HABER MERKEZİ - İmralı tecridine dair soru önergesini yanıtlayan İsviçre Federal Konseyi, "Tecrit insanlık dışı veya aşağılayıcı bir muamele, hatta bir işkence olarak görülebilir” dedi.

 

İsviçre Federal Konseyi, 15 Mart 2024 tarihinde İsviçre Federal Parlamento Milletvekili Laurence Fehlmann Rielle öncülüğünde 12 milletvekilinin ortak imzasıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarına ve bu noktada İsviçre’nin sorumluluğuna dönük kendisine sunulan önergeyi yanıtladı.

 

İsviçre Dışişleri Bakanlığı tarafından cevaplanan önergede, İsviçre’nin, işkenceyi önleme yükümlülüğünün bir parçası olarak dünya genelinde tutukluluk koşullarının iyileştirilmesi için çaba gösterdiğini iddia etti.

 

‘Tecrit işkence olarak değerlendirilebilir’

 

Uluslararası insan hakları organlarının içtihatlarına göre tecridin insanlık dışı, insan onurunu aşağılayan bir muamele ve hatta bir işkence olarak değerlendirilebileceğini kaydeden Bakanlık, cevabında devamla şunlara dikkat çekti:

 

İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü

 

“İsviçre, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin çalışmalarını desteklemekte ve Türkiye'yi raporlarını yayınlamaya ve tavsiyelerini uygulamaya teşvik etmektedir.

 

İsviçre, Türkiye ile diyalogunda insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularını da ele almaktadır. Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik Teşkilatı (AGİT) bünyesinde İsviçre, Türkiye'ye insan haklarına ve hukukun üstünlüğü ilkelerine saygı gösterme konusundaki uluslararası yükümlülüklerini düzenli olarak hatırlatmaktadır.

 

AİHM kararlarını uygulama yükümlülüğü

 

İsviçre, aynı zamanda Türkiye’ye Avrupa Konseyi üyesi devletlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulama yükümlülüğünü de hatırlatır. BM İnsan Hakları Konseyi tarafından 28 Ocak 2020 tarihinde gerçekleştirilen Türkiye'nin Evrensel Periyodik İncelemesi kapsamında İsviçre, işkencenin önlenmesi ve alıkonulma yerlerinin izlenmesine ilişkin tavsiyelerde de bulunmuştur."