Avesta Ziman’dan “Anadilim hakkımdır” şöleni 2025-09-11 20:12:34   İZMİR – Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, “Anadilim hakkımdır” şiarıyla şölen gerçekleştirdi.   Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, “Anadilim hakkımdır” şiarıyla şölen gerçekleştirdi. Çiğli Kaymakamlık binası karşısında bulunan parkta gerçekleşen şölende, “Statuya Kurdî, perwerdeya bi Kurdî” yazılı pankart açılırken sık sık, “Zimanê me rûmeta me ye” ve “Bê ziman jiyan nabe” sloganları atıldı. Şölene, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk’un yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi ve yurttaş katıldı.   ‘Dilimize sahip çıkmalıyız’   Burada söz alan Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği yöneticisi Yasemin Elban, anadille mücadele etmenin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Katalonya ve Rojava’dan örnek vermek istiyorum. Rojava’da her şey yeniden kuruldu. Şu an Kürtçe eğitim verilen okullar var. Bizim neden olmasın? Anadilimiz bizim hakkımızdır. Bu hakkın verilmesi gerekiyor. Bu sorumluluğu alarak dilimize sahip çıkmamız gerekiyor. Maalesef çocuklarımız kendi dillerini unutuyor. Yıllardır süren asimilasyon, çocuklarımızı da etkiliyor. Bunu değiştirmek bizim elimizde, bizim sorumluluğumuzda. Evlerimizi de okullara dönüştürerek dilimizi kullanmalıyız. Dil unutulursa o halk da unutulur. Dil gittiği zaman verilen mücadelenin de bir değeri kalmaz” dedi.   Ardından konuşan Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Ramazan Kaygısız da yeni eğitim-öğretim yılının başladığını ve Kürt çocukların bu yıl da kendi anadillerinden mahrum bırakıldığını belirterek “Halkımız kendi diline sahip çıkmasını umuyoruz. Devlet de en doğal hakkımız olan anadilde eğitim hakkını görür ve tanır” ifadelerini kullandı.   ‘Anadilin engellenmesi, sömürge politikasıdır’   Daha sonra söz alan Burcugül Çubuk, Kürt halkının anadil hakkı için mücadele etmek zorunda bırakılmasının, utanç olduğunu kaydederek, “Anadil demek, yaşam demek çünkü dünyayla bağ kurmak demek. Bizlerden anadilimizi alanlar, yerine başka bir dil koymak için yapmıyorlar bunu. Bizi dilsiz bırakmak için yapıyorlar. Anadil her engellendiğinde bunun aslında bir sömürge politikası olduğunu haykırmak lazım. Anadilinden koparılan her çocuğun bilimle, doğayla, toplumla bağ kurması engellenmiştir. Anadilinde konuşamayan her insan bütün haklarından mahrum bırakılmıştır. Fatma Altınmakas’ı hepimiz hatırlıyoruz. Fatma karakolda Kürtçe tercüman olmadığı için, kendisine karşı işlenen suçu anlatamadı ve katledildi. Meclisteki komisyonda anneler kendilerini ifade edemediler. Neden? Çünkü bu, bu coğrafyada bir tehdit olarak görülüyor” diye belirtti.   ‘Kürtçe pankart yaptırmak bile onlarca yıllık mücadeleyle kazanıldı’   Okullarda verilen bir saatlik Kürtçe derslerin lütuf olarak görülüğünü dile getiren Burcugül Çubuk, şunlmarı kaydetti: “Bu coğrafyada hapishanelerde ‘Türkçe konuş, çok konuş’ yazarak, Kürtçe konuşulduğunda görüşlerde, telefonlarda o görüşler sonlandırılarak, cezalar verilerek anadil cezalandırıldı. Bugün burada Kürtçe bir pankart yaptırabilmiş olmanın kendisi, onlarca yıllık mücadeleyle kazanıldı. Bu mücadele Kürt halkının asla vazgeçmemesinin sonucudur.”   Konuşmaların ardından şölene katılanlara sembolik olarak Kürtçe dersi verildi. Şölen söylenen şarkılar ve çekilen halaylar eşliğinde sona erdi.