‘Yeni bir sürecin kapısı aralanacaksa, başlangıç Kobanê davasıdır’

  • 14:42 5 Kasım 2025
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Siyasi operasyonların yıl dönümünde, Sincan, Kandıra ve Edirne cezaevleri önünde yapılan açıklamada, “Bu ülkede barışın, adaletin ve eşitliğin yolu Kobanê davasının son bulmasından geçiyor. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı” mesajı verildi. 
 
4 Kasım 2016’da siyasetçilere yönelik operasyonların yıl dönümü dolayısıyla, Ankara Sincan, Kocaeli Kandıra ve Edirne Cezaevi’nin de aralarında bulunduğu birçok kentte cezaevi önlerinde açıklamalar yapıldı.
 
Ankara 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) grup başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, milletvekilleriyle birlikte 4 Kasım 2016’da Kürt siyasetine yönelik operasyonların yıl dönümü dolayısıyla Sincan Kapalı Cezaevi önünde açıklama yaptı.
 
‘9 yıldır boyun eğmedik’
 
Burada konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “HDP Eş Genel Başkanlarımız Sayın Figen Yüksekdağ, Sayın Selahattin Demirtaş ve milletvekili arkadaşlarımız eşzamanlı bir operasyonla gözaltına alındılar ve tutuklandılar. Tam 9 yıldır haksız, hukuksuz bir şekilde cezaevinde rehine pozisyonunda da tutuluyorlar. Ama 9 yıldır ne içeride bulunan yoldaşlarımız, ne dışarıda bulunan bizler, ne de halkımız bu siyasi kumpas davasına boyun eğmedik. Bu siyasi kumpaslara geçit vermedik. Her bir yoldaşımız, bütün hukuksuzluklara rağmen, dava sürecinin baştan sona bir garabet olmasına, bütün yargılama sürecinde usulden esasa kadar birçok hata, yanlış ve kasıt olmasına rağmen dimdik durdular ve demokratik siyasetin temsilcileri, halkların temsilcileri olarak yargılanan değil, yargılayan oldular. Bu kumpasın siyasi ayağının çökmesi açısından da tarihe önemli bir kayıt düşmüş oldular” sözlerini kullandı.
 
‘Arkadaşlarımız tek bir gün dahi içeride kalmamalı’
 
Şimdi yeni bir eşikte olduklarını ifade eden Gülistan Kılıç Koçyiğit, AİHM’in bu davanın hukuksuz olduğuna ilişkin 3 kez ihlal kararı verdiğini hatırlattı. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bu bir hukuki dava değildir. Bu davanın hukuki gerekçeleri yoktur. Bu dava siyasi bir dava demiş. Şimdi beklentimiz nedir? Bütün bu AİHM kararlarını esas alan bir yaklaşımın hayata geçmesi gerekiyor. Arkadaşlarımızın tek bir gün dahi daha cezaevinde kalmaması gerekiyor. Sayın Demirtaş'ın, Sayın Yüksekdağ'ın ve onlarla beraber tutuklu olan diğer bütün arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması gerekiyor. Diyoruz ki iktidara, Adalet Bakanlığı'na, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yetkili olan bütün mercilerine; hukuka dönün, adaleti tesis edin. Arkadaşlarımızın özgürlüklerini daha fazla engellemeyin” dedi.
 
‘Barış mücadeleyle olacak’
 
“Yeni bir süreçteyiz: Barış ve Demokratik Toplum süreci. Barışın koşulları vardır, barışın gerekleri vardır, çözümün gerekleri vardır” diyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, devamında şunları ifade etti: “Bunlardan birincisi de haksız, hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan, siyaset yaptığı için, barış istediği için, barışa dair söz kurduğu için, eşitlik için harekete geçtiği için, demokrasinin mücadelesini verdiği için, bu ülkede kardeşlik hukukunun ve eşitliğin tesis edilmesi için söz söyleyen, eyleyen her bir arkadaşımızın derhal ama derhal serbest bırakılması gerekiyor.
 
Her yere gittiğimizde bize soruyorlar: Diyorlar ki, ‘Hem bir süreç var, hem barış konuşuluyor, hem Kürt sorununun demokratik çözümü konuşuluyor ama Kürt sorunu için söz söylemiş siyasetçiler cezaevinde. Bu barış nasıl olacak?’ Biz de onlara diyoruz ki: Bu barış, birlikte mücadele ile olacak. Bu barış, haksızlığa karşı çıkarak, hukuksuzluklara karşı çıkarak birlikte mücadele ile olacak bir barış.
 
Tahliyeler yerine getirilmeli 
 
O anlamıyla açık ve net: Yarından tezi yok, bugün, hemen, şimdi, derhal tahliyelerin bir hakkın yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizeriz. Ülkenin ihtiyacı budur. Barışın ihtiyacı budur. Halkımızın ihtiyacı budur. Çözümün gereği budur ve hükümetin çözümün gerekliliklerini masaya koyup, sürece uygun davranmaya ve bu süreçteki hukuksuzlukları hızlı bir şekilde gidermeye çağırdığımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
 
Bu ülkede yeni bir hukuk kurulacaksa, yeni bir sürecin kapısı aralanacaksa, yeniden Kürt ve Türk kardeşliği ve aynı zamanda eşitliği tesis edilecekse, o zaman işte buyurun, bir başlangıç noktası da Kobanê kumpas davasıdır. Bunlar önemli eşiklerdir. Bu eşikleri açtırmak, süreci rahatlatacak, topluma güven kazandıracak eşiklerdir. Bunları görmezden gelerek, üzerini örterek, önemsizleştirerek Türkiye'yi daha fazla hukuk skalasında geriye itmeyiniz.”
 
