‘Barışın yolu Önderliğin özgürlüğünden geçiyor’ 2025-11-04 09:03:38     AMED – Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin gerçek bir barışa dönüşmesi için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün şart olduğunu vurgulayan kadınlar, Özgürlük Hareketi’nin attığı adıma karşılık devletin de somut adımlar atması gerektiğini belirtti.   Kürt Özgürlük Hareketi Yönetimi, 26 Ekim’de Qendîl’de yaptığı açıklamada, PKK’nin 12’nci Kongre kararları doğrultusunda ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın onayıyla Hêzên Parastina Gel (HPG) ile Yekîneyên Jinên Azad-Star (YJA-Star) güçlerinin “Medya Savunma Alanları”na geri çekilmeye başladığını duyurdu. Bu adım, yalnızca Kürt halkını değil, bölgedeki tüm halkları etkileyecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor ve yankıları dünyanın dört bir yanında sürüyor.   Tutsak kadınlar ile mücadelede yaşamını yitiren kadınların yakınları, Kürt Özgürlük Hareketi’nin bu adımını barış sürecinde tarihi bir dönemeç olarak nitelendirerek, devletten somut adımlar atılmasını istedi.   ‘Gelin birlikte bu barışı kucaklayalım’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı sürecin kendilerine büyük umut verdiğini belirten Halime Topuz,  özgürlük mücadelesi veren yakınlarını kaybetmesine ve 24 yıldır tutsak olan oğluna rağmen barışta ısrarcı olduğunu ifade etti. Halime Topuz, “Sayın Öcalan’ın fikir ve düşüncelerine inancımız tamdır. Bu süreç başladığından beri Sayın Öcalan tarafından hep adım atıldı. Bizler Amed’de yaşayan kadınlar olarak, tutsak ve şehit anneleri olarak yediden yetmişe herkes el ele verip mücadeleye ve Sayın Öcalan’ın söylediklerine sahip çıkmalıyız. Önceki barış süreçlerinde gerillanın attığı barış adımına karşılık verilmiyordu; devlet barış için adım atmıyordu, toplu tutuklamalarla, baskılarla halkı sindirmeye çalışıyorlardı. Biz bu yaklaşımları asla kabul etmiyoruz. Devlete şu çağrıda bulunuyorum: Bizler sadece bugün değil, 46 yıldır barış çağrısı yapıyoruz. Gelin birlikte bu barışı kucaklayalım” ifadelerini kullandı.   ‘Devlet adım atmalı’   27 Şubat’tan bu yana yürütülen süreçte Kürt halkının iktidara değil, Abdullah Öcalan’a inandığını söyleyen Halime Topuz, “İnandığımız bu çizgiden vazgeçmeyiz, biz adım attık. Türk devleti gereken adımları atmalı. Önderliğimiz hapishaneden çıkarılsın. Zindanlar boşaltılsın, tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılsın; gençlerimizi artık gözaltına alıp tutuklamasınlar. Ev baskınlarına son verilsin. Halk üzerindeki baskılara, talan ve zulümlere son versinler. Oğlum 7 yıldır Kırşehir Cezaevi’ndedir ve 45 yıl ceza verildi. Ben yine de barış istiyorum demekten vazgeçmem” dedi.   ‘Barış sağlanana kadar mücadele edeceğim’     Yıllardır  alanlarda mücadelesini sürdüren Mevlüde Gündüz, Abdullah Öcalan’ın başlattığı süreci desteklediklerini dile getirdi. Mevlüde Gündüz, “Önderliğimiz büyüğümüzdür. O da bizim için kendini feda etmiş, 27 yıldır hapiste barış istiyor. Biz de barış istiyoruz. Mücadelede yaşamını yitiren çocuklarımızın cenazeleri hâlâ ortada; bir barış sağlanırsa önce çocuklarımızın cenazelerini istiyoruz. Önderimizi Meclis’te ya da Kürdistan topraklarında görmek istiyoruz. Bir anne olarak ben de bu süreci destekliyorum; barış sağlanana kadar mücadele edeceğim.”   ‘Türk devleti sözünde dursun’   Kürt Özgürlük Hareketi’nin güçlerini geri çektiğine dair açıklamayı hatırlatan Meryem Soylu ise, iktidarın henüz adım atmamasının güvensizlik yarattığına işaret etti. Meryem Soylu, “Kürt Halk Önderi diyor ki, ‘Barış en doğru biçimde masada olsun, konuşulsun’; biz de bunu istiyoruz. Devlet Bahçeli de Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan için ‘Gelsin Meclis’te konuşsun’ dedi. Türk devleti ne demişse kendi sözünde dursun. İki yüzlülük yapmasınlar. Yakın bir zamanda mücadelemiz başarıya ulaşacaktır. Asla denilmesin ki Kürtler teslim oldular; Kürtler hayatları boyunca teslim olmazlar. PKK iradesiyle, inancıyla, Kürt Halk Önderi’nin verdiği kararlarla silahlarını yaktılar ve gerillalar savaş alanlarından çekilme kararı aldı. Hukuk alanında ve insanlık adına devlet gerekli adımları atmalı; gerillaların hukuk hakkı verilsin, tanınsın” diye belirtti.    ‘Önderimizi serbest bırakın'   Abdullah Öcalan’a umut hakkı tanınması gerektiğini kaydeden Meryem Soylu, sözlerine şunları ekledi: “Benim çocuklarım şehit düştü; cenazelerini, kemiklerini dahi göremedim. Anneler olarak yüreğimiz yandı, artık barış istiyoruz. İlk hedef Önderliğin fiziki özgürlüğüdür. Eğer Kürt Halk Önderi serbest bırakılmazsa, barış için masada bulunmasına ve Meclis’te yer almasına izin verilmezse barışın da hiçbir anlamı olmaz. Önderliksiz bir barışı Kürt halkı asla istemez ve kabul etmez. Devlet hemen şimdi Önderimizi serbest bıraksın. Ben bir anne olarak hiçbir şeyi, Önderliğimizin özgürlüğüne değişmem.”