Vardığı yollar, geldiği yolların sonucu: Nagihan Akarsel

  • 09:02 3 Ekim 2025
  • Portre
Nazlıcan Nujin Yıldız 
 
HABER MERKEZİ - Yazdı Nagihan Akarsel. Coğrafyasının bütün acılarını, bedenini hücre hücre yaşama adayarak direndi, direnişin anlamını, yaşamları ile ifşa eden çağın en güzel insanlarından biri oldu… Hakikati aradı, hakikatin neden aranması gerektiğini anlattı.  
 
“Vardığım yollar geldiğim yolların sonucu,
 
Hayallerim gideceğim yolların müjdesi,
 
Bakışında umudu, özlemi, direnişi yaşadıklarım,
 
Şimdi hepsini yazamasam da tarih yazıyor biliyorum,
 
Çünkü tarih kalbimden dökülen gözyaşları ile yazılıyor,
 
Yazmak istiyorum.”
 
Bu satırları, katledilmeden bir gün önce yazdı Nagihan Akarsel. Yaşamı üretmekle, aramakla, direnmekle geçti. Hiç bilinmeyen kadın hikayelerini ulaştırdı tüm dünyaya, kadınların direnişini yazdı. Kadınlarla birlikte direndi ve onu tanıyan herkesin yaşamında büyük bir etki yarattı, tanımayanların da… Çünkü Nagihan Akarsel’i tanımak, onun yazdıklarını okumakla birdi. Her hakikat arayışçısı, Nagihan Akarsel’de kendinden bir parça bulabilirdi. Bu nedenledir ki Nagihan Akarsel’in hayalleri, kadınların, kadınların hayalleri Nagihan Akarsel’in hayalleri oldu. Mücadele ettiği karanlık onu hedef alsa da hayallerine engel olamadı. Kadınlar Nagihan Akarsel’i, gerçekleştirdikleri hayallerde yaşatmaya devam etti.
 
Küçük yaşta kazanılan kadın bilinci
 
24 Haziran 1977’de Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Gölyazı köyünde doğan Nagihan Akarsel, daha çocuk yaşlarda kadın bilinciyle tanışır. Okula da kendi ısrarıyla erken yaşlarda başlar. Köydekiler tarafından “bilinçli” olarak tanınan Nagihan Akarsel, kadınların toplandığı alanlara gider ve onların sorunlarını dinler ve kadınların yaşadığı sorunların nedenlerini anlatır. Nagihan Akarsel liseyi Gölyazı’da bitirir ve Konya’ya geçerek burada üniversite sınavına hazırlanır. 1993 yılında girdiği sınavda iyi bir puan alan Nagihan Akarsel, kadınların yaşadığı daha nice sorunların nedenini tüm kadınlara aktarmak için gazetecilik bölümünü tercih eder ve Ankara Gazi Üniversitesi’ne gider.  Hakikat arayışına çocuk yaşta başlayan Nagihan Akarsel, 1994 yılında Avrupa’ya giden babasını kaybeder. Nagihan Akarsel, 1997’de 6 arkadaşı ile birlikte kadın özgürlük mücadelesine verir yönünü.  Ancak sürdürdüğü bu mücadeleden ailesine hiç söz etmez, yalnızca kardeşine, “Bana bir şey olursa evin sorumluluğu sendedir. Herkesi çok kolay etkiliyorum ama seni etkileyemiyorum” der. Ailesi onun güçlü duruşunu ve bilincine güvenir, her sorunun üstesinden gelebileceği inanır ve teselli bulur.
 
Gazeteciliğe ilk adım
 
Nagihan Akarsel, 2001 yılında Ankara’da gözaltına alınır. 14 gün boyunca gözaltında kaldıktan sonra Ankara Ulucanlar Cezaevi’ne gönderilir. Bu süreçte aynı cezaevinde kaldığı Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Selim Sadak gibi siyasetçilerle tanışır. Görülen 2 duruşmanın ardından Amasya Cezaevi’ne gönderilen Nagihan Akarsel, 5 yıl sonra tahliye edilir. Cezaevinde yoğunlaştığı okuma ve yazma yönünü dışarı çıktığında da devam ettirir. Bitiremediği üniversitesini tamamlamaya karar veren Nagihan Akarsel, okulunu bitirir ve Hacettepe Üniversitesi’nde akademik çalışmalar yapar. Daha sonra 2008 yılında Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) gazeteciliğe adım atar.
 
Hakikat arayışının yoğunluğu
 
Nagihan Akarsel, gazeteciliğe Ankara’da başlar ancak ihtiyaç olan her yerde de bulunur. Bu yoğunluğuna rağmen okumayı, yazmayı, anlamı bulmayı hayatından eksik etmez. Nagihan Akarsel’in sahip olduğu bu güçlü duruş, her yanıyla aslında sisteme de tepki niteliğindedir. Çevresindeki insanların sorunlarına her daim çözüm üreten, onlara olan yaklaşımıyla yaşamın anlamını kavratan Nagihan Akarsel, hakikat arayışının yoğunluğunu şu sözlerle açıkça gösterir: “Ben çok genç yaşta öleceğim, çünkü beni bu yoğun düşünce öldürecek.” Nagihan Akarsel, yalnızca hakikatin peşine düşen değil, bu hakikati aktarmak için de her daim mücadele ettiğini gösterir.
 
‘Yazılamamış tek bir kadının hikayesi kalmayacak’
 
Kadın mücadelesi alanındaki çalışmalarına yoğunlaşmak için 2013’te DİHA’dan ayrılan Nagihan Akarsel, 2014-2015 süreçlerinde Rojava’ya, yani hakikate ışık tutmaya gider. Burada bilinmeyen, görülmeyen kadın hikayelerinin arayışı içerisinde olan Nagihan Akarsel, Rojava’da kadın hikayelerine yoğunlaşır ve bu esnada da Rojava Üniversitesi Jineoloji bölümünde akademisyen olarak görev alır. İmralı görüşmelerinin hükümet tarafından sonlandırıldığı süreçte hakkında çıkan arama kararı nedeniyle Türkiye’ye gelemez. DAİŞ’in karanlığına karşı kadınların direnişini tüm dünyaya duyurmak isteyen Nagihan Akarsel, yönünü Şengal’e çevirir. DAİŞ karanlığından kurtarılan bütün kadınlarla görüşmeye çalışan Nagihan Akarsel, bu durumu şu sözlerle aktarır: “Yazılamamış tek bir kadının hikayesi kalmayacak.”
 
Nagihan Akarsel’i hedef alan karanlık
 
Daha sonra Şengal’den çıkan Nagihan Akarsel, Güney Kürdistan'ın Silêmanî (Süleymaniye) kentine giderek, orada Özgür Gündem gazetesinde yazmaya başlar ve aynı zamanda Jineolojî araştırmalarında yer alır. Nagihan Akarsel’in hayallerinden biri de büyük bir kadın köyünün oluşmasıdır. Bunun yanında kadın kütüphanesi hayali olan Nagihan Akarsel hem kadınlar için hem de kendi hayalleri için çalışmalara başlar. Hedefi Orta Doğu’da büyük bir kadın köyü ve büyük bir kadın kütüphanesidir. Dört bir yandan kitaplar ister kütüphane için Nagihan Akarsel, bunun Kürt kadın tarihine büyük bir ışık tutacağına inanır. Kadın mücadelesini hep bir adım ileri götürmeyi hedefler Nagihan Akarsel, bunu hakikati arayarak ve karanlıkları aydınlıklara kavuşturarak yapar. Bu nedenledir ki o karanlık Nagihan Akarsel’i hedef alır.  Silêmanî’de, kadınların ve kendi hayallerinin peşinden koşarken hedef alınır. Nagihan Akarsel, 4 Ekim 2022 yılında Silêmanî’de evinden çıkarken 11 kurşun ile katledilir.
 
Karanlığın itirafı
 
Bu katliamın arkasında kimler olduğu bilinse de Türkiye’den bir itiraf geldi. 9 Ekim 2022 tarihinde Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesrur Barzani’nin Türkiye’nin Irak Büyükelçisi Ali Rıza Güney ile yaptığı görüşmenin ardından sorulan bir soru üzerine Ali Rıza Güney, Nagihan Akarsel’in katledilmesi üzerine açıklama yaptı. Ali Rıza Güney yaptığı “PKK unsurları ile mücadele konusunda beklentimizi söyledim. Biz Irak’ın egemenliğine Irak’ın içindeki bazı unsurlardan daha fazla önem veriyoruz. Ne demek istediği anlarlar. Irak bizim kadim komşumuz ve dostumuzdur, kardeşimizdir. Irak’ta güvenlik, istikrar ve refah bizim önceliğimizdir. İkili ilişkilerimizi iki egemen devlet olarak terör örgütlerinden arınmış bir şekilde yürütmektir amacımız. Terörle mücadeledeki hassasiyetimiz ve beklentimiz de bundan kaynaklanmaktadır. PKK odaklı ve PKK ila iltisaklı odaklar hedeftir” açıklamasında birçok şeyi itiraf etti, ancak faillere yönelik bir açıklama yapılmadı.
 
Kadınlar Nagihan Akarsel’e bir söz verdi…
 
 
Kadınlar, katliamın ve yapılan itirafın ardından hesap sormak için alanlardaydı. Mücadelesini, hakikat arayışını, hayallerini ve kalemini kadınlara miras bırakan Nagihan Akarsel’in ardından, dünyanın dört bir yanından kadınlar, birer “Nagihan” olarak çıktı sokaklara. Nagihan Akarsel’i hedef alan karanlığa inat “aydınlık bizim mücadelemizle yaşam bulacak” demek için çıktı kadınlar alanlara. O alanlardan Nagihan Akarsel’e bir söz verildi. Hayallerinin gerçekleşeceği sözü…
 
Gerçekleşen hayaller
 
Nagihan Akarsel’in kadın kütüphanesi hayalini, Sîlemanî’de açılan kütüphane ile kadınlar gerçekleştirdi. Kürt Kadınları Kütüphane Arşiv Araştırma ve Hafıza Merkezi, Nagihan Akarsel’in doğum gününde, 24 Haziran’da açıldı. Bu hayal daha da büyüdü ve Wan Büyükşehir Belediyesi tarafından 7 Aralık 2024’te merkez Tûşba ilçesine bağlı Akköprü Mahallesi’nde “Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Araştırma Merkezi” açıldı. Nagihan Akarsel’in hayali olan kütüphane, Silêmanî’den sonra Wan’da hayat buldu.
 
Kadınlar Nagihan Akarsel’in izinde
 
Nagihan Akarsel’in her kadının yüreğinde, yaşamında anlam bulan yazılarına, çalışmalarına bir yenisi daha eklendi. Nagihan Akarsel’in 2016 ila 2022 yılları arasında kaleme aldığı şiirler, “Nisan” adıyla kitap haline getirildi. Jineoloji Dergisi, Nagihan Akarsel’i, “Nagihan’la Hakikat Yolculuğu” başlığıyla kapağına taşıdı ve yeni sayısının tamamı Nagihan Akarsel'in yazılarına ayrıldı. Kürdistan’da ve Orta Doğu’da açılan birçok kütüphaneye Nagihan Akarsel’in adı verildi. Nagihan Akarsel’in anısına kadınlar birçok çalışma yürüttü, Kürdistan’nın birçok kentinde “Jînerjî Günleri” düzenlendi. Çalıştaylar, paneller düzenlendi, kadınların hikayeleri işlendi. Kadınlar hala Nagihan Akarsel’in bıraktığı mirasla, onun yolundan ilerlemeye devam ediyor. Kadın mücadelesini, hakikatle buluşturan, hayalleri büyüten Nagihan Akarsel’in ardılları, Nagihan Akarsel’in dediği gibi “berxwedan jîyane şiarını serkeftin jîyane olarak yaşamsallaştırmanın çağında” artık.