Edirne
 
Edirne Cezaevi önünde yapılan açıklamaya ise DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Edirne Cezaevi’nde tutsak olan siyasetçi Selahattin Demirtaş ve Amed eski Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etti. Ziyaretin ardından cezaevi önünde açıklama yapıldı. Çok sayıda yurttaşın katıldığı açıklamada "Em aşitî dixwazin" pankartı açılırken, "Bîjî berxwedana zindana" sloganları atıldı.
 
‘AİHM kararı kesinleşti’
 
Kobanê Kumpas Davası’nın, Türkiye tarihinde hem hukuksal hem siyasal açıdan kapkara bir leke olarak varlığını devam ettirdiğini söyleyen Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi: “Arkadaşlarımız haksız ve hukuksuz bir şekilde, çoğu 10 yıla yakındır hapishanede. Ve bununla ilgili bütün Türkiye kamuoyu ve dünya kamuoyunun bildiği üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çok önemli bir kararı var. Hatta bir değil, üç tane kararı var. Birinci karar 20 Kasım 2018, ikinci karar 22 Aralık 2020 ve üçüncü karar 8 Temmuz 2025. Bu en son yani 8 Temmuz’daki kararın itiraz süresinin son gününde Türkiye’nin bir itirazı gerçekleşti. Ama bu itiraz AİHM tarafından reddedildi. Böylece 8 Temmuz’da alınmış olan AİHM kararı artık kesinleşmiştir. Ve bununla ilgili parti avukatlarımız, sevgili Selahattin Demirtaş’ın ve diğer arkadaşlarımızın avukatları gerekli girişimlerde bulunmuşlardır ve şimdi bizler bir sonuç beklemekteyiz. Beklediğimiz sonuç, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin tarafı olan bir ülke olarak, kesinleşmiş olan AİHM kararının hayata geçirilmesi ve bir saat dahi beklemeden, bir dakika dahi beklemeden sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve bütün Kobanê Davasından tutuklu bulunan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasıdır."
 
Tülay Hatimoğulları son olarak Selahattin Demirtaş'ın mesajını paylaştı: "Öncelikle bütün değerli halklarımıza ve basın emekçilerine selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Meclis çözüm komisyonunun cesur bir karar alarak en kısa zamanda Sayın Abdullah Öcalan'la görüşmeye gitmesini umuyor, bekliyor ve diliyoruz. Çünkü 50 yıllık çatışma köklü ve kalıcı olarak bitiyor. 50 yıldır bu meselede güvenlik politikaları öncelendi. Ve bunun sonucunda ne yazık ki bu ülke on binlerce gencini canını kaybetti. Şimdi de bugüne kadar denenmeyen denenmelidir.  Milletvekilleri gerekirse siyasi riskler göze alarak barış için yeni bir sayfayı açmak için İmralı'ya gitmelidir."
 
Kocaeli
 
Kocaeli’de bulunan Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması düzenledi. HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Kandıra Cezaevi’nde tutsak bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ı ziyaret etti. Ziyaret sonrasında cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya, DEM Parti İstanbul İl Örgütü ve ilçe temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklama sırasında sık sık, “Jin, Jiyan, Azadî”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük”, “Bîjî berxwedana zindana” ve “Zindanlar boşalsın, tutsaklara özgürlük” sloganları atıldı.
 
‘Mücadelemiz devam edecek’
 
Burada konuşan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, “Figen Başkan’la 2 saat görüştük. Yine bir cezaevi kapısındayız ve hâlâ arkadaşlarımız özgürlüklerinden yoksun, biz hâlâ ziyarete geliyoruz. 4 Kasım siyasi darbesinin üzerinden 9 yıl geçti, artık 10’uncu yılındayız. Türkiye’de, Ortadoğu’da ve dünyada çok şey değişti ama hâlâ siyasi sebeplerle içeride tutulan arkadaşlarımız özgür değil. Başta Eş Başkanlarımız olmak üzere, Kobanê Kumpas Davası’ndan arkadaşlarımız tutsak olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. İçeride de büyük bir direniş örneği sergilediler. Nerede olursak olalım, adalet ve barış mücadelemize devam ettiğimizin en büyük resmi budur” şeklinde konuştu.
 
‘En kısa sürede arkadaşlarımızı cezaevinden alacağız’
 
Barış ve Demokratik Toplum sürecine işaret eden Meral Danış Beştaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısını anımsatarak şunları paylaştı: “Bu çağrı sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da büyük bir değişime kapı aralayacak. Bizler bu mücadelenin içerisindeyiz. Tutuklamalar sadece Kobanê Kumpas Davası’yla sınırlı değildir. Cezaevinde binlerce insan, siyasi düşünceleri nedeniyle bulunmaktadır. Tüm siyasi tutsaklar için özgürlük ve adalet istiyoruz.”
 
AİHM kararlarına ve Türkiye’nin yargı kıskacına vurgu yapan Meral Danış Beştaş, “Edirne, Kandıra, Sincan ve diğer cezaevi yollarını ziyaret etmek için aşındırmayacağız. İnanıyorum ki en kısa sürede arkadaşlarımızı cezaevi kapısında kucaklayarak mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
 
Figen Yüksekdağ’ın mesajı
 
Meral Danış Beştaş, konuşmasının ardından Figen Yüksekdağ’ın mesajını okudu. Mesajda şunlar yer aldı: “Şimdi halklarımız için barışı ve demokrasiyi kazanma ve yoğunlaşma zamanıdır. Bu doğrultuda tüm politik muhataplar sorumludur, bunun mücadelesini yükseltmelidir. Özgür günlerde kucaklaşacağımıza inanıyorum.”