Dilan Babat

 

QENDÎL -  Özgürlük Hareketi’nin attığı tarihe adım şu mesajı net bir şekilde ortaya koyuyor. Artık pasif bekleyişin ya da sembolik desteklerin ötesine geçilmesi gereken bir zamandayız. Açıklamada vurgulanan geri çekilme ve silahları yakma gibi büyük adımlar, sadece bir tarafın değil, tüm toplumsal kesimlerin katkısıyla anlam kazanabilir.

 

Kürt Özgürlük Hareketi yönetimi, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne dair Qendîl’de tarihi bir açıklama yaptı. Açıklamada, PKK 12’nci Kongre kararları kapsamında ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın onayıyla Hêzên Parastina Gel (HPG) ve Yekîneyên Jinên Azad-Star (YJA-Star) gerillalarının geri çekilmeye başladığı aktarıldı. Geri çekilen 25 HPG ve YJA-Star gerillası da yapılan açıklamaya katıldı.

 

Açıklamanın Türkçesini KCK Yürütme Konseyi üyesi Sabri Ok, Kürtçesini ise YJA-Star komutanlarından Vejîn Dêrsim yaptı.

 

Sabahın ilk ışıklarıyla beraber başlayan yolculuğumuz, yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda tarihsel ve politik bir geçişin tanığıydı. Qendîl’in görkemli dağları arasında ilerlerken, sadece bir açıklamaya değil, Kürt özgürlük hareketinin tarihsel yönelimini belirleyecek bir ana şahitlik etmeye gidiyorduk. Her adımda hissedilen gerilim ve heyecan, sıradan bir basın etkinliğinin ötesindeydi.

 

Kararın ciddiyeti

 

Alana yaklaştıkça, önce güvenlik önlemleriyle karşılaşıyoruz. Gerillalarca alınan yoğun güvenlik önlemleri yalnızca fiziksel bir tedbir değil; aynı zamanda hareketin aldığı kararın ciddiyetinin bir göstergesi. Alana ilk adımı attığımızda bizi karşılayan devasa Abdullah Öcalan posteri, bu açıklamanın sadece bir örgütsel karar değil; liderliğin onayıyla, stratejik bir hamle olduğunu ilan eder nitelikte. Saatler ilerledikçe, basın mensupları ve yerini alıyor. Patikadan birer birer çıkan gerillalar, hem fiziki bir geçişin hem de ideolojik bir dönüşümün taşıyıcısı olarak karşımıza çıkıyor. Kadın ve erkek gerillaların sırayla alana girmesi, yalnızca disiplin değil, aynı zamanda örgütün toplumsal cinsiyet perspektifine dair bir mesaj taşıyor.

 

Sabri Ok’un Türkçe, Vejîn Dêrsim’in Kürtçe yaptığı çift dilli açıklama, bu hareketin hem yerel halklara hem de uluslararası kamuoyuna seslenişini simgeliyor. Açıklamanın, belirlenen saate tam olarak başlaması, politik kararlılığın ve stratejik disiplinin de bir göstergesi.

 

‘Yetersiz yaklaşımlar’ vurgusu

  

Açıklamanın en kritik bölümlerinden biri, PKK'nin Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla kendini feshetme kararının altının çizilmesi. Ancak bu kararın sadece bir “bitiriş” değil, bir “başlatma” olduğu da açıkça görülüyor. Özellikle “yetersiz yaklaşımlar” ifadesi, sürecin tek taraflılığını ve çözümün sadece bir aktöre yüklenmesinin adaletsizliğini vurguluyor. Gerillaların Botan, Serhat, Amed ve gibi bölgelerden, yoğun askeri operasyonlara rağmen geri çekilerek açıklamanın yapılacağı alana ulaşmaları, bu kararın basit bir geri adım değil, oldukça yüksek bedellerle alınan stratejik bir pozisyonlanma olduğunu gösteriyor.

 

Demokratik talepler

 

PKK’nin geri çekilme ve fesih kararı, Abdullah Öcalan’ın çağrısı temelinde gerçekleşiyor. Bu bağlamda açıklamada altı çizilen bir diğer vurgu ise, bu adımların tek taraflı olduğu. Silah yakmanın ya da gerillanın geri çekilmesinin bir "ödül" beklentisiyle değil; Abdullah Öcalan’ın fizikî özgürlüğünün sağlanması ve demokratik entegrasyonun önünün açılması için atıldığı belirtiliyor. Buradaki kritik mesele şudur: Bu süreçte sadece Öcalan’ın ya da PKK’nin değil, halkın ve siyaset kurumlarının da aktif rol alması gerekiyor. Eğer barış ve demokratik çözüm gerçekten isteniyorsa, sorumluluğun yalnızca bir kesime yüklenmesi tarihsel bir haksızlığa dönüşür.

  

Halkın sorumluluğu

 

Şimdi kritik bir soruyu sorma zamanı: Bu zamana kadar tüm yük Abdullah Öcalan’ın ve gerillanın omuzlarında olmadı mı? Atılan bu adımlar, bu kadar tarihsel yük taşırken; halkın, kadınların, gençlerin, entelektüellerin ve siyasetçilerin sorumluluğu nerede başlıyor?

 

Özgürlük Hareketi’nin attığı tarihe adım şu mesajı net bir şekilde ortaya koyuyor. Artık pasif bekleyişin ya da sembolik desteklerin ötesine geçilmesi gereken bir zamandayız. Açıklamada vurgulanan geri çekilme ve silahları yakma  gibi büyük adımlar, sadece bir tarafın değil, tüm toplumsal kesimlerin katkısıyla anlam kazanabilir.

 

Qendîl’deki açıklama yalnızca bir örgütsel değişim değil; Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair yeni bir dönemin başlangıç işareti olabilir. Kuşkusuz bu sürecin ilerlemesi, halkın inisiyatif alması ve demokratik dönüşüm için devleti bastırmasıyla mümkündür.