 
				Newaya Jin’in Kasım sayısı yayımlandı
- 09:44 1 Kasım 2025
- Güncel
	HABER MERKEZİ- Newaya Jin gazetesinin Kasım ayı sayısı, “Yaprağın bile kıpırdamadığı bir zamandan ‘Jin Jiyan Azadî’ye” manşetiyle çıktı.
	Newaya Jin gazetesinin Kasım ayı sayısı yayımlandı. “Yaprağın bile kıpırdamadığı bir zamandan ‘Jin Jiyan Azadî’ye” manşetiyle çıkan gazete bu sayıda 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, dünyada ve Ortadoğu’da kadına yönelik şiddeti, bu şiddetin nedenlerini ve kadınların geliştirdiği direniş biçimlerini gündeme taşıdı.
	27 Kasım, PKK’nin kuruluş kongresinden son fesih kongresine uzanan tarihsel süreçteki kadın direnişine de geniş yer verildi. Gazete, Kürt kadınların öncülük ettiği örgütlenme ve bilinçlenme çalışmalarından, ulusal ve demokratik birlik konferanslarına kadar birçok gelişmeyi demokratik toplum perspektifinden değerlendirdi.
	Öz savunmamız; bizi düşürmek isteyen erkeğe selam bile vermemek
	25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, kadınlara yönelik örgütlü ve sınır tanımadan gerçekleşen şiddete karşı, kadınların da sınır tanımadan örgütlü olarak mücadele etmeleri açısından anlamlı ve önemli bir gün. Konuya dair KJK koordinasyonu; “Özellikle kadına ve çocuklara karşı uygulanan şiddetin devlet tarafından güvenceye alındığı, çoğunlukla hiçbir cezai yaptırıma tabi tutulmadığı, şiddeti uygulayan kişiler için gerekçeler bulduğu yargı sistemiyle devlet, varlık gerekçesi olan şiddet ağını her an örmeye devam ediyor.” diye belirttiği yazıda şiddetin tanımı, kökeni, bunun karşısında kadınların örgütlenmesi gerektiğini ele alıyor.
	Kendisi olmayı başaran kadın
	Yazar Viyan Lolan, PKK tarihi içinde direnişi ve ulaştığı özgürlük düzeyiyle “kendisi olmayı başaran kadın”ı ele aldı. PKK’nin ilk kongresinde yalnızca iki kadın temsilci yer alırken, son kongrede bu oran neredeyse yarıya ulaştı. Lolan, kadın iradesinin büyümesinin sırrını şöyle özetliyor: “Kadın, kendine özgü duruşu ve cevheriyle, erkeğe benzemeden hem kendini hem toplumunu savunabilecek güçtedir.”
	25 Kasım yaklaşırken: Dünyada kadın mücadelesi
	Gazete yazarlarından Nazan Üstündağ, kadınlara karşı sürdürülen savaşın aslında toplumlara karşı yürütülen savaşın bir parçası olduğunu vurguladı. Nazan Üstündağ, yıllardır kullanılan mücadele araçlarının yeterli olmadığını belirterek, “dönüştürücü adalet” fikrinin yükselişine dikkat çekti. Nazan Üstündağ yazısında “Erkeklerin cezalandırılması üzerine kurulan paradigmanın yavaş yavaş iflas ettiğini, bunun yerine mücadele aracı olarak toplumsal ilişkileri güçlendirmeye ve toplumsal dönüşüme yönelen ‘dönüştürücü adalet’ fikrinin yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz. Bu fikir, kadınlara karşı sürdürülen savaşı toplum kırımının bir parçası olarak görüyor ve erkeklerle kadınlar arasındaki çatışmayı ait olduğu yere, yani topluma geri döndürerek, bunun toplumsal ve kalıcı bir ahlaki dönüşümün zemini olmasını sağlamaya çalışıyor” diye belirtiyor.
	Kürt kadınlarının ulusal birlik arayışları
	Yaklaşık 20 yıldır sürdürülen Kürt Kadınları Ulusal Birlik çalışmaları, dört parça Kürdistan’dan gelen delegasyonlarla 2009 (Amed) ve 2011 (Hewlêr) konferanslarında somutlaştı. Kalıcı birliği hedefleyen bu çalışmaların yeni adımı, 2026’nın ilk ayında yapılması planlanan kongreyle atılacak.
	Fatma Kaşan, bu süreci şu sözlerle değerlendiriyor: “Kadın özgürlük mücadelesine dayalı ulusal birlik, anti-ataerkil, anti-iktidar ve anti-sömürgeci karakteriyle toplumun demokratikleştirici dinamiği olacaktır.”
	Yazının tamamı gazetenin ilgili sayfalarında yer alıyor.
	Kadın kırımını anlamak, anmak ve çözmek
	Jineoloji sayfasında Elif Kaya, Paris’te düzenlenen “Kadın Kırımını Anlamak, Anmak ve Birlikte Çözüm Geliştirmek” başlıklı çalıştayı merkeze alarak kadın kırımı üzerine yazdı.
	Elif Kaya, BM Kadın Birimi’nin 2023 raporuna göre, sadece bir yıl içinde dünya genelinde 51 bin 100’den fazla kadının öldürüldüğüne dikkat çekerek şunları ifade ediyor: “Kadın katliamlarına dair istatistikler her şeyi açıklamasa da öğretici sonuçlar sunuyor. Bu alandaki araştırmalar, çalıştaylar ve konferanslar, yaşananları görünür kılarak toplumsal farkındalığı büyütüyor.”
	Barış Anneleri, Rojhilat ve Suriye’de kadınların mücadelesi
	Gazetenin Kürtçe sayfalarında Roza Metina, özgürlük mücadelesinin en ağır acılarını yaşamalarına rağmen barış mücadelesinden vazgeçmeyen “Barış Anneleri”ni konu aldı.
	PJAK Eşbaşkanı Peyman Viyan, Rojhilat Kürdistanı ve İran’daki gelişmeleri değerlendirdi. Peyman Viyan, özgür ve demokratik bir İran’ın ancak kadın devrimiyle mümkün olabileceğini belirtti.
	Elîf Hemo ise demokratik bir Suriye için yürütülen kadın öncülüğündeki örgütlenme çalışmalarını ve önümüzdeki dönem planlamalarını yazdı.
	Ayrıca Münevver Azizoğlu Baran, Avrupa’da kamplarda yaşamak zorunda kalan göçmen kadınların sorunlarını, Prof. Dr. Neşe Özgen ile yaptığı röportajda ele aldı.
	Ulus-devlet bağlamında eko-kırım
	Ekoloji sayfasında Gülten Aydın, ulus-devletin tekçi ve cinsiyetçi yapısına karşı doğayla uyumlu, demokratik bir toplum modelini ele aldı. Gülten Aydın yazısında şöyle diyor: “Doğayı yıkıma sürükleyen egemen üretim biçimleri aşılmalı. Yerine, doğayla uyumlu üretim-tüketim kültürü ve komünal üretim anlayışı yerleşmelidir.”
	Beluç kadınlarının direnişi
	Meral Çiçek, sürgünde yaşayan Beluç kadın aktivist Dur Bibi ile yaptığı röportajda Beluç kadınların özgürlük mücadelesi ve direnişteki rolleri anlatıyor.
	Cezayir’in sembol ismi: Djamila Bouhired
	Fidan Yıldırım’ın kaleme aldığı portre yazısında, Cezayir’in bağımsızlık mücadelesinin sembol ismi Djamila Bouhired’in yaşam öyküsü yer alıyor.
	Sayının tümüne newayajin.net adresinden ulaşılabilir.

 
				 
				 
				 
				 
				





