Gülistan Gülmüş

 

RIHA - Riha’nın Sewreg ilçesinde açılış hazırlıkları süren ZIWAN-KURD, kadınların dil, kültür ve sanat alanında kendini ifade edebileceği yeni bir alan yaratıyor. Sanatçı Ezda Karacadağ, “Kadınların burada potansiyellerini ortaya çıkarmalarını istiyoruz” diyerek kurumun kolektif yapısına dikkat çekti.

 

Komaleya Lêkolîn û Pêşvebirina Çand, Huner û Zimanê Kurdî (ZIWAN-KURD), yakın zamanda Riha’nın (Urfa) Sewreg (Siverek) ilçesinde açılışını yapmaya hazırlanıyor. Yaklaşık 2 aydır tadilatı büyük emek ve çabayla süren kurumda bulunan grup, hiçbir kurum ya da kuruluştan yardım almadan komün bir çalışma yürütüyor. Yakın zamanda Sewreg halkının kullanımına açılacak olan kurumda, dil, kültür ve sanat alanlarında bölümler açılması planlanıyor.

 

2 aylık çalışma süreci boyunca açılacak olan ZIWAN-KURD’da duvarlara Kürt tarihi ve Kürt kadın figürlerinin grafitilerini yapan sanatçı Ezda Karacadağ ajansımıza konuştu.

 

‘Kadınların etkisinde kalıyorum’

 

Ezda Karacadağ, ilk olarak kadınların tarihteki önemine ve günümüzde eril zihniyete karşı sürdürdükleri mücadeleye değindi. Ezda Karacadağ, “Tarihin başlangıcından bu yana Kürt kadınları, kutsal topraklarımızda kendi mistisizmleriyle ve akıllarıyla yaşamlarını şekillendiriyorlardı. Toplumda aydın zihniyetleriyle öncülük yapıyorlardı. O kadar yüksek bir kabiliyete sahiplerdi ki dört element üzerinde ilaçlar yapabiliyorlardı. Kadınlar o kadar kabiliyetliydi ama maalesef kirli zihniyetler onları binlerce yıl boyunca katletti. Her ne kadar bunu yapmaya çalışsalar da amaçlarına ulaşamadılar. Ben de bunun etkisinde kaldım. Onların renklerini, simgelerini, mistisizmlerini, enerjilerini tablolarımda işlemek istedim. Bazen Qerecdax ve Siverek köylerini geziyoruz, oradaki kadınların da hikayelerini dinliyoruz. Onların etkisinde kalıyorum çünkü mitolojiden söz ediyorlar. Onların cildine baktığımda her motif derin bir tarihi anlatıyor, toplumu anlatıyor” diye belirtti. 

 

‘2 aydır bu çalışmayı yürütüyoruz’

 

Ezda Karacadağ, “ZIWAN-KURD” fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlatarak, “Siverek’te çok büyük bir potansiyel var. Kapitalist sistem her ne kadar kendini yaysa da Rihalılar, Siverekliler kültürlerini sürdürüyor. Kıyafetleri, dövmeleri beni çok etkiliyor. Onların dövmelerini araştırdığımızda bizi çok eski dönemlere, hatta Göbekli Tepe’ye götürüyor. Şu ana kadar tek başıma bu çalışmayı yürütüyordum, daha sonra birçok arkadaş bir araya geldik ve bir kurum oluşturmaya karar verdik. Siverek’te daha önce sanat, kültür ve dil kurumu yoktu. Bu kurum ilki olacak. Kurumu ilk açtığımızda bir inşaat yeri gibiydi. Herkes buraya büyük bir emek verdi. Bizler 2 aydır bu çalışmayı yürütüyoruz, hâlâ da buranın inşasını sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘Kadınların burada potansiyellerini ortaya çıkarması gerekiyor’

 

Ezda Karacadağ son olarak kurumun Sewreg halkı için neden önemli ve gerekli olduğuna dikkat çekerek, “Bu süre zarfında halkın buraya ilgisi yoğundu, onlardan çok güç aldık, çok mutlu olduk. Bazen sokaklarda gezerken bize uğrayıp, ‘Neler yapıyorsunuz, ne iş yapıyorsunuz?’ diyorlar. Biz de onlara sanat yaptığımızı söylediğimizde çok ilgilerini çekiyor. Kurum açıldığında birkaç alanda yer açacağız. Dil, resim, müzik ve govend bölümlerinde alanlar oluşturacağız. Böylelikle dil ve kültür alanında ilerleme sağlayacağız, ilişkilerimiz de güçlenecek. Kurumu açma amacımız bu. Kolektif yapılan işlerde her şey daha güzel oluyor, bu anlamda arkadaşlarımızın büyük emeği var. Kadınlarımızın da buraya gelmesini istiyorum; kadınların kendilerini buradaki alanlarda, potansiyellerini ortaya çıkarmalarını istiyoruz” dedi.