konusunda istihdam edilebilmeleri. İş imkanları olsaydı belki kendi sorunlarını çözebilme konusunda bir girişimleri olurdu. Maddi anlamda biraz daha rahat olurlardı. İş sıkıntısı ve barınma sıkıntısı var. Psikolojik olarak evet destek alıyorlar, ama diğer maddi sorunlar devam ettiği için psikolojik desteğin ne kadar faydalı olduğunu bilemiyorum” diye konuştu.