Halklara adanmış bir ömrün ardından 6 yıl: Hevrîn Xelef 2025-10-11 09:02:25   Derya Ren    HABER MERKEZİ - Türkiye ve ona bağlı paramiliter grupların 6 yıl önce işkence ile katlettiği Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef’i anlatan annesi Sûad Mistefa, “Hevrîn’i katledenler ya yargılansınlar ya da özgür kadınlara teslim edilsinler, biz yargılayalım” dedi.   Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Dêrik kentinde 15 Kasım 1984 yılında dünyaya gelen Hevrîn Xelef, ailesinin ulusal ve politik bilince sahip olması onun üzerinde büyük etkilere yol açar. Gittiği Baas rejimi okullarında ırkçı dayatmalara ve işbirlikçiliğe karşı sürekli bir mücadele içerisinde olmasıyla dikkat çekerken, arkadaş çevresinde büyük bir özgüven sağlamasına vesile olur. Rejim okullarında çarpıtılmaya çalışılan eğitime karşı Hevrîn Xelef, sürekli bir arayış içerisinde olur ve bunun sonucunda kendi anadili olan Kürtçe okuma-yazmayı annesinden öğrenir.   Hevrîn Xelef, 2009 yılında Halep Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği eğitimini tamamlar ve ardından Kuzey ve Doğu Suriye’de başlayan Rojava Devrimi ile birlikte gençlik örgütlenmesinde yer alır. Türkiye’nin Cizre Bölgesi’nin elektriği kesmesi sonucunda bölgede başlayan enerji sorununa cevap olmak için birçok çalışma yapar. Yaptığı çalışmalar sonucunda Cizre Bölgesi Özerk Yönetimi Enerji Komitesi’nin kuruluşunda görev alır. Ardından Hevrîn Xelef, 2015 yılında Cizre Bölgesi Ekonomi Komitesi Eşbaşkanı olarak bölgede ekonomi çalışmalarının güçlendirilmesinde aktif bir şekilde çalışma yürütür.     Demokratik Suriye çalışmaları   Yaptığı çalışmalar ile dikkat çeken Hevrîn Xelef, 27 Mart 2018’de Reqa’da gerçekleşen Suriye Gelecek Partisi’nin kuruluş kongresinde partinin genel sekreteri olarak görev alır. Partisi adına birçok Arap, Süryani, Ermeni, Alevi ve Türkmen’le bir araya gelerek demokratik Suriye’nin inşası için çalışma yürütür.   Hevrîn Xelef’in katledilmesi   Hevrîn Xelef, Türkiye’nin destek verdiği Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Ehrar El Şerqiyê çeteleri tarafından Qamişlo kentinde M4 yolunda, 12 Ekim 2019 tarihinde şoförü Ferhad Remedan ile birlikte işkenceyle katledildi. Hevrîn Xelef’i katledenler arasında yer alan Ehmed El Hayis (Hatim Ebû Şeqra)’nın, Ahmed İhsan Fayyad El-Hayes ismiyle kayıt yaptırdığı Mardin Artuklu Üniversitesi’nden mezun olması bir kez daha Türkiye’ye gözleri çevirdi. HTŞ’nin gelmesiyle birlikte kurulan geçici Şam Hükümeti arasında yerini alan Hatim Ebû Şeqra, 5 Mayıs’ta Şam yönetimi Savunma Bakanlığı tarafından 86’ncı Tümen’in sorumlusu olarak atandı. Hatim Ebû Şeqra’nın ordu içerisinde yer alması tartışma yaratırken, hakkında ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin yaptırım ve arama kararı bulunmasına rağmen buna yönelik herhangi bir yaptırım veya müdahale kararı alınmaması dikkat çekti.   Hevrîn Xelef’in yaşamını, mücadelesini ve katledilmesinden sonra yaşananları annesi Sûad Mistefa ajansımıza anlattı.   Hevrîn Xelef’in ihanete karşı duruşu   Hevrîn Xelef’in çocukluğunu anlatan Sûad Mistefa, “Hevrîn çocukluğunda bile çok çalışkandı, daha beşinci sınıfa giderken girdiği sınavda birinci olmuştu. Daha sonrasında Koma Cûdî’de yer aldı. Ancak Koma Cûdî’den sorumlu olan kişi rejim tarafından yakalandı ve öğrencilerden velilere kadar herkesin ismini verdi. Bunun üzerine Hevrîn gruptan ayrıldı. İtirafçılarla çalışmak istemediğini söyledi. Şair Cegerxwîn, kardeşimin arkadaşıydı ve o süreçte Kürtçe okuma-yazmayı öğrenmişlerdi. Ben de aynı şekilde Kürtçe okuma-yazmayı biliyordum. Hevrîn başta olmak üzere tüm çocuklarıma Kürtçe okuma-yazmayı öğrettim. O tıp okumak istiyordu, sınavlarının olduğu süreçte kızım Zozan şehit düştü. Hevrîn bu durumdan çok etkilendi, sınavı kazanamadı. Sonraki yıl girdiği sınavda Halep Üniversitesi Ziraat Mühendisliği bölümünü kazandı” ifadelerini kullandı.   Suriye Gelecek Partisi’nin kuruluş süreci   Hevrîn Xelef’in üniversiteyi bitirdikten sonra güvenlik gerekçesiyle işe alınmadığını belirten Sûad Mistefa, Hevrîn Xelef’in ilk örgütlenme alanının Öğrenciler Birliği Komitesi olduğunu söyledi. Sûad Mistefa, “Daha sonrasında Nuri Dersim Akademisi’nde çalışmalarına devam etti. Ardından 2 yıla yakın Ekonomi Komitesi’nde yer aldı. Daha sonrasında bir partinin kurulacağını söyledi. Ben o zaman kendisine dedim ki ‘Benim partim PKK’dir, umarım ona layık olurum. Senin içinde yer alacağın parti ona karşıysa ben sana destek vermem’ dedim. Benim söylemime güldü, bana sarıldı ve Suriye Gelecek Partisi’nin amacını anlattı. Hevrîn sürekli halkların kardeşliğine vurgu yapıyordu” diye ekledi.   ‘O gün içimde kötü bir his vardı’   Hevrîn Xelef’in sadece Kürtler için değil, Suriye’de yaşayan tüm halklar için mücadele ettiğine işaret eden Sûad Mistefa, devamında şunları söyledi: “Hevrîn, merkezi olmayan bir Suriye olması gerektiğini söylüyordu. Ben de merkezi olmayan bir Suriye’nin nasıl olacağını bilmiyordum. Ama yanlış bir şey yapmadığının farkındaydım ve bundan kaynaklı destek sunuyordum. Suriye Gelecek Partisi kurulduktan sonra Hevrîn sürekli hedef alınıyordu. Birkaç defa aracına saldırı yapıldı. Saldırılardan korkmuyordu. Biri oğlumu arayıp ona ‘Sizin evinizi yakacağız, Hevrîn’i de öldüreceğiz’ dedi. Sürekli tehdit ediliyordu. O gün TV’ye katılmak için Hesekê’ye gitmesi gerektiğini söyledi. Çok kötü bir his vardı içimde. Hevrîn’e 9 Ekim öncesi ve sonrasında saldırıların yapıldığını, bundan kaynaklı da yola çıkmaması gerektiğini söyledim. Israr edince ben de onunla gitmek istedim. Beni sakinleştirdi ve diğer gün TV’ye çıktığında onu göreceğimi dile getirdi.”   Hevrîn’in şehit düştüğünü söylediler   “Şoföre Hevrîn’e dikkat etmesi gerektiğini söyledim. Gittikten sonra yerine ulaşana kadar sürekli sordum. Sonrasında uyudum, sabah saatlerinde kızım Zozan’ı rüyamda gördüm. Uyanır uyanmaz ‘Hevrîn’e bir şey oldu’ dedim kendi kendime. Saat 7 civarı telefonum çaldı, Hevrîn olduğunu anladım. Açtım, Arapça konuşuyorlardı; kızımın bağırmasını ve çetelerin sesini duydum. O an anladım, kızımı pusuya düşürmüşler. Sonrasında herkesi aradım, bir şey yapılması için ama Hevrîn’in şehit düştüğünü söylediler. Arkadaşlar, Hevrîn’in cenazesini görmeme izin vermediler ama ağır işkencelerle katledildiğini biliyordum, hissediyordum.”   ‘Hevrîn son nefesine kadar direndi’   Sûad Mistefa, kurulan tuzağın Hevrîn Xelef şahsında kadın mücadelesine yönelik olduğunun altını çizerek, “Onun şahsında kadın iradesi hedeflendi. Onlar Hevrîn’in verdiği mücadelenin farkındaydılar ve geri adım atmayacağını biliyorlardı. Hevrîn’e kurulan tuzağa çok yakın bir mesafede ABD’nin yeri vardı ama müdahale etmediler. Hevrîn, son nefesine kadar direndi. Nasıl ki Mazlum Doğan, Amed Zindanı’nda direnmeyi yaşamak olarak gördüyse, Jina Emînî şahsında ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganı yayıldıysa, biz de yarıda kalan mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz. Sadece Hevrîn değil, siyaset alanında, zindanda direnen tüm kadınların mücadelesini selamlıyorum. Şu an Kürt kadınları tüm dünyada simge haline geldi. Kadınlar özgürleşmeden ne ülke ne de erkekler özgürleşir” dedi.   ‘Hevrîn’in mirası dünyaya yayılıyor’   Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren iki kadının annesi ve bir Kürt kadını olarak direnmeye devam edeceğini belirten Sûad Mistefa, “Hevrîn Xelef’in bıraktığı mücadele mirası şu an Kürdistan başta olmak üzere Ortadoğu ve dünyada yayılıyor. Ömrümüzün sonuna kadar başımızı eğmeyeceğiz” diye konuştu.   ‘Amacımız ve mücadelemiz birdir’   Faaliyet gösteren tüm insan hakları örgütlerine çağrıda bulunan Sûad Mistefa, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Hevrîn şahsında insanlık suçu işlendi. Bugün o kişiler hâlâ geçici Şam Hükümeti içerisinde yer alıyorlar. Buna karşı dünya örgütlerinin adım atması gerekiyor. Hevrîn’i katledenler ya yargılansınlar ya da özgür kadınlara teslim edilsinler, biz yargılayalım. Kürdistan başta olmak üzere dünyanın her yerinde direnen kadınları selamlıyorum. Amacımız ve mücadelemiz birdir. Suriye Gelecek Partisi’nin başı sağ olsun. Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyorum. Şehîd namirin. Jin Jiyan Azadî.”