Toplu tecavüz suçları belgelendi 2025-12-08 12:35:57     HABER MERKİZİ- Sudan Doktorlar Ağı, El Faşer’den kaçmak zorunda kalan kadınlara Debbe’deki kamplarda Hızlı Destek Kuvvetleri mensuplarınca tecavüze maruz bırakıldığını belgeledi.   Sudan’ın Darfur bölgesindeki El Faşer kentinden kaçmak zorunda kalan kadınlara Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) şehir üzerindeki kontrolü sırasında cinsel şiddet ve tecavüz dahil olmak üzere ağır ihlallere maruz kaldı. Bu durum, yerel ve uluslararası kuruluşlar tarafından belgelendi.   Sudan Doktorlar Ağı, yayımladığı açıklamada 19 kadının tecavüze maruz bırakıldığını ve saldırganların büyük olasılıkla RSF’ye bağlı kişiler olduğunu tespit ettiklerini bildirdi. Bu saldırılar, kadınların El Faşer’den ülkenin kuzeyindeki Debbe kentine kaçışı sırasında gerçekleşti. Ağ, ihlallerin Debbe kentindeki Al-Afad kampı içinde yaşandığını belirtti ve kadınlardan ikisinin hamile olduğunu, yerel sağlık ekiplerinin gözetiminde gerekli tıbbi bakımı aldıklarını açıkladı.   Uluslararası hukuk ihlali   Ağ, El Faşer’den kaçan kadınlara yönelik bu olayları “toplu tecavüz” olarak niteleyerek sert bir şekilde kınadı. Bunun uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu, en savunmasız grupları doğrudan hedef aldığını ve sürmesi halinde sivillere yönelik ihlallerde tehlikeli bir tırmanışa işaret ettiğini vurguladı. Ayrıca uluslararası sessizliğin bu tür suçların tekrarlanmasını teşvik edebileceği konusunda uyardı.   Uluslararası kurumlara çağrı   Ağ, Birleşmiş Milletler’i ve uluslararası insan hakları mekanizmalarını, kadınlar ve çocuklar için tam koruma sağlanması, bağımsız soruşturma ekiplerinin gönderilmesi ve insani yardım ile sağlık ekiplerine güvenli erişim garanti edilmesi çağrısında bulundu. RSF ise kendilerine yöneltilen suçlamalar hakkında henüz bir açıklama yapmadı.   Tehlikeli bir gelişme   RSF, 26 Ekim’de El Faşer kentini ele geçirmiş ve bu süreçte sivillere yönelik katliamlar gerçekleştirmişti. Yerel ve uluslararası örgütler, bu durumu Sudan’da coğrafi bölünmeyi derinleştirecek tehlikeli bir gelişme olarak değerlendiriyor.   Birleşmiş Milletler Kadın Birimi de Kasım ayında yaptığı açıklamada, RSF’nin Sudan’da işlediği suçları kınamış ve tecavüzün kasıtlı ve sistematik bir şekilde kullanıldığını vurgulamıştı. 16 Kasım’da Sudan Doktorlar Ağı, El Faşer’den Kuzey Darfur’daki Tawila Kampı’na kaçan kız çocuklarına yönelik 32 tecavüz vakasını daha belgelediğini duyurdu. Bu vakalar da RSF’nin bölgeyi ele geçirmesi sonrasında yaşandı.   RSF, Sudan’ın batısındaki beş Darfur eyaletinin tamamında kontrolü elinde bulunduruyor. Ülkenin toplam 18 eyaletinden geriye kalan 13 eyaletin büyük bölümünde ise Sudan ordusu hakimiyetini sürdürüyor. Bu bölgeler ülkenin güneyi, kuzeyi, doğusu ve merkezi ile başkent Hartum’u kapsıyor.   Darfur bölgesi, Sudan’ın 1 milyon 800 bin kilometrekareyi aşan yüzölçümünün yaklaşık beşte birini oluşturuyor. Nüfusun yaklaşık 50 milyon olduğu tahmin ediliyor ve büyük çoğunluğu Sudan ordusunun kontrolündeki bölgelerde yaşıyor.