Kürt dili çalıştayının ilk günü son buldu 2025-10-15 18:09:27   WAN – Dil kurumları tarafından düzenlenen “Kürt Dil Mücadelesi İçin Strateji ve Politikalar” çalıştayının ilk günü, anadilin önemine vurgu yapılarak son buldu.   Kürt dil kurumları öncülüğünde Demokratik Kurumlar Platformu’nun desteğiyle düzenlenen “Kürt Dil Mücadelesi İçin Strateji ve Politikalar” çalıştayı, grupların sunumlarıyla devam etti. İlk oturumda “Di Tevgera Azadiyê û Netewa Demokratîk de Zimanê Kurdî û Stratejiya Têkoşîna Ji Bo Zimanê Kurdî / Özgürlük Hareketi ve Demokratik Ulus Paradigmasında Kürt Dili ve Kürtçe Mücadelesinin Stratejisi”, ikinci oturumda ise “Di Têkoşîna Ji Bo Zimanê Kurdî de Rista Siyaset û Rêveberiyên Xwecihî / Kürt Dili Mücadelesinde Yerel Yönetimler ve Özyönetime Dayalı Yönetim Çizgisi” sunumları yapıldı.   Her iki oturumda da yerel yönetimlerin Kürtçeye yaklaşımı, devlet destekli asimilasyon politikaları ve halkın günlük yaşamda Kürtçeye yabancılaşması gibi başlıklar öne çıktı.   ‘Dil, bir halkın mirasıdır’   İkinci oturumda konuşan DEM Parti Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eş Sözcüsü Cemile Turhallı, “Devlet ve iktidarlar politikalarıyla bizim dilimizden utanmamızı istiyorlar. Biz neden dilimizden utanalım? Biz, dilimizden güç alıyoruz. Dil, bir halkın mirasıdır. Bir yandan devletin saldırıları devam ederken, bir yandan da buna karşı büyük bir direniş ortaya konuluyor. Bundan sonra bizler politika ve stratejimizle dilimizi yaşatmaya ve yaşamaya devam edeceğiz” dedi.   Çalıştayın üçüncü ve dördüncü oturumlarında “Di Têkoşîna Ji Bo Zimanê Kurdî de Rista Jin, Zarok û Ciwanan / Kürt Dili Mücadelesinde Kadın, Çocuk ve Gençlerin Yeri” ile “Di Têkoşîna Ji Bo Zimanê Kurdî de Rista Çand û Wêjeyê / Kürt Dili Mücadelesinde Kültür ve Edebiyatın Yeri” başlıkları tartışıldı.   Her hafta bir şarkı kampanyası   Ma Music Koordinatörü Şêrko Kanîwar, “Bugün itibariyle bir kampanya başlattık. Her Kürdün haftanın bir günü bir şarkı söylemesini istiyoruz. Mecliste de her salı DEM grup toplantısına bir sanatçının davet edilip Kürtçe şarkı söylemesini öneriyoruz. Böylelikle dil siyasetin de gündemine alınmalıdır. Herkes kendi dilinde bir şarkı söylemeli ve birini ezberlemelidir. Kürdistan’da çocuklar için sadece Zarok Ma var. Biz bu haliyle asimilasyonla nasıl mücadele edeceğiz? Kürdistan’da hiçbir evin stran’sız ve Kürtçe masalsız kalmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.. Şêrko Kanîwar, ardından katılımcılarla birlikte Keleşo şarkısını seslendirdi.   ‘Kürt kadınları Kürtçenin eğitimi için toplumun öncüleri olabilir’   Barış Annesi Saadet Öklü ise, “Biz dilimize sahip çıkarsak kimseye ihtiyacımız olmadan onu özgürleştiririz” derken; kadın ve dil politikaları konusunda DBP Wan İl Eş Başkanı Gönül Uzanay bir rapor sundu.   Gönül Uzanay, “Kürt dili Kürt kadınları için en değerli mirastır. Kürt kadınları Kürtçenin eğitimi için toplumun öncüleri olabilirler. Kadınlar bu konuda önemli bir rol üstlenmeli ve bunun için mücadele etmelidir. Kürt kadınları Kürtçe, kültür, sanat ve hukuk başta olmak üzere tüm alanlarda öncülük etmelidir. Bunun için projeler hazırlanabilir ve baskı altında olan kültür özgürleştirilebilir. Kürt kadınları dört parçada dil için bir ağ oluşturmalıdır. Dilin savunulması ve korunması için okuma grupları, kütüphaneler, dil atölyeleri oluşturulmalı, masallar kendi diliyle toplumun tamamına yayılmalıdır. Her kentte kadın dil komisyonları kurulmalıdır” diye belirtti.   ‘Kürtçe, içinde bir yaşamı barındırıyor’   Yerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Neslihan Şedal, “Kürtçe içinde bir yaşamı barındırıyor. Yaşamı kurtarmak için dilimizi bilmemiz gerekiyor. Bizim varlık nedenimiz bizim dilimizdir. Varlığımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Çocuklar için kreş kurulması ve bunun nasıl yürütüleceği konusunda bir politikanın belirlenmesi gerekiyor. Kürtçe konusunda hepimizin özeleştiri vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.   ‘Kültür aynı zamanda yaşamın varlığıdır’   Ardından yapılan “Di Têkoşîna Ji Bo Zimanê Kurdî de Rista Çand û Wêjeyê / Kürt Dili Mücadelesinde Kültür ve Edebiyatın Yeri” sunumunda kültür alanında konuşan Fuat Bor, şunları söyledi: “Kültür ve dil ayrılmazdır. Kültür aynı zamanda yaşamın varlığıdır. Kültür, yaşamın anlam ve düşüncesidir. Mezopotamya kültürün beşiğidir. Göbeklitepe’de de bu kesin olarak ortaya çıkmıştır. İnsanlığın ve kültürün doğuşu birlikte olmuştur. İnsan fark edince ve düşününce kültür ortaya çıkmıştır. Yine kültür ve dil kadının eliyle oluşmuştur. Dil ve kültür olmadan biz insanı nasıl tarifleyeceğiz? Bu nedenle insanın varlık nedeni dil ve kültürdür.”    ‘Kürtçe özgürlüğünü arıyor’   Ardından edebiyat alanında sunum yapan yazar Ayten Pasin, “Kürtçe şu an özgürlüğünü arıyor. Kürtçe bizim için kırmızı çizgidir. Bizim gözümüz birilerinin kapısında değil, evimizde olsun. Biz evimizde bunu yaptıktan sonra kimseye ihtiyacımız olmaz. Kürt kadınları hem sözlü hem de yazılı edebiyatta başattır. Bizler dilimiz ve kültürümüzle var olmaya devam edeceğiz. Dünyanın artık bizim edebiyatımızı tanıyacak çalışmalara ihtiyacımız var” dedi.   ‘İmkan var ama yapamıyoruz’   PENa Kurd Genel Sekreteri, yazar Azad Zal ise, “Sadece karın değil, zihinsel tokluğun da yetmediğini görüyoruz. Her şeyi yapmak istiyoruz ama hiçbir şey yapmıyoruz. Bizim imkanlarımız var ama biz yetmiyoruz, yapmıyoruz. Siyaset görevini yapar ve yol açarsa biz de gerekeni yaparız. Yıllardır elimizde imkanlar vardı ama hiçbir imkan yaratmadık. Bir KHK ile daha önce yaptığımız her şeyi yok ettiler. Bizim amacımız Kürtçe ve Kürt edebiyatını daha da ilerletmek ve geliştirmektir” diye konuştu.