Pelşin Çetinkaya-Gülistan Gülmüş 

 

RIHA - Kadınlar, “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla Amed’den Ankara’ya başlattıkları yürüyüşün 4’üncü gününde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle Amed’den Ankara’ya “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla yürüyüş gerçekleştiriyor. Kadınların yürüyüşü 4’üncü gününde devam ederken, yol boyunca birçok noktada halkla buluşmalar ve atölyeler gerçekleştiriliyor.

 

“Jin jiyan azadî, azad bike Reberî”, “Bijî Serok Apo”, “Barışın mimarı İmralı’dadır” sloganları, zılgıtlar ve alkışlarla yürüyen kadınları halk coşkuyla karşılıyor. Yürüyüşte sık sık taleplerini dile getiren kadınlar, özgürlüklerinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçtiğini belirtti.

 

4’üncü günde yürüyüşe devam eden kadınlar, yürüyüşün amacına ilişkin konuştu.

 

‘Ölene kadar mücadeleye devam edeceğiz’

 

Barışın mutlaka sağlanması gerektiğini vurgulayan Gülizar Öztürk, “Artık barış olsun. Başkanımız Abdullah Öcalan ve siyasi tutsak olan arkadaşlarımız yıllardır cezaevinde. Artık yeter! Annelerimiz ağlamasın, ciğerlerimiz yanmış. Amed’den 250 kadın, başkanımız Apo ve tutsakların özgürlüğü için geldiler buraya. Kadınların da böylelikle özgür olmasını istiyoruz.

 

Bizler adım attık, silahlar yakıldı. Bizler başkanın fotoğraflarını taşıdığımız zaman da bize engel olmaya çalıştılar. Bizler barışın sağlanmasını istiyoruz; bunun da kadınların bir arada dayanışmasıyla sağlanabileceğini söylüyoruz.

 

Kürt kimliğimizin tanınmasını istiyoruz. 50 yıldır bu savaş sürüyor, Engellere rağmen yürümeye devam edeceğiz, Bu uğurda kanımız dökülse bile bizler yürümeye devam edeceğiz. Kadınlar olarak dayanışmamızı büyütürsek kimliğimizi kazanabiliriz. Bizler Kürt’üz ve anadilimiz de Kürtçe. Ölene kadar mücadeleye devam edeceğiz, asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘Sonuna kadar barışı istemeye devam edeceğiz’

 

Aslıhan Çiftçi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve siyasi tutsakların özgürlüğü için yürüdüklerini belirterek, “Bizler Başkan Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyoruz. O özgür olmadan bizler de özgür olamayız. Bizler barışın sağlanması için her şeyi yapacağız. Başkanımız özgür olana kadar yürümeye devam edeceğiz.

 

Başkan, kadınların haklarını görüyor; kadınlar da onu sahipleniyor. Başkan özgür olmadan kadınlar da özgür olmaz. Bizler, başkanımızın ve tutsak kadın arkadaşlarımızın özgür bırakılmasını istiyoruz.

 

Bizler barışı yapacaklarına inanmıyoruz, devletin bizi kandırdığını düşünüyoruz. Devlete asla güvenmiyoruz. Bizler mücadele ile, zılgıtlarımız ile yolumuza devam ediyoruz. Sonuna kadar da barış istemeye devam edeceğiz” diye vurguladı. 

 

Umut hakkına dikkat çekti

 

Hatice Sezgin ise Abdullah Öcalan’ın, kadınların kendilerini tanımaları noktasında önemli bir yol açtığını vurgulayarak, “Bizler başkanımızın umut hakkı için yürüyoruz. Belirli bir süre verilmişti ve bu süre doldu. Umut hakkı bütün dünyada olan bir şey, bize özgü değil; dolayısıyla biz de bu hakkı istiyoruz.

 

Bu süreçte kadınlar kendini Önderimiz ile buldu. Biz önderimizden önce sözde yaşıyorduk. Bütün kadınlar için, geleceğimiz için bu yürüyüşe katıldık. Bu yürüyüşe başkanımız ve özgürlük savaşçıları olan tutsaklarımız için başladık.

 

Bugün olmazsa başka bir gün mutlaka başaracağız. Ankara’dan bütün Türkiye halklarına sesleneceğiz. Birlik olmamız gerekiyor, herkesin görevini yapması gerekiyor. Herkesin bu işin bilincinde olması gerekiyor ki sonuca ulaşalım. Bunu en başta bizim kadınlarımızın yapması gerekiyor” diye konuştu.