Rojin Kabaiş için seslendiler: Birlikte mücadele edelim 2025-09-27 15:57:18   HABER MERKEZİ - “Rojin Kabaiş’e ne oldu” şiarıyla eylem gerçekleştiren kadınlar, “İntihar iddialarını kabul etmiyor, Rojin’in ölümünün tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını talep ediyoruz” diyerek tüm kadınlara Rojin Kabaiş için birlikte mücadelelerini büyütme çağrısında bulundu.   Wan'da 27 Eylül 2024'te kaybolan ve şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Çocuk Gelişimi birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş için Kürdistan ve Türkiye kentlerinde kadınlar alanlara çıkarak, Rojin Kabaiş'e ne oldu" şiarıyla eylem gerçekleştirdi.    İstanbul    Kadın Zamanı Derneği, Tarlabaşı Çukur Mahallesi’nde eylem gerçekleştirdi. Eyleme Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve çok sayıda kadın katıldı. Eylemde “Rojin Kabaiş’e ne oldu/Çi hat serê Rojîn Kabaişê” pankartı açılarak sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Kuştina jinan politik e” sloganı atıldı. Basın metninin Kürtçesini Newroz Ünverdi, Türkçesini Dilek Başalan okudu.   Ortak mücadele çağrısı   Eylemde ilk olarak konuşan DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Kamile Kandal, Rojin Kabaiş için ortak mücadele yürütülmesi gerektiğine vurgulayarak, kadın katliamlarına karşı mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.   Devamında söz alan Rojin İçin Adalet Komisyonu üyesi Hivda Selen, “1 yıldır Rojin’in başına ne geldi diye soruyoruz ama yanıt alamıyoruz. Rojin’in bedeninde çıkan DNA’yı açıklamayanlar, Rojin’e ne oldu diyen kadınları susturmaya çalıştı. Rojin’in akıbetinin kısıtlılık kararına terk edilmesini kabul etmeyeceğiz. Rojin için adalet demek birçok kadın için adalet demek” dedi.   ‘Rojin’in ölümünün tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını talep ediyoruz’   Konuşmaların ardından açıklamayı okuyan Dilek Başalan, Rojin Kabaiş’in şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin ardından adli tıp raporlarının kamuoyu ile şeffaf biçimde paylaşılmadığını, soruşturma sürecinde ciddi eksiklikler yaşandığını belirtti. Dilek Başalan, “Rojin'in kaybedilişinin soruşturulduğu dosyada alınan ATK raporlarında eksik değerlendirmeler yapılmış, Rojin'in bacağında ve boynunda tespit edilen olağandışı morluklara dönük bir değerlendirme yapılmamıştır. Yine Rojin'in üzerinde tespit edilen DNA örneklerine ilişkin olarak da raporda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda somut bir şekilde ortada olan ve fail/faillerin bulunması için hayati önemde olan delillerin gölgelendiğini görüyoruz. Bu nedenle intihar iddialarını kabul etmiyor, Rojin’in ölümünün tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi.   ‘İntihar denilerek dosyanın kapatılmasını kabul etmiyoruz’   Şüpheli kadın ölümlerinin karanlıkta bırakıldığını söyleyen Dilek Başalan, Rojin Kabaiş’in dosyasının intihar denilerek kapatılmasını kabul etmediklerini belirtti. Dilek Başalan, “Aile ve tanıkların Rojin’in intihar etmeyeceğine dair beyanlarının ciddiyetle değerlendirilerek etkin ve derinleştirilmiş bir soruşturma yürütülmesi gerekir. Ayrıca ölümün nedenlerini daha iyi anlayabilmek için adli ve psikolojik boyutlarıyla incelenmesi gereken psikolojik değerlendirme zeminine dikkat çekiyoruz. Rojin'in ölümü ile sonuçlanan bu durumun tüm gerçekliğiyle ortaya konulması gerekmektedir. Görmezden gelinen delillerle, kurum ve kişilerin ihmal ve ihlalleriyle yürütülen bu süreç kabul edilemezdir. Rojin’in ölümü, kadınların yaşam hakkının korunmasında devletin sorumluluklarını bir kez daha hatırlatmaktadır. Türkiye her ne kadar İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş olsa da kadınların yaşam hakkını güvence altına almak ve şiddeti önlemek devletin temel yükümlülüğüdür. Bu nedenle Rojin’in ölümü cezasızlıkla kapatılamaz; soruşturma şeffaf, adil ve etkin biçimde yürütülmelidir. İlgili tüm kurumları görevlerini layıkıyla yerine getirme çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.   Kadınlardan çağrı…   Dilek Başalan, son olarak şu çağrıda bulundu: “Rojin’in ölümü aydınlatılsın. Soruşturma şeffaf yürütülsün. İhmali olan herkes yargılansın. Üniversitelerde ve yurtlarda kadınların güvenliği için acil önlemler alınsın. Buradan tüm kadın örgütlerine ve kadın mücadelesinin bileşenlerine de sesleniyoruz: Rojin için adalet talebimizi birlikte büyütelim. Cezasızlık politikalarına karşı yan yana duralım, dayanışmamızı güçlendirelim. Çünkü biliyoruz ki ancak örgütlü mücadelemizle kadınların yaşam hakkını savunabilir, yeni kayıpların önüne geçebiliriz.”   Eylem, sloganlarla son buldu.   Adana   Adana Kadın Platformu, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması talebiyle İnönü Parkı’nda açıklama yaptı. Platform adına konuşan Zehra Aydın, Rojin Kabaiş’in ölümünün intihar denilerek kapatılmaya çalışıldığına dikkat çekti.    Kadın katliamlarının politik olduğunu vurgulayan Zehra Aydın, "Devlet, kadın ve LGBTİ+ cinayetlerinin üzerini örtüyor, failleri koruyor. Üniversiteler kadınların özgürleşeceği alanlar olması gerekirken şiddetin yeniden üretildiği mekânlara dönüşüyor. Rojin’in, Şule Çet’in, Pınar Gültekin’in, Gülistan Doku’nun ve öldürülen tüm kadınların ölümünden erkek egemen düzen ve devlet politikalara sorumludur" ifadelerini kullandı.    İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması çağrısında bulunan Zehra Aydın, “Katillerden ve onları koruyanlardan hesap soracağız” dedi.