Öznur Değer

 

MÊRDÎN- Rojava’da katledilen gazeteci Cihan Bilgin’in hedef alınarak katledildiği öğrenildi. Cihan Bilgin’in babası Mehmet Nesim Bilgin, Cihan katledilmeden 20 gün önce MİT’in kendisiyle Mîdyad Kaymakamlığında görüştüğünü ifade ederek, “Hasta oğlum için vakıftan görüşmek istediklerini söylediler. Ben de Kaymakamlığa gittim ama istihbarattan iki kişi gelmişti. Ellerinde bir dosya ve not defteri ile ‘Cihan nerede’ gibi sorular sorarak, onunla iletişime geçip bilgi almamı istediler” dedi.

 

Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu (SMO) çetelerinin 8 Aralık’tan bu yana Tişrîn Barajı ve Qerekozak Köprüsü’ndeki saldırılarını ve yaşanan gelişmeleri takip eden gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan, 19 Aralık’ta Tişrîn Barajı ve Sirîn beldesi arasındaki yolda bulundukları araçta hedef alınarak katledildi. Türkiye’nin SİHA saldırısı sonucu katledilen gazeteciler için başta meslektaşları olmak üzere demokratik kitle örgütleri ve duyarlı kamuoyu, Türkiye ve Kürdistan kentlerinde üç gündür protesto eylemleri gerçekleştiriyor.

 

Cihan Bilgin’in ailesi Mêrdîn’in Mîdyad ilçesinde bulunan Hacı İsa Taziye Evi’nde taziyeleri kabul ederken, Cihan’ın günler öncesinden hedef alınarak katledildiği ortaya çıktı.

 

Kaymakamlıktan aradılar MİT çıktı

 

Cihan Bilgin’in babası Mehmet Nesim Bilgin, Cihan Bilgin’in katledilmeden yaklaşık 20 gün önce Kaymakamlıktan aranarak MİT’in kendisi ile görüştüğünü ardından ise 9 gün önce arayarak Cihan Bilgin’e dair bilgi almak istedikleri ve yerini tespit etmeye çalıştıklarını söyledi. Mehmet Nesim Bilgin yaşananları şöyle anlattı: “Bundan 20 gün önce beni Midyat Kaymakamlığının sabit hattından aradılar ve hasta oğlum için vakıftan görüşmek istediklerini söylediler. Ben de bunun üzerine belirtilen saatte Kaymakamlığa gittim. Kaymakam yoktu ama istihbarattan iki kişi gelmişti. Ellerinde bir dosya ve not defteri vardı. Cihan’ın fotoğrafı da vardı. Kaymakamlığın odasının ötesindeki odaya aldılar beni. Ardından beni sorguya çektiler. ‘Cihan nerede’ gibi sorular sordular. Avrupa’daki çocuklarımı da sordular. Onlara çocuklarımın Avrupa’da olduğunu söyledim. Cihan’ın nerede olduğunu ısrarla sordular ben de nerede olduğunu bilmediğimi söyledim. Ardından Cihan’ın fotoğrafını gösterdiler ve Rojava’da gazetecilik yaptığını söylediler. Ardından onunla iletişime geçerek bilgi almamı istediler.”

 

Cihan ile iletişime geçmeleri istenmiş

 

Bu görüşmenin ardından istihbaratın kendisini Cihan Bilgin için iki defa aradığını kaydeden Mehmet Nesim Bilgin, “Ardından iki defa telefonla arayarak ‘Bir haber, bilgi almadın mı’ diye sordular. Ben de iletişimim olmadığını ve bilgi almadığımı söyledim. Bana ‘Onlarla iletişime geçerek bize telefon etmeni istiyoruz. Ya da o bizi arasın’ dediler. Telefon numaralarını bana vererek, ‘Bilgi alırsan bize haber ver’ dediler. Ardından Cihan’ın şehadetinden yaklaşık 9 gün önce yine arayarak tekrar ‘Bir haber almadın mı’ diye sordular. Ben de Cihan’dan bilgim olmadığını söyledim. Onlar bana Cihan’ın Rojava’da olduğunu, oraya pasaportla geçtiğini söylediler” sözlerine yer verdi.

 

‘Silahı, roketi, tankı yoktu, basındı’

 

Cihan Bilgin’in katledilmesine tepki gösteren ablası Zeynep Bilgin ise, “Eğer Müslüman’sanız katliam helal değil. Eğer bir şey olsaydı ifadesini alırdınız. O sivildi, basındı, elinde silahı yoktu. Silahı, roketi, tankı, uçakları yoktu Cihan’ın. O bir sivildi. O bir gazeteciydi” dedi.