Tülay Hatimoğulları: Sayın Öcalan’ın özgür koşulları yaratılmalı
- 18:50 31 Mayıs 2025
- Güncel
AMED - TJA’nın düzenlediği, “Toplumsal Barış ve Demokrasi için Kadınlar Yürüyor” yürüyüşünde konuşan Tülay Hatimoğulları, “Bu sürecin sağlıklı bir şekilde akabilmesi için İmralı’da hala koşulları düzeltilmemiş olan Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür çalışır koşullarının yaratılmasıdır” dedi.
Tevgera Jinen Azad (TJA), “Toplumsal Barış ve Demokrasi İçin Kadınlar Yürüyor” şiarıyla Amed Büyükşehir Belediyesi önünden Ulu Cami’ye yürüyüş düzenledi. Kürdistan ve Türkiye kentlerinden binlerce kadının yer aldığı yürüyüşe, Barış Anneleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın yanı sıra çok sayıda kadın kurumu ve sivil toplum örgütleri katıldı.
Açıklamaların ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuştu.
‘Dünyanın dört bir yanında kadınlar barışa olumlu yanıt verdi’
Toplumsal barış ve demokratik barış için yürüdüklerini söyleyen Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin dört bir tarafından, Kürt Kadın Hareketi'nden ve feminist hareletten kadınlarla bir arada olduklarını kaydederek, “Niçin bir aradayız, barışı kadın diliyle daha güçlü haykırmak için bir aradayız. Demokratik toplumun kadınlar açısından ne kadar önemli olduğunu ve bizsiz bu işin olamayacağını, barışın bir parçası olacağımızı ve olduğumuzu bir kez daha haykırmak için buradayız. Evet, Sayın Abdullah Öcalan’ın 'Barış ve Demokratik toplum Çağrısı'na bugün sadece Türkiye ve Kürdistan'dan değil Ortadoğu’dan, Kuzey Afrika'dan, Latin Amerika’dan, Avrupa’dan dünyanın dört bir yanından kadınlar bu barış çağrısına olumlu yanıt verdi. Biz de Türkiye'nin dört bir yanında toplanan kadın hareketinin mücadeleci kadınları olarak barış için hep beraber bir destek alkış zılgıtı yapalım” dedi.
‘Kadınların parçası olmadığı barış kalıcı değildir’
Savaşın şiddet, militarist sistemin kendini gündelik hayata yeniden üretmesi olduğunu ifade eden Tülay Hatimoğulları, “Çatışmanın zeminini örgütleyen erkek akıl kadına yönelik şiddeti her fırsatta ve her yerde sürekli yeniden üretmektedir. Biz kadınlar savaş ve çatışmalarda en fazla eziyeti çeken tacize ve tecavüze uğrayan kaçırılan, 21. yüzyılda adeta bedenleri köle pazarlarında alınıp satınlar olduk. Biz kadınlar çatışma dönemlerinde kendi haklarımızın mücadelesini verirken karşımızda ‘terör’ yaftasıyla çıktılar. Biz kadınlar İstanbul sözleşmesine geri dönülsün 6284 sayılı kanun etkin bir şekilde hayata geçirilsin dediğimizde bizlere bu savaş ve çatışma ortamında terörist yaftası yapıştırdılar. Biz kadınlar bunları hiç zaman kabul etmedik bugün de kabul etmiyoruz. Kadınların parçası olmadığı barış kalıcı bir barış olmamıştır tarih boyunca” sözlerini kullandı.
Tülay Hatimoğulları son olarak şunları söyledi:
“Benden önce konuşan arkadaşlar, kadınların bu sürece ilişkin ortak talebini sıraladı. İzniniz olursa iki şey eklemek istiyorum: Birincisi, paralamentoda oluşacak bir komisyonda, mutlaka kadınlar bu komisyonun ana parçası haline gelmelidir. Türkiye’nin bütün renklerinden kadınlar orada mutlaka ama mutlaka olmalıdır. Bu işin bir ayağı parlamento evet, ama asıl ve en önemli ayağı toplumun kendisidir. Barışı toplumsallaştırmak, demokratik bir toplumu hep beraber inşa etmek için bizler; mücadelemizi, aklımızı, bilincimizi, ideolojimizi, perspektifimizi seferber etmeye hazırız. Bugüne kadar örgütlediğimiz pratik bunları göstermiştir.
Sayın Öcalan’ın özgür koşulları oluşturulsun
Bu sürecin sağlıklı bir şekilde akabilmesi için İmralı’da hala koşulları düzeltilmemiş olan Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür çalışır koşullarının yaratılmasıdır. Son yapılan ziyarette Sayın Abdullah Öcalan barış ve demokratik toplum için çalışan herkese selam ve sevgilerini gönderdi. Biz de burada Amed Meydanı'nda hep beraber alkış ve zılgıtlarımızla selamlarımızı ve sevgilerimizi hep beraber gönderelim mi? Sözlerime son verirken barışa olan inancımız özgürlüğe, demokratik topluma olan inancımızın altını bir kez daha çiziyoruz. Şiddetsiz bir yaşamını inşa etmek için kadın cinayetlerini durdurmak için, kadına yönelik şiddetle etkin bir mücadeleyi yürütüp bunu nihai bir sonucu erdirmek için bizler bu topraklarda barış istiyoruz. Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için bizler bu topraklarda barış istiyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha diyoruz ki: Kadın, yaşam, özgürlük, mar’a, heya, horriyye, jin jiyan azadi.”
Açıklama alkışların ardından son buldu.