Polislerden DBP’li Şevin Gültek’e tehdit ve taciz 2025-10-12 09:07:01   Gülistan Gülmüş   AMED- Polisler tarafından, “Nereye kadar kaçacaksın, bir saat sonra seni yeniden bulup rahatsız edeceğiz” diye taciz edilip tehdide maruz kalan Şevin Gültek, “Mücadele etmemizi istemiyorlar o yüzden ajanlık teklif edip, kadınlara zarar veriyorlar” dedi.   Kürdistan kentlerinde özel savaş politikaları her geçen gün farklı yollarla varlığını sürdürmeye devam ediyor. Kürdistan’da kadınlar, yalnızca kimliklerinden değil, kadın olmalarından da dolayı hedefte. Sokakta, gözaltında ya da bir “sohbet” bahanesiyle kadınlar sürekli saldırılara maruz kalıyor. Son süreçlerde özellikle polislerin taciz, tehdit ve ajanlık dayatmalarına maruz kalan kadınlar, devlet şiddetinin en çıplak yüzüyle karşı karşıya kalıyor. Polislerin sık sık tacizine uğrayan kadınlardan biri de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl yönetiminde bulunan Şevin Gültek. Şevin Gültek yaşadığı tacizin ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi’ne suç duyurusu başvurusunda bulundu.   Şevin Gültek, polisler tarafından hem telefon üzerinden hem de dışarıdayken yaşadığı tacizi ve fiziksel takibi JINNEWS’e anlattı.   ‘4 polis tarafından önüm kesildi’   Şevin Gültek ilk olarak polislerin kendisini taciz etmeye başladığı süreci anlattı. Şevin Gültek, “Bayındırlık Mahallesi’nde 4 polis tarafından önüm kesildi. Bana, ‘Merhaba Şevin hanım’ dediler, ben de arkamı dönüp, ‘Merhaba’ dedim. Bana, ‘Nasılsınız’ dediler, ben de onları tanıyamadığımı söyledim, ‘Bizler seni tanıyoruz, yeterli değil mi genç siyasetçi hanım ’ dediler. Ben de, ‘Sizi tanımam için bana bir gerekçe sunar mısınız’ dediğimde, ‘Biz sana kimliğimizi göstersek yeterli olur mu’ dediler. Kimliklerini gösterdiler, dördü de polisti” ifadelerine yer verdi.   ‘Güzel, hoş bir bayansınız ne işiniz var orada’ diyerek korkutmaya çalıştılar   Şevin Gültek devamında yaşanan durumu, “Sonra bana, ‘Sizler barış süreciyle ilgili neler düşünüyorsunuz, barış süreci ile ilgili bize söylemeniz gereken bir şey var mı’ diye sorduklarında, ‘Sokak ortasında röportaj mı alıyorsunuz’ diye tepki gösterdim. Daha sonra bana, ‘Siz çok sert konuşuyorsunuz, siyasetle ilgileniyorsunuz, yapmayın ne işiniz var siyasetle, güzel hoş bir bayansınız ne işiniz var onlarla’ diyerek korkutmaya çalıştılar. Onların hiçbir baskısını kabul etmedim, onların söylemlerini kulak ardı edip dinlemedim’ ifadelerine yer verdi. Korkmadığımı anladıklarında, ‘Sizler bunu ne için yapıyorsunuz, bizlere de söyleyin’ ben de onlara, ‘Eğer süreçle ilgili bir şeyleri çok merak ediyorsanız, partimize, DBP il binamıza gidelim gerekli açıklamaları arkadaşlarımız yapsınlar’ dedim, onlar da bana, ‘Hayır biz seninle kafede oturup bir kahve içelim, sakin ol, sonra dertleşelim, siyaseti tartışalım’ dediler” sözleri ile paylaştı.   ‘Merhaba ben Fırat yazıyordu’   Şevin Gültek polislerden uzaklaşmaya çalışırken tehdit edildiğine vurgu yaparak, “Ben hiçbir şekilde gitmedim, ister istemez korktum o anda, ne yapacağımı bilemedim dört polis tarafından etrafım sarıldı. Ben oradan uzaklaşmaya çalışırken arkamdan, ‘Nereye kadar kaçacaksın, bir saat sonra seni yeniden bu konu için rahatsız edeceğiz’ dediler. Ardından beni parti binasına kadar takip ettiler. Partiden çıktığımı gördükten sonra ısrarla beni taciz ederek whatsapp’tan dört defa arayıp en sonda mesaj attılar. Mesajda, ‘Şevin merhaba Fırat ben’ yazıyordu. Mesajına hiçbir şekilde dönüt vermedim.  Sadece ona avukatımla görüşeceğimi ve onun hakkında ne yapabilirim diye konuşacağımı söyledim. Ardından hiçbir yere gelmeyeceğini ve beni rahatsız etmeyeceğini dile getirdi” diye konuştu.   ‘Ajanlık teklifinde bulunuyor, kadınlara zarar veriyorlar’   Şevin Gültek yaşadığı taciz olaylarından sonra İHD’ye başvurduğunu söyleyerek şu çağrıda bulundu: “Bu tür durumların hiçbir arkadaşımızın yaşamamasını istiyoruz. Bugün benim başıma geldi, yarın başka bir arkadaşımızın başına gelebilir. Bunların amacı bizleri korkutup arka plana atmak. Herhangi bir konuda, barış süreci konuda dayanışmamızın olmasını, mücadele etmemizi istemiyorlar. O yüzden ajanlık teklifinde bulunuyorlar, kadınlarımıza zarar veriyorlar. Bizler başımız dik bir şekilde ayakta durmaya devam edeceğiz. Bu anlamda hiçbir arkadaşımızın korkmamasını istiyoruz. Bunların artmaması için ben İHD’ye başvuruda bulundum.”