AKBK'ye tepki: Sayın Öcalan’ın koşulları iyileştirilmezse süreç tıkanır 2025-09-22 09:04:17   İSTANBUL- DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Arife Çınar, Bakanlar Komitesi’nin Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”na ilişkin Türkiye’ye Haziran 2026’ya kadar süre tanımasını eleştirerek, “Komitenin kararı kaygı verici. Bu süreçte etkili ve somut sonuçlar doğuracak bir kararın çıkması gerekiyordu” dedi.   Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan’ın “umut hakkı”, “Gurban Grubu” dosyasına dair ara kararını açıkladı. Komite  15-17 Eylül tarihinde İnsan Hakları Toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda,  yeni bir eylem planı çerçevesinde yasal değişikliklerin yapılmasını belirtti.  Komite kararında, Türkiye’yi “acil” gerekli adımları atmaya çağırırken, Türkiye'ye Haziran 2026 sonuna kadar yeniden süre verdi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İstanbul İl Eş Başkanı Arife Çınar, AKBK’nin kararına dair dair değerlendirmelerde bulundu.   ‘Komitenin kararı kaygı verici bir karardır’   “Umut hakkı”na dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2014 yılında verdiği ihlal kararına rağmen hâlâ bir adım atılmadığını belirten Arife Çınar, bir an önce somut adımların atılması gerektiğini ifade etti. Cezaevlerinde her geçen gün artarak devam eden hak ihlallerine dikkat çeken Arife Çınar, ihlallerin bir an önce sona ermesi çağrısında bulundu. Arife Çınar, “Komitenin vermiş olduğu kararın çok uzatılmış bir karar olduğunu düşünüyorum. Önemli bir sürecin içindeyiz. Böylesi bir dönemde, komite kararını Haziran 2026 yılına ertelemiş durumda. Bu, çok uzun bir süre. Devletlerin kendi içinde bir hukuku var. Ancak bu hukuk, halkın taleplerini değil, burjuva demokrasisini esas alıyor. Ulus-devlet hukukunun üzerinde inşa edilmiş bir sistemden söz ediyoruz. Bu sistem, insan haklarını esas almayan bir zihniyet üzerine kurulmuş durumda. Gelişen süreçle birlikte, eğer Kürt sorunu bu topraklarda çözülecekse, bu ancak Sayın Öcalan ile mümkün olabilir. Sayın Öcalan’ın umut hakkından yararlanması gerekiyor çünkü o, bu sürecin baş müzakerecisidir. Komitenin verdiği karar kaygı vericidir, bu kararı olumlu bulmuyorum” dedi.   ‘Sürece etkisi olacak bir karar çıkmalıydı’   Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun gerekli yasal düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmesi gerektiğini hatırlatan Arife Çınar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bu sürecin baş müzakerecisi olduğunu vurguladı. Arife Çınar, “Komisyon önemlidir ama sadece komisyon yeterli değildir. Hızla bir yasa değişikliğine gidilmelidir. Türkiye’de bir süreç yürütülüyor fakat bu sürecin bu kadar uzun tutulması ve somut adımların atılmaması olumsuz bir tablo yaratıyor. Sürece etkisi olacak bir kararın çıkması gerekiyordu. Türkiye devleti de umut hakkının gerekliliğinin farkında. Umut hakkı, Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanmadığı sürece bu süreç sekteye uğrayacaktır ya da zamana yayılıp çözümsüz kılınacaktır. Bu da sorunun daha da derinleşmesi anlamına gelir. Sayın Öcalan’ın koşulları iyileştirilmediği sürece süreç tıkanır. Sayın Öcalan’ın ailesiyle, avukatlarıyla ve heyetlerle görüşmesi sağlanmalıdır. Eğer kendisine baş müzakereci diyorsak, tecridin kaldırılması ve koşullarının iyileştirilmesi gerekir. Çünkü çok büyük bir sorundan bahsediyoruz ve bu sorunun çözümü Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasıyla mümkündür. Bunun için de umut hakkının esas alınması gerekiyor” şeklinde konuştu.   ‘Komisyon, üzerine düşen rolü yerine getirmeli’   Arife Çınar son olarak şunları dile getirdi: “Eğer Türkiye’de bir çözüm süreci başlatılmışsa, bu süreci besleyecek ve destekleyecek yasalar hayata geçirilmelidir. Bir an önce somut adımlar atılmalı. Komisyonun bir çalışma yürütüyor olması olumlu bir gelişme ancak esas gündeme alınması gereken şey, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. Komisyon, üzerine düşen rolü ve misyonu yerine getirmelidir.